Kadın Ağı kurucularından sosyalist ve feminist Hülya Arslan, sosyal ve siyasal faaliyetleriyle geniş demokratik çevrelerin sevgisini kazanmış biri olarak tanınırdı. Arkasında derin dersler ve acılar bırakan ölümlerin son bulması dileğiyle, Hülya Arslan'ın ölümünden bir gün önce ve değişik tarihlerde facebook sayfasında yazdığı birkaç şiirini, anısı için sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Buldum! Buldum eminim! öyle olmalı bence, 

yapmadım ruhumu analiz, uğramadım Freud'un penceresine.

Yönümü ters döndüm, Viyana'yı aldım ardıma
Viyana güzel şehirmiş, çekmedi beni bu gece...

kaç kere yüzyıldan kalma kadim sorular, bir o kadar eski cevap arayışı,
her defasında yeniden, her defasında yeni "SIR' içinde saklı...

Uzak yollardan yollara düşenler yön sorarken yıldızlara,
Gecenin zifrinde Ay söyler gidilecek yol nerede...

Kervanlar Sarayında, yakılmış ateşler, çemberinde onlarcası,
resimlerini görüyorum, yüzlerindeki ateşin dansı...

Anlatılmalı artık masallar, olur mu hiç anlatmamak,
ne de olsa insan ateşi sarıp sarmalayan yaratık...

yanıltmak için soyunsa da bir başkalığa,
kendi hikayesini anlatır masallarında...

soyunur sırlarındaan ateşinde yanarken,
daha parlak olur parçalanırken.
..(3 Mayıs)

....................................................................

 Dizlerimin feri kalmamıştı 
"dur" dedi suskunluğum „dur daha gitme, 
vazgeç artık geçmişteki yüzünü aramaktan 
haykırma ardında bıraktığın kuyularına 
hiç bir ayna insanı yansıtmaz kendisine
ve hiç bir kuyu da duymaz çığlığını " 
Durdum. Dinledim. Farkına vardım birden
bilirsiniz sizde,tüm yolculuklar
çocukluğa döner 
ve oradan başlar yeniden..
. (24 Nisan)
..............................................................................................
gün oldu okyanus ortasında yeşil ve vahşi bir ada da doğmadığıma sitem ettim, gün oldu kuzey kutbunda buzullar arasında. Mezopotamya gönlümdeydi, Alpler'i ve bir dağ köyünü özledim...Hayallerimin kanadına tutunup uçmaları sevdim..nerede doğarsam doğayım, bir çingene kabilesinden olmak varmış..(.
8 Nisan)
..................................................................................................................................................................................................................................................................
Varsayalım ki öldüm. bir varsayım sadece yaaa!...dinlerin yaşam-ölüm ve sonrası üzerine anlatışının da doğru olduğunu varsayalım. fani dünyada iyi insan olarak yaşadığımı varsayalım ardından. bunca varsayıma bir yenisini daha ekleyelim. cebrail gelsin ve bana desinki " iyisin,hoşsun, allahın cennetlik kulusun, sana bir kıyak geçelim, cennet- cehennem seçeneğine bir üçüncüsünü ekleyelim, sonsuzluğun bir anını nasıl geçirmek istersin, karar senin" olursa, allah herşeye kadir, yapar yapar. düşündüm taşındım, karar verdim; Şu varoluş hikayesinin insana ait bölümünü izleyeceğim bir dev ekran kurulsun. Cennet komik değil, mizah istiyorum mizah !.. (
6 Şubat)