Mustafa Akpolat

Almanya'nın değişik bölgelerinde tanıtım toplantıları devam eden  BHH'nin, Hamburg Taksim dayanışması oluşumunca düzenlenen, panelde, "Birleşik Haziran Hareketi ve Rejim Değişikliği" konularında görüşlerini  ifade eden  panelistler, toplantının ikinci bölümünde ise soruları cevaplandırdılar  İlginin yoğun olduğu toplantının moderatörlüğünü ise  Atif Beyazit yaptı. 


Panelde, ÖDP Eş genel başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya, Türkiye'deki güncel gelişmeler, BHH'nin hangi ihtiyaçtan doğduğunu, nasıl oluştuğu ve hedefleri konusunda görüşlerini anlatarak, ülkede bir rejim değişliği yaşandığını ifade etti. BHH'nin seçimler ile ilgili politikasına da değinilen panelde, BHH hareketinin, Gezi Haziran direnişinden sonra yoğunlaşan forumlar, meclisler ve toplantılarla asgari müştereklerde bir araya gelen 46 ilden 1500 delegenin katılımı ile şekillendiği belirtildi.



GEZİ DİRENİŞİNDE ERDOĞAN'A KARŞI TEPKİ İLE TOPLUMSAL ÖFKE BİRLEŞTİ


Turan Esen
 konuşmasında R.T. Erdoğan şahsından somutlaşan tepkinin, kapitalizmin neoliberal politikalarına karşı var olan toplumsal  öfkeyle birleşen bir sonuç olduğuna değindi. Toplumun tüm kesimlerini buluşturan, iktidara karşı hak ve adalet  arayışı ile  bir araya gelen Gezi haziran direnişinde bütün kesimlerin bir şaşkınlık yaşadığını ve bu  direnişten herkesin kendisine dersler çıkarması gerektiğini ifade etti. Direnişin kazanımları ve öğrenilenlerinin hayata geçirilmesinin bir  sonucu olarak da BHH'nin şekillendiğine değindi.
 
DEVLET DİNSİZLEŞMEDEN LAİKLİK KORUNAMAZ

Laiklik mücadelesi  sınıf mücadelesinin bir parçasıdır. Devlet Dinsizleştirilmelidir. Gerçek Laiklik için Devletin dinsizleştirilmesi gerektiği belirten Esen, ''Devlet, mezhepçi din eğitimini  finanse  etmek için, kamu hizmeti adı altında  10 milyar dolar harcıyor. Farklı  inançlara mensup  insanlardan topladığı vergilerle Sünnilik dayatılıyor. Eğitim dinselleştiriliyor, Hukuki kararlar verilirken bile  dini inançlar, gelenekler referans alınarak kararlar veriliyor. Yargı, Diyanet işleri ile görüşerek kararlarını veriyor. Bilimde  dinselleştiriliyor, yaratılış teorisi dine göre yorumlanıyor. Olmayan sosyal devlet yerine  dindeki, zekat, yardım anlayışı hakim kılınmaya çalışılıyor. Yazılı ve görsel medyada, Dini sohbet konuları içeren yayınlara milyarlar ayrılıyor. 



YEŞİL SENDİKA 'DİN KARDEŞLİĞİ' TEMELİNDE SÖMÜRÜYE SES ÇIKARMAYA 'GÜNAH' DİYOR


Çalışanların sendikal oranı yüzde 17'lerden, yüzde 4,5 kadar geriledi, var olan kimi yeşil sendikalar işi, ''Din kardeşliği'' temelinde işverene karşı hak taleplerinde bulunmanın günah olduğuna kadar vardırdılar. Bu temelde emek sömürüsü devam ettiriliyor. Yeşil sendikalar haç seferleri  düzenliyor artık'' dedi. BHH 13 Şubatta düzenleiği  'Bilimsel Laik Eğitim'' eylemlerinde öne çıkan taleplerede değinen Esen, ''Laiklik mücadelesi  sınıf mücadelesininde  bir parçasıdır''dedi.

