Esad şu ifadeleri kullandı:

"Her ülkede yanlışlar yapılıyor. Bu her gün olabilir. Fakat bu yanlışlar ölümcül değil, bunlar normal olaylar. Bu yanlışları şu anda Suriye'de yaşananlara dönüştüren ne olabilir? Bu hiç de mantıklı gelmiyor. Suriye krizine öncülük eden olaylarda kırılma noktasının 2003 yılında ABD'nin Irak'a girmesi olduğunu söylesem şaşırırsınız.

Suriye bu duruma tamamen karşıydı, çünkü ABD'nin Irak'a girmesinin toplumun bölünmesine sebep olacağının herkes farkındaydı.

Biz Irak'ın komşusuyuz. Bu savaş sonucunda Irak'ın bölüneceğinin farkındaydık. Aynı şekilde batıda bir diğer bölünmekte olan Lübnan ile komşuyuz. Biz bu iki ülkenin arasındayız ve tüm bunların bizi etkileyeceğinin farkındaydık. Bu yüzden Suriye krizinin kökleri Irak'ın bölünmesine sebep olan savaşta yatıyor."

İkinci kırılma noktasının batının 1980'li yılların başında Afganistan'daki teröristlere sağladığı destek olduğunu belirten Esad, "Daha sonra 2006 yılında Irak'ta ABD koruması altında İslam Devleti kuruldu. Tüm bu faktörler hep birlikte batının desteğiyle, Katar ve Suudi Arabistan'ın mali desteğiyle, Türkiye'nin mantıksal yardımıyla dalgalanmaların başlamasına sebep oldu. Özellikle Erdoğan'ın ideolojik olarak 'Müslüman Kardeşler' organizasyonuna bağlı olduğunu dikkate alırsak ve Suriye, Mısır ve Irak'taki durumların değişmesinin Osmanlı saltanatlığı değil, 'Müslüman Kardeşlere' ait Atlantik Okyanusu'ndan Akdeniz'e kadar Erdoğan'ın önderliğinde olacak yeni saltanatlığın kurulmasına sebep olacağını düşünüyor. İşte tüm bu faktörler bugünkü duruma gelmemize sebep oldu. Bir kez daha söylüyorum, her devlette yanlışlar ve çöküşler olabilir, ama bunlar hiçbir şeyi haklı çıkarmıyor. O zaman neden demokrasi hakkında hiçbir fikri olmayan Suudi Arabistan'da devrim olmuyor? Bunun mantıklı olduğunu düşünüyorum" dedi.