Almanya’nın Hamburg eyaletinin Sol Parti Meclis Grubu kadına yönelik cinsiyetçi reklam kampanyalarının yasaklanması gerektiği konusunda eyalet meclis hükümetine bir tasarı hazırladı.

Sol Parti son zamanlarda büyük şirketler  tarafından kadınların  sömürü ve cinsel meta olarak yansıtıldığı kâr amaçlı reklam kampanyalarının  durdurulması hususunda Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller’den oluşan eyalet koalisyon hükümetine on iki maddelik bir  tasarı sundu.

Konu ile ilgili iolarak Sol Parti Meclis Grubu Eş Başkanı ve Kadın Politikaları Sözcüsü Cansu Özdemir cinsiyetçiliğin aynı zamanda ayrımcılık olduğunu ve toplumun her alanında yaygınlaştığını belirterek  gerekli tedbirlerin alınması konusunda çağrıda bulundu.

Özdemir ‘Kadın düşmanı ve kadını cinsel meta olarak gören reklamlar toplu taşım araçlarında, sokaklardaki vitrinlerde yer almaktadır. Bütün bu politikalara ve reklam kampanyalarına artık dur demenin zamanı gelmiştir. Bremen ve Berlin eyaletleri bu konuda önemli adımlar attı. Hamburg da bir an önce gerekli tedbirleri almalıdır ‘dedi.

'CİNSEL ŞİDDET SİSTEMATİK, ERKEK SORUNU OLARAK TARTIŞILMALIDIR’

Özdemir geçtiğimiz yıl Köln ve Hamburg kentlerinde yılbaşı gecesi çok sayıda kadının cinsel tacize uğradığını hatırlatarak ‘Köln ve Hamburg’da  geçen yıl yılbaşı gecesinde çok sayıda kadının cinsel tacize uğramasından sonra, Almanya’da cinsel şiddete ilişkin yoğun tartışmalar yürütüldü. Tacizciler mülteci statüsüne sahip olduğu icin, daha çok ırkçı söylemler basında egemen olmaya başladı. Bu tartışmalardan sonra toplumsal cinsiyetcilikle mücadele etmek yerine; mültecilere karşı özellikle muhafazakarlar tarafından ırkçı söylemler geliştirildi. Bu durum Almanya’da iç güvenlik sorununu da gündeme getirdi. Almanya’da cinsiyetçi politikalar ve cinsel şiddet mültecilerin gelmesi ile birlikte ortaya çıkmadı, Alman toplumunda her zaman mevcuttu. Şöyle bir tablo yaratılmaya çalışıldı: Alman erkekleri ne taciz eder ne de şiddet uygular, fakat Ortadoğu erkeğinin kültürün de kadına karşı şiddet doğalında varmış gibi bir resim çizilmektedir. Cinsel şiddeti sistematik, erkek egemen sorunu olarak tartışmamız gerekiyor. Sorun ataerkil zihniyettir’ dedi.

ALMANYA’DA 109 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Almanya’da geçen yıl feminist kadınlar tarafından başlatılan metro  kampanyasının  çok ciddi ve sahiplenilmesi gereken bir kampanya olduğunu belirten Özdemir şöyle konuştu: ‘Bu kampanya çercevesinde birçok kadın yüzünü göstererek, kamuoyuna yaşadığı  cinsel şiddeti anlattı. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Filistin kökenli Sawsan Chebli bu kampanya çercevesin de yaşadığı cinsel şiddeti ifade ettiğinde, sosyal medyada ve kamuoyunda sözlü saldırılara  ve hakaretlere maruz kaldı  hatta alay edildi. Bu yaklaşım  bazı kadınlar tarafından da kabul edildi.  Bu tartışmaları dürüst ve samimi bulmuyorum, cünkü 2016 yılında  109 kadın öldürüldü, her yedi kadından biri cinsel şiddete maruz kaldı.  (Kaynak: Terre de femmes). Bu tartışmalardan sonra  sonra nihayet, yıllardır Sol Parti olarak talep ettigimiz cinsel suclar yasası  (Nein heißt Nein!) sertleştirildi. Cinsel istismar ve tecavüz suçlarına dair yasada boşluklar var ve bu boşluklar bir an önce giderilmeli.

Süheyla Kaplan / Avrupa Postası