1 Kasım Milletvekili Seçimleri kapsamında Hamburg Başkonsolosluğu'nda gerçekleşen oy verme işleminin son gününde yaşanan olaya, CHP ve HDP sandık görevlileriyle ile birçok seçmen yakından şahit oldu.

YSK KARARI SONRASI BAŞKONSOLOSLUĞA GİTTİ

25 Ekim Pazar günü sabahleyin saat 9:00 civarında yaşanan olayın arka planında, 7 Haziran seçimleri kapsamında (8-31 Mayıs arası) Başkonsolosluk bünyesinde çalışan özel güvenlik şirketinin iki görevlisine kendi aralarında kürtçe konuştukları gerekçesiyle "ertesi gün işe gelmeyin" denilerek çıkış verilmesinin Avrupa Postası'nda, "Dersimli olduğumuz için çıkış verildi" başlığı ile yayınlanmasının gerekçe olarak gösterildiği ileri sürüldü.



BAŞKONSOLOS: 'TEKZİP YAZIMIZI YAYINLAMADINIZ, İÇERİ GİREMEZSİN'

YSK'nın 20 Ekim günü aldığı yeni kararı gereği, Başkonsolosluğa giderek haber yapmak isteyen Adil Yiğit'e Başkonsolos Fatih Ak tarafından, "Hadi git işine. Sana giriş yok." "Neden Mayıs ayında tekzip yazımızı yayınlamadınız" şeklinde keyfi olarak tepki göstermesinin tartışmayı başlattığı kaydedildi. Öte yandan Fatih Ak'ın yanında duran (yukarıdaki resimde) bir konsolosluk memurunun Yiğit'e karşı, elle-kolla ve sözlü hakaretler yaptığı aktarıldı.



OY DA KULLANAMADI


Böylece Yiğit'in hem görev yapmasına hemde oy hakkını kullanmasına konsolosluk görevlilerince açıktan engel olundu.

YAŞANANLARA CHP VE HDP SANDIK GÖREVLİLERİ ŞAHİT



Konsolosluk önünde bulunan CHP ve HDP'li (Erkan Erçin ve Sevahir Bayındır) sandık görevlilerinin de şahit oldukları tartışma sırasında, "YSK kararına rağmen gazeteciyi neden içeri almıyorsunuz" şeklinde soru soran HDP'li sandık görevlisi ve eski BDP milletvekili Sevahir Bayındır'ın da, konsolosluk memurunun sözlü hakaretlerine maruz kalmasına Başkonsolos Ak'ın ve diğer sandık görevlilerinin sessiz kalması tepkiyle karşılandı.



"Yaşananları ve keyfi engellemeyi YSK'ya suç duyurusu olarak şikayet edeceğim, partizan değil, herkese eşit davranan Başkonsolos olmalıdır"
açıklamasını yapan Adil Yiğit aleyhine, konsolosluk memuru tarafından olay yerinde bulunan polislere başvurarak "memura hakaret etmek" iddiasıyla dava açıldığı aktarıldı.

KONUYU GAZETECİ ÖRGÜTLERİNE TAŞIYACAĞIM



Olay üzerine bir açıklamada bulunan Adil Yiğit " yaşadığım mağduriyet yetmezcesine bir de aleyhimde hakaret davası açılarak hem suçlu hemde güçlüyüz denilmek isteniyor. Ama yanılıyorlar. Burada Türkiye'deki gibi Saray'ın yargıçları yok. Kimseden icazet beklemiyorum. Türkiye'de medya mensuplarına karşı girişilen yıldırma ve korkutma terörünü yurtdışında yapmalarına hukuk ve yasalar izin vermez. Konuyu meslek örgütlerine de taşıyacağım. Birçok okurun dile getirdiği, 'Hamburg Başkonsolosluğu'nun bir süredir açıktan AKP'nin propaganda merkezi ve MİT'in arka bahçesi' gibi faaliyetler yürüttüğü iddiası açığa çıkmalıdır." dedi.