Yarım asırlık siyasi kariyerini Saarland Eyalet Meclisi'nde yaptığı heyecanlı bir konuşma ile sonlandıran Oskar Lafontaine, 27 Mart'ta yapılacak Saarland eyalet seçimlerinde artık aday olmayacağını söyledi.
KURUCUSU OLDUĞU SOL PARTİ'DEN İSTİFA ETMİŞTİ
2005'den 2009 yılına kadar Federal Meclis'teki Die Linke parlamento grubunun eş başkanı olan Oskar Lafontaine (78), eyalet parlamentosundaki son konuşmasında ''Rusya Putin'den kurtulacak. Moskova bir Avrupa şehridir ve Rusya bir Avrupa ülkesidir. Rus kültürü olmadan Avrupa kültürünün gelişimini hayal edemiyorum. Avrupa edebiyatı Dostoyevski ve Tolstoy'suz ne olurdu?'' diyerek Almanya'da son günlerde sürdürülen Rus düşmanlığının yanlışlığına dikkat çekti.
SAVAŞLARA KARŞI ÖNLEM ALINMALI
Siyasi kariyerinde Saarland Eyalet Parlamentosunda Sol Parti'nin meclis grubu lideri olmanın yanında, Saarland Eyaleti Başbakanlığı, Federal Maliye Bakanlığı ile SPD Genel Başkanlığı da yapan Lafontaine, aynı zamanda Sol Parti'nin de kurucularından biriydi. Konuşmasında, "Bu, Saarland eyalet parlamentosundaki son konuşmam. Savaş hakkındaki düşüncelerimi sunacağım" ifadelerini kullanan ve Babası İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden kısa bir süre önce Nisan 1945'te öldürülen Lafontaine veda konuşmasında, vicdani retçilere bugüne kadar büyük sempati duyduğunu söyledi.
VİETNAM SAVAŞI'NA GİTMEYEN MUHAMMED ALİ'Yİ ÖRNEK VERDİ
Vietnam Savaşının tutumunu şekillendirdiğini söyleyen Lafontaine, ABD'li efsane boksör ve insan hakları savunucusu Muhammed Ali'nin “Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.” ifadelerini örnek vererek, vicdani retçi olmanın doğruluğuna işaret etti.
Kim savaş istiyor? sorusunu gündeme taşıyan Lafontaine, "Söylemek istediğim şudur: Kim savaş istiyor? Savaş isteyen dünya halkları değil. Hiçbir Sibirya köylüsü, Ukrayna'da bir köylüyle savaşa girmek istemez. Ben, Doğu'da ve Batı'da küçük bir azınlığın büyük servetler biriktirdiği bir ekonomik sistemin savaşlara yol açtığına inanıyorum. Uluslararası hukuku ihlal eden birçok savaş yaşadık, bunu unutmamalıyız. Savaşlara karşı güçlü önlemler almak önemlidir, size çağrım şudur: Her yerde aynı standardı kullanmalıyız, aksi takdirde dünyada asla barışı sağlayamayız. Bugün Ukrayna'da yaşananları düşününce öfkeleniyorum. Öte yandan Yemen'de yıllarca süren ve 300 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşı da düşününce aynı şekilde öfkeleniyorum. Yani, savaş suçlularını Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne çıkarmak istiyorsanız, o zaman uluslararası hukuku ihlal eden savaşlardan siyasi olarak sorumlu olan herkese hesap sorun. Bütün bu sorulara aynı ahlaki kriterlerle yaklaşmak gerekir. Yoksa barışa biraz da olsa yaklaşmak mümkün değildir'' dedi.
UKRANA ASKERİ OLARAK SAVUNMA YAPMASA NE OLURDU?
Oskar Lafontaine, uzun seneler içinde yer aldığı barış hareketinin savaşlara karşı önerdiği 'sosyal savunma' düşüncesini örnek verdi ve lütfen dinlerken korkmayın diyerek şöyle konuştu: "Bu düşünceye göre, Ukrayna'da askeri olarak savunma yapılmasaydı ve Rus oligarşik sistemi altında yaşanılsaydı, bugünkü kadar yıkım olmayacaktı ve insanlar da hayatını kaybetmeyecekti. Özgürlükleri kısıtlanacaktı ama işgal güçlerine karşı da sosyal direniş yükselecekti. Barış hareketi içinde bu görüşü savunanlara göre insan yaşamı her şeyin üstündedir. Bu konu barış hareketinde uzun süreler tartışıldı. Biliyorum, bu konuda farklı filozofiler mevcut. Ben de bu düşünceyi kendime dayanak yapmadım ama buna göre, en son çare olarak 'sosyal savunma' yapılmalıdır. Bunun dışındaki tüm savaşları hayatımda reddettim" şeklinde konuştu.
"ALMANYA'NIN GORBAÇOV'A TEŞEKKÜR ETMESİ GEREKİYOR"
"İnsanlığın nükleer bir cehennemin ne anlama geldiğini ille de anlayabileceğini sanmıyorum.'' diyen Lafontaine, ''Bu nedenle Şansölye Olaf Scholz'un (SPD) NATO'nun Ukrayna savaşına müdahale etmemesi gerektiğine ilişkin kanaatini memnuniyetle karşılıyorum. Ukrayna ihtilafı söz konusu olduğunda, tarafsızlığı uluslararası toplum tarafından askeri olarak güvence altına alınan Ukrayna'ya Otto Schily'nin önerdiği gibi İsviçre'ninkine benzer bir anayasa verilmelidir. Avrupa'nın nükleer süper güçler arasındaki çatışmalara sürüklenmesine izin verilmemesi lazım. Yine de Almanya ve Fransa, uygulanabilir ve uluslararası rakip güçlere karşı kendini koruyabilecek bir savunma inşa edebilir.'' ifadelerini kullandı.
Lafontaine ayrıca eski Şansölye Willy Brandt(SPD) ile eski Sovyet devlet başkanı Mihail Gorbaçov'u kendisini şekillendiren iki kişi olarak nitelendirerek, ''Almanya'nın Gorbaçov'a çok teşekkür etmesi gerekiyor. İşte bu yüzden tüm Rusları düşman ilan etmemeliyiz. Rusya Putin'den kurtulacak. Moskova bir Avrupa şehridir ve Rusya bir Avrupa ülkesidir. Rus kültürü olmadan Avrupa kültürünün gelişimini hayal edemiyorum. Avrupa edebiyatı Dostoyevski ve Tolstoy'suz ne olurdu? O yüzden silahları susturmak için her şeyin hemen şimdi yapılması gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz." dedi. Lafontaine'in son konuşması, alışılmadık derecede uzun bir alkışla karşılandı.
