Sol Parti Federal Milletvekili Helin Evrim-Sommer, Merkel hükümetinin “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne kalkınma desteği” başlıklı soru önergesine verdiği cevabı değerlendirdi.

Sommer'in değerlendirmesinden satır başları:

Alman hükümeti Sommer’ın soru önergesine verdiği cevapta, Birleşmiş Milletler’in Çocuklara Yardım Fonu aracılığıyla eğitim ve çocukların korunması ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kapsamında istihdamı arttırma alanında, Kürtlerin insiyatifiyle kurulan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne 2018 yılında toplam 8 Milyon euro hibede bulunmuştur. Bunun yanı sıra, toplam 2,4 Milyon euro tutarında insanı yardım ve 2017 yılında, istikrarlılık ve mayın temizleme alanında kullanılması için toplam 12 milyon euro tahsis edilmiştir. Federal hükümetin bu girişimleri olumlu; fakat savaşlarla harap olmuş, Afrin ve benzeri alanlarda yerlerini terk etmek zorunda kalmıș yüzbinlerce insanın, yașamlarını yeniden idame ettirmeleri için oldukça yetersizdir. Yine, Türk devletine - doğrudan veya dolaylı yollardan - yapılan ekonomik, siyasi, askeri desteğin yanında Kuzey ve Doğu Suriye bölgesine yapılan yardım devede kulak bile olamamaktadır.

KÜRTLER BÖLGEDEKİ İSLAMİ CİHATÇILARA KARŞI TEK ALTERNATIF GÜÇ

Ayrıca, Almanya Federal Hükümeti şu ana kadar Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile herhangi bir resmi teması red ediyor. Kürtleri, IŞİD'e karşı uluslararası koalisyonda müttefikleri olarak görmesine rağmen ve Almanya Federal Haber Alma Servisi’inin kürt hapishanelerinde şüpheli Alman IŞİD üyelerini sorguladığı ve bunun Kürt yetkililerle temasa geçmeden mümkün olamayacağı bilindiği halde, Federal Hükümet Türkiye’nin Kürt karşıtı politikasına boyun eğmeyi tercih ediyor. Böylece Federal Hükümet, sözde bağımsız ve demokratik değerlere dayalı dış politika konusundaki kendi ilkelerini çiğniyor. Almanya hükümeti bu tutarsız tutumuna son verip, Suriye'de demokrasiye ve insan haklarına en çok bağlı olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne desteklemelidir. Kürtler bölgede hem Erdoğan rejiminin desteklediği çağdışı islami cihatçılarına hem de Esad klanının devlet baskıcı rejiminin barbarlığına karşı tek alternatif gücü oluşturuyor.