Bugün gerçekleşen AKP Kongresinde görev almayacak olan Bülent Arınç, "Türkiye zorunlu olarak apar topar seçime gidiyor. Sorumluluk almak isteyen, dönüşen bir CHP ile hükümet kurabilirdik" ifadelerini kullandı. Arınç, "Benim tercihim seçim değil koalisyonun kurulmasıydı" dedi. AKP'nin bugünkü durumunu eleştiren Arınç, AKP'nin önceden biz diyenlerin partisi olduğunu ancak şimdi "ben" partisi olduğunu söyledi. Arınç, "Bu gece seninle huylananlar işkillenenler olabilir ama bu programı daha önceden programlamıştık" demesi ise dikkat çekti. Arınç açıklamalarının devamında da Erdoğan'ın lider vasıflarının olduğunu ancak zaaflarının da olduğunu söylerken, "Karşımızdaki insanı bir yarı tanrı haline getirmek zorunda değiliz" diye konuştu. Arınç, Davutoğlu'nun liderliğini ise çok sevdiğini Erdoğan'la benzer yönlerinin olduğunu aktardı. Erdoğan'la çok tartıştığını da söyleyen Arınç, yola devam etmesini de bildiklerini aktardı. İşte Arınç'ın açıklamalarından satır başları: "Siyasette hangi kademeler varsa; parlemento içinde ve dışında bu görevlerde bulundum. 3 dönem meselesi ben meclis başkanıyken bir tüzük değişikliğiyle gerçekleşti. Etik olarak ve prensip olarak bunun doğru olduğuna inandım. Çünkü siyasetin dip yaptığı bir dönemde biz partimizi kurduk. Fakat ben 2011 seçimlerinde, 20152i beklemeden dahi 'Artık benim son dönemim, tekrar adaylığımı koymayacağım' demiştim. O zaman 3 dönem yasağı vardı ve bunu Cemil Çiçek'in tabiriyle 'bir ayıpsız ayrılığa' benzetmiştik" dedi. Verdiğim sözü ttutmam gerekir, ben böyle bir insanım. Şimdi 3 dönem yasağı kalkıyor. çok garip dir dönemdeyiz. 3 aylık milletvekili arkadaşlarımız var; 3. dönemini bu vesileyle doldurmuş durumdaklar. 1 dönem geçtiği için 3 dönemliklerin yasağı kalkmış oldu. İlginç ama biraz da gülünç bir tablo ortaya çıktı. Yarınki büyük kongremizde bir tüzük tadilatıyla bu olması gereken duruma getirilecek. "PARTİNİN YENİLENMESİ LAZIM" Aktif siyasete ara vereceğim. Ama siyaset bizim yaşam tarzımızdır, yine görüşlerimi ifade edeceğim. 3 dönem kuralının faydalı olduğunu göstermem için bunu uygulamam lazım. Partilerin yenilenmeye ihtiayacı var. İnsanlar şöyele düşünürler: Adam bir yere oturdu kalkmıyor, kalksa da sıra bize de gelse. Bunu yüzüme karşı söylemese bunu içinden geçirdiğini görebiliyorum. "BAŞKA SEBEPLERİ DE OLABİLİR" Başka sebepleri de olabilir ama bu sebepleri konuşmanın, toplumda farklı bir şekilde anlaşılmasının bir anlamı yok. Siyasette herkes birbirinin ayağına basmak ister; herkes sözlerden farklı anlamlar çıkarmak ister. Herkes "senin hedefin belki de budur" diyebilir. Özellikle bu fitne günümüzde çok fazla kaynıyor. Trollerden bahsedebilirim size, bazı gazetelerde kümelenenmiş haysiyet cellatlarından bahsedebilirim. Eğer bu fitneler benim partime, liderime zarar verecek duruma gelmişse bizim yapacağımız, Erbakan'ın bize öğrettiği gibi mücadele etmek ve kavga etmek yerine, bir kenara çekilmektir. 'BİZLERE DEKOR OLARAK DAVRANAMAZLAR' AKP'nin kuruluş yıldönümü etkinliklerine çağrılmayan, yarınki kongreye ise davet edildiği halde katılmayacağını açıklayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le ilgili de konuşan Bülent Arınç, "Bizlere dekor olarak davranamazlar. Abdullah Bey'i de, beni de miting malzemesi, açılış malzemesi haline getiremezler" ifadelerini kullandı. Günün birinde Abdullah Gül'e görev verilmesi ve "çağrı yapılması" halinde geri döneceğini iddia eden Arınç, bunun da telefonla ya da sosyal medya üzerinden yapılamayacağını, bir "çağrıcı"ya ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Arınç, "Böyle kıytırık davetlerle bu işler olmaz" dedi. Abdullah Gül'ün "paralel yapıyla gereken mücadeleyi vermediği" için gözden çıkarıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Arınç, "Şu ana kadar Abdullah Gül'e parti içerisinde bir görev düşünülmediğini ben anlıyorum, inşallah seçimlerden sonrasını partililerimiz planlarlar" dedi.

