Bugün yürürlüğe giren uygulama kapsamında, hastaneler, kamu binaları ve toplu taşıma araçlarında burka ve peçe kullanılamayacak.

Kamusal alanda yüzünü açmayı reddeden kişilere 150 euro para cezası verilecek.

Toplu taşıma sürücüleri ile kamu görevlileri, gereken durumlarda polis çağırabilecek.

Hollanda'da 400 civarında kadının burka ve peçe taktığı belirtiliyor.

Wilders önermişti

Yasak önerisi ilk kez 2006 yılında aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders tarafından gündeme getirildi.

BBC'den Yusuf Özkan'ın Wilders, "göçmen kadınların topluma uyumunu engellediği" gerekçesiyle genel bir burka ve peçe yasağı önerdi.

Ancak uzun süren tartışmalar sonucu, yüzü tamamen kapatan giysiler konusunda kısmi bir yasak getirildi.

1 Ağustos'ta yürürlüğe giren yasağın nasıl uygulanacağı konusunda ise hala tartışmalar sürüyor.

Toplu taşıma sürücüleri, burka ve peçeli yolcuları, yüzlerini açmaya zorlama yetkisine sahip değil.

Sürücüler, böyle bir durumla karşılaşınca polisi aramak zorunda. Bunun için de aracın durdurulması gerekiyor. Bu nedenle seferlerde aksama yaşanacağını belirten toplu taşıma şirketleri, polisin araçları takip ederek, burka ve peçeli yolcular indikten sonra işlem yapmasını istiyor.

Tıp fakülteleri hastaneleri ise, yasak nedeniyle insanların tedaviden kaçacağını savunuyor. Hollanda Üniversite Hastaneleri Birliği, "Yasağı uygulamak bizim işimiz değil, yargı ve polisin görevi" diyerek, uygulamaya karşı çıkıyor.

Uluslararası Af Örgütü yasağa karşı çıkıyor

Uluslararası Af Örgütü Hollanda Temsilciliği de, sosyal medya üzerinden yayınladığı "Kadınlar ne giyeceklerine kendileri karar verir" başlıklı video ile burka ve peçe yasağına karşı çıkıyor.

Hükümet ortağı Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) Milletvekili Pieter Omtzigt, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), 2014 yılında Fransa'daki genel burka ve yasağının insan haklarını ihlal etmediğine karar verdiğini belirterek, Af Örgütü'nün kampanyasını eleştirdi.

Omtzigt'e göre, sık sık insan hakkı ihlali yapan ve AİHM kararlarına katılmayan ülkeler, Af Örgütü'nün bu kampanyasını kullanabilir.

PVV lideri Wilders ise Af Örgütü'nü "Hollanda'da şeriatı desteklemekle" suçladı. Wilders, "İran gibi ülkelerdeki kadınlar, zorla başörtüsü takmalarına karşı kahramanca mücadele ederken, hatta bunun için hapse girerken, Af Örgütü'nün sahte özgürlük savaşçıları, onları sırtından bıçaklıyor" dedi.

Hollanda'da Müslüman örgütlerinin bazıları burka ve peçe yasağına şiddetle karşı çıkıyor. Afganistan kökenli Hollandalılar'ın kurduğu bir örgüte göre, burka ve peçe yasağına göz yuman herkesin yeri cehennem olacak.

De Telegraaf gazetesine göre, Utrecht ve Kuzey Brabant eyaletinde İslami bir örgüt, protesto amacıyla kadınlara burka ve peçe dağıttı.

Nida Partisi: Burka ve peçe giyen kadınlara verilecek cezaları ödeyeceğiz

Türkiye ve Fas kökenli politikacıların kurduğu Nida Partisi de, burka ve peçe giyen kadınlara verilecek cezaları ödeme kararı aldı.

"Biz referansımızı İslam'dan alıyoruz" diyen Nida Partisi, yasak kararını "inanç özgürlüğünün ihlali" olarak değerlendiriyor.

Hollandalı feministler ise burka yasağının kadınlar için özgürleştirici mi yoksa kısıtlayıcı mı olduğu konusunda bölünmüş durumda.

Rotterdam'da doğan ve Pakistan'a gelin giden 37 yaşındaki Jamila, eşinin ailesinin baskısıyla zorla burka giymiş.

Hollanda'ya döndükten sonra burkayı çıkaran Jamila, De Telegraaf'a yaptığı açıklamada, "Kumaş parçasından çok, arkasındaki fanatik düşünce daha ürkütücü" diyor.

Peçe ve burka yasağını ilk kez gündeme getiren Wilders ise gelişmelerden memnun. Aşırı sağcı lider Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Burka ve peçe yasağı tamam. Şimdi bir sonraki adıma yönelik çalışmalara başlayabiliriz. O adım da Hollanda'da başörtünün yasaklanması dedi.