AKP'nin rejim  değiştirmesine, ancak toplumsal  muhalefet örgütlenerek karşı konulabilinir. Bugün, barikat kardeşliğine, yoldaşlığına ihtiyaç var. Herkes sadece kendi talep ve  acıları ile değil, geniş kesimlerin ortak  talepleri etrafında   güçbirliğini sağlamak gerekmektedir.  Herkes benim gibi düşünsün anlayışı yerine, sen de benim gibi düşünme ben de senin gibi düşünmeyebilirim, farklı düşünerek  birlikte hareket  etmeyi artık öğrenmemiz gerekiyor.  Sadece mühalefet  yapmak değil, iktidar olmayı da hedeflemek gerek. Sandığa sıkıştırılmayan, farklı bir siyaset mümkündür. dedi.

Ülkenin batısında güçsüz bir sosyalist hareketin, Kürt halkınada bir faydası olmayacağına değinen konuşmacılar,  sosyal kurtuluş mücadelesini  hedefleyen talepler etrafında geniş kesimlerin birlikte mücadelesinin zorunluluğunu ifade edildi.



SEÇİM BARAJI HALK İRADESİNİN SANDIKTA İFADE BULMASINI ENGELLEMİŞTİR

Panelde ayrıca 7 Haziran'da gerçekleşecek olan genel seçimler ile ilgili olarak BHH'nın politikası da anlatılarak, Haziran Direnişinin taleplerini savunan aday ve partilerin desteklenmesi yönünde olduğu tekrar edildi. BHH, 15-28 Şubat 2015 tarihleri arasında yaptığı “seçim gündemli” forumlarda ortaya çıkan görüşleri doğrultusunda yapılan açıklamada, ''Başta seçim barajı olmak üzere, seçim sandığı üzerine düşen gölgeler halk iradesinin sandıkta ifade bulmasını imkânsız hale getirmiştir. İktidarın işleyiş ve karar alma iradesinin parlamento dışında şekillendiği her geçen gün biraz daha açık hale gelmektedir. Bu nedenle seçime yönelik mücadelenin AKP iktidarını durdurmanın tek yolu olmadığını bir kez daha vurgulama ihtiyacı duyuyoruz. Bununla birlikte, seçimlerin AKP’ye karşı verilen mücadelenin bir parçası olduğunu da görüyor, önemsiyoruz.

BHH'NİN CHP VE HDP İLE PARLAMENTODA TEMSİLİYET KAYGISI SÖZKONUSU DEĞİLDİR
 
Birleşik Haziran Hareketi’nin Seçimlere yönelik, başta CHP ve HDP olmak üzere, hiçbir kesimle parlamentoda temsiliyet kaygısı üzerinden bir müzakeresi söz konusu değildir. Birleşik Haziran Hareketi’nin kendi dışındaki sol kesim ve partilerle ilişkilerindeki temel duyarlılığı Gezi milyonlarının sorun, talep ve beklentileridir. Birleşik Haziran Hareketi, seçim süreci ve sonrasında bu konumunu korumak konusunda kararlıdır. Ancak bu bağımsız duruşun bir gereği olarak, altını çizdiğimiz toplumsal talepleri inandırıcı biçimde sahiplenen güçlerle seçim sürecinde dayanışma içinde olacağımızı da kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Çağrımız nihai olarak emekçi halkımızadır. Türkiye’yi yeniden inşa edecek kurucu bir iradeye ihtiyaç vardır. Bu görev önümüzdeki seçimin ötesindedir. Seçim bu sürecin bir parçasıdır. Bizler, Birleşik Haziran Hareketi olarak, bu görevi önümüze koyduk. Dün laik eğitim için sokaklara çıkıp, gericiliğe karşı mücadele ateşini yaktık. Bugün gündemimizde İç Güvenlik Yasası,  faşist düzenin en önemli yapı taşı olan Başkanlık sistemi var. Bu düzenlemelere karşı mücadeleyi 7 Haziran’a bırakmadan, yaşamın her alanında yükselteceğiz.'' denilmekte

ÖDP Eş genel başlanı, Avrupa sol  partileri Yunanistan'da bir araya gelerek, kapitalizmin halklara dayattı kemer sıkma  politikasına karşı  bir cephe oluşturulmasıda gündemde olduğunu belirterek, Avrupa sol partileri olarak  Frankfurt'taki eylemede destek verdiklerini söyledi.