Kaynak //http://www.gazete2023.com/siyaset/arinc-giderayak-akp-yi-atese-atti-h42447.html

Gazete2023
Bugün gerçekleşen AKP Kongresinde görev almayacak olan Bülent Arınç, "Türkiye zorunlu olarak apar topar seçime gidiyor. Sorumluluk almak isteyen, dönüşen bir CHP ile hükümet kurabilirdik" ifadelerini kullandı. Arınç, "Benim tercihim seçim değil koalisyonun kurulmasıydı" dedi. AKP'nin bugünkü durumunu eleştiren Arınç, AKP'nin önceden biz diyenlerin partisi olduğunu ancak şimdi "ben" partisi olduğunu söyledi. Arınç, "Bu gece seninle huylananlar işkillenenler olabilir ama bu programı daha önceden programlamıştık" demesi ise dikkat çekti. Arınç açıklamalarının devamında da Erdoğan'ın lider vasıflarının olduğunu ancak zaaflarının da olduğunu söylerken, "Karşımızdaki insanı bir yarı tanrı haline getirmek zorunda değiliz" diye konuştu. Arınç, Davutoğlu'nun liderliğini ise çok sevdiğini Erdoğan'la benzer yönlerinin olduğunu aktardı. Erdoğan'la çok tartıştığını da söyleyen Arınç, yola devam etmesini de bildiklerini aktardı. İşte Arınç'ın açıklamalarından satır başları: "Siyasette hangi kademeler varsa; parlemento içinde ve dışında bu görevlerde bulundum. 3 dönem meselesi ben meclis başkanıyken bir tüzük değişikliğiyle gerçekleşti. Etik olarak ve prensip olarak bunun doğru olduğuna inandım. Çünkü siyasetin dip yaptığı bir dönemde biz partimizi kurduk. Fakat ben 2011 seçimlerinde, 20152i beklemeden dahi 'Artık benim son dönemim, tekrar adaylığımı koymayacağım' demiştim. O zaman 3 dönem yasağı vardı ve bunu Cemil Çiçek'in tabiriyle 'bir ayıpsız ayrılığa' benzetmiştik" dedi. Verdiğim sözü ttutmam gerekir, ben böyle bir insanım. Şimdi 3 dönem yasağı kalkıyor. çok garip dir dönemdeyiz. 3 aylık milletvekili arkadaşlarımız var; 3. dönemini bu vesileyle doldurmuş durumdaklar. 1 dönem geçtiği için 3 dönemliklerin yasağı kalkmış oldu. İlginç ama biraz da gülünç bir tablo ortaya çıktı. Yarınki büyük kongremizde bir tüzük tadilatıyla bu olması gereken duruma getirilecek. "PARTİNİN YENİLENMESİ LAZIM" Aktif siyasete ara vereceğim. Ama siyaset bizim yaşam tarzımızdır, yine görüşlerimi ifade edeceğim. 3 dönem kuralının faydalı olduğunu göstermem için bunu uygulamam lazım. Partilerin yenilenmeye ihtiayacı var. İnsanlar şöyele düşünürler: Adam bir yere oturdu kalkmıyor, kalksa da sıra bize de gelse. Bunu yüzüme karşı söylemese bunu içinden geçirdiğini görebiliyorum. "BAŞKA SEBEPLERİ DE OLABİLİR" Başka sebepleri de olabilir ama bu sebepleri konuşmanın, toplumda farklı bir şekilde anlaşılmasının bir anlamı yok. Siyasette herkes birbirinin ayağına basmak ister; herkes sözlerden farklı anlamlar çıkarmak ister. Herkes "senin hedefin belki de budur" diyebilir. Özellikle bu fitne günümüzde çok fazla kaynıyor. Trollerden bahsedebilirim size, bazı gazetelerde kümelenenmiş haysiyet cellatlarından bahsedebilirim. Eğer bu fitneler benim partime, liderime zarar verecek duruma gelmişse bizim yapacağımız, Erbakan'ın bize öğrettiği gibi mücadele etmek ve kavga etmek yerine, bir kenara çekilmektir. 'BİZLERE DEKOR OLARAK DAVRANAMAZLAR' AKP'nin kuruluş yıldönümü etkinliklerine çağrılmayan, yarınki kongreye ise davet edildiği halde katılmayacağını açıklayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le ilgili de konuşan Bülent Arınç, "Bizlere dekor olarak davranamazlar. Abdullah Bey'i de, beni de miting malzemesi, açılış malzemesi haline getiremezler" ifadelerini kullandı. Günün birinde Abdullah Gül'e görev verilmesi ve "çağrı yapılması" halinde geri döneceğini iddia eden Arınç, bunun da telefonla ya da sosyal medya üzerinden yapılamayacağını, bir "çağrıcı"ya ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Arınç, "Böyle kıytırık davetlerle bu işler olmaz" dedi. Abdullah Gül'ün "paralel yapıyla gereken mücadeleyi vermediği" için gözden çıkarıldığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Arınç, "Şu ana kadar Abdullah Gül'e parti içerisinde bir görev düşünülmediğini ben anlıyorum, inşallah seçimlerden sonrasını partililerimiz planlarlar" dedi.

Kaynak //http://www.gazete2023.com/siyaset/arinc-giderayak-akp-yi-atese-atti-h42447.html

Gazete2023Arınç, "Benim tercihim seçim değil koalisyonun kurulmasıydı" dedi.
Haberde, Türk emniyetinin Suruç katliamı soruşturması kapsamında altısı kadın 21 kişiyi aradığı yer aldı. Aranan kadınlardan ikisinin Almanya'nın Mönchengladbach yaşayan Alman Valentina S. ve Tük arkadaşı Merve D. olduğu ileri sürüldü. 
Haberde, Türk emniyetinin Suruç katliamı soruşturması kapsamında altısı kadın 21 kişiyi aradığı yer aldı. Aranan kadınlardan ikisinin Almanya'nın Mönchengladbach yaşayan Alman Valentina S. ve Tük arkadaşı Merve D. olduğu ileri sürüldü.   
Haberde, Türk emniyetinin Suruç katliamı soruşturması kapsamında altısı kadın 21 kişiyi aradığı yer aldı. Aranan kadınlardan ikisinin Almanya'nın Mönchengladbach yaşayan Alman Valentina S. ve Türk arkadaşı Merve D. olduğu ileri sürüldü. 

IŞİD'E KATILMAK İÇİN TÜRKİYE'YE GİTMİŞLER

17 yaşındaki kızların 2013 yılından beri aşırı dinci internet sayfalarına girerek, Köln'deki Selefiler'le bağlantıya geçtikleri haberde aldı. 

Araştırmalara göre, iki reşit olmayan kız, 2013'te Suriye'deki IŞİD'e katılmak ve bir IŞİD savaşçısıyla evlenmek üzere Türkiye'ye gitmiş. 2014'de Türk güvenlik güçlerince ele geçirilmişler. Habere göre Türkiye kökenli Merve serbest bırakılırken, Alman Valentina Aman yetkililere teslim edilmiş.

Haberde Alman Valentina'nın 2014 yazında tekrar Suriye'ye istikametine gittiğinin saptandığı; Düsseldorf savcılığının her iki kız hakkında devlete karşı ağır suç işleme hazırlığı içerisinde oldukları iddiasıyla soruşturma başlattığı yer aldı.