Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim güvenliğiyle ilgili “7 Haziran’da yaşananlar 1 Kasım’da yaşanmayacak” sözleri, “sandıklara AKP müdahelesi için altyapı/mazeret hazırlama” ve “anketlerde tek başına iktidar görünmemesi durumunda seçimleri yaptırmama sinyali” yorumlarına neden oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 30 Ağustos resepsiyonunda seçim güvenliğiyle ilgili yaptığı açıklamalar tartışma yarattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “7 Haziran’da ne olduğunu bilmiyorum! 2007’den bu yana seçim güvenliği açısından tartışmanın en az olduğu seçimdir” dedi. Seçim güvenliğini ihlal eden iki sorun olduğunu vurgulayan Tezcan, şu değerlendirmeleri yaptı:

“1. Terör örgütü ya da örgütlerinin bölgede milletin sağlıklı oy kullanmasını engelleyerek seçim güvenliğini ortadan kaldırma riski. 2. Terörü bahane ederek ‘seçim güvenliğini sağlıyorum’ diye güvenlik güçleri kanalıyla vatandaşın oyunu iktidar lehine çevirmek için baskı, şiddet, korkutma, yıldırma yöntemleