UÇAK SAATLERİ UYGUN HALE GETİRİLDİ
Geçtiğimiz yıl kurduğu V.Ö.T. (Vural Öger Travel) şirketiyle sektörün önemli aktörleri arasındaki öndeliğini sürdüren Vural Öger, “Lufthansa’nın kardeş şirketi olan Germanwings’ten çok güzel uçaklar programa aldık. Almanya’nın en büyük şehirlerinden haftada iki defa İzmir’e çok iyi saatlerle uçak koyduk. Sabah buradan gidiyor, öğleden sonra geliyor. Artık turist uçak saatlerini daha uygun zamanlarda istiyor. Örneğin sabah saat 6’da kalkan uçak için gece 1’de uyanmaları lazım. Veya gece 23.00’te kalkan uçakla tatil beldesine ve tesise gelmeleri sabaha karşı oluyor. Sun Express’in saatleri biraz uygunsuzdu, sorunu Germanwing’le çözdük.
Şu anda Antalya’daki durgunluğun Ege’yi etkilediğini vurgulayan Vural Öger sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada insanlar ilk tercih olarak Antalya’ya gitmek istiyorlar. Ancak çok meraklılar geliyor Ege Bölgesi’ne. Çok zaman ilk Antalya bölgesi dolduktan sonra İzmir sattırdı geçmişte de. Rusların olmaması otelcilerde çok büyük bir panik yarattı bu sene. Fiyatları kırdılar. Dolayısıyla bu senenin nasıl olacağını önceden kestirmek kolay değil. Biz elimizden geldiği kadar Ege Bölgesi’ndeki uçakları doldurmaya çalışacağız. Ve tabii Çeşme de en sevdiğimiz yerlerden birisi olduğundan tam destek vereceğiz.”
NE RUSYA UKRAYNA’DAN ÇIKAR, NE AMBARGO KALKAR
.jpg)
EURO BİRLİĞİ UZUN VADEDE YAŞAYAMAZ
Euro’da son 11 yılın en düşük seviyesinin görülmesi ve bunun turizme yansıması konusunda görüşlerini de açıklayan Vural Öger konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Avrupa’da politika, ekonomik iradelerin dışında hareket ediyor. Örneğin Yunanistan gibi bir ülkeyi Euro Bölgesi’ne almaları çok yanlış bir şeydi. Ekonomik açıdan tamamen değişik, aralarında fiskal birlik yok. Yani vergi açısından bir birlik yok. Bir ülkenin parası o ülkede bir yerden yönetilmesi lazım. Tek bir ekonomik politika olması lazım. Burada, Avrupa Birliği’nde 27 ayrı ülke, 27 ayrı ekonomik politika, 27 ayrı faiz politikası var. Bu şartlar altında Euro’nun ayakta kalması çok güç. Zaten benim kanaatimce öyle veya böyle, er-geç güçlü ekonomileri olan 5-6 ülke bir araya gelip, ellerinde Euro’yu tutacaklar ki bunun içinde Almanya, Avusturya, Hollanda, Danimarka, Belçika var. Bunun dışındaki güney ülkeleri uzun vadede Euro Bölgesi’nde tutunamaz. Düşük kur Almanya’nın işine yarıyor. Çünkü Euro düşük oldu zaman çok iyi ihracat yapabiliyorlar. Ama onlar da yavaş yavaş bir şey satamıyor. Çünkü ücretler çok yüksek durumda. Güney ülkeleri de ürettikleri malı dünya piyasasına satamıyor. Evvelden satarlardı, sürekli devalüasyon yaparlardı. Şimdi onu da yapamıyorlar. Ellerinde o mekanizma yok, çünkü para politikaları yetkisini kendi elleriyle Avrupa Merkez Bankası’na devrettiler. ‘Benim dediklerim doğrudur’ demek istemiyorum, bunu bütün ekonomistler söyler ama politikacıların ‘Aman Avrupa dağılır mı?’ algısı yaratması insanları korkutuyor. Oysa Avrupa dağılmaz, niye dağılsın ki? Bugün İsveç Euro’da değil veya İngiltere değil, dağılıyor mu ülkeler? Bu bir beraber olmanın şartı değil ki. Önce bir birlik olur, ekonomiler falan birbirine uyar. Ondan sonra müşterek para birliği olur. Bunlar zannetti ki önce para birliği yapalım sonra Avrupa daha çabuk birleşir. Avrupa birbirinden ayrılıyor, kopuyor. Yanlış bir karar.
Sorunuza gelince.. Euro’nun düşük olmasının bize etkisi olumsuz yansıyor. Biz turistten Euro alıyoruz, Türk Lirası ödüyoruz. Türk parası yükseldiği zaman bizim zararımıza oluyor. Çünkü siz Euro alıp, Türk Lirası ödeme yaparsanız, Türk Lirası’nın değeri artarsa maliyetiniz artar. Dolayısıyla kur farkları aleyhimize çalışıyor şu anda. Türkiye’de otelciler, maaşları, satın aldıkları her şeyi Türk Lirası ödemesiyle yapıyorlar. Aldıkları Euro. Euro düşerse, Euro karşılığı aldıkları Türk Lirası da azalacağı için kur farkından çok büyük zarar görürler. Biz aynı zamanda otelciyiz, 9 otel çalıştırıyoruz. Durum bizim için iyi değil. Euro Bölgesi’nin akıbetini bekleyip göreceğiz.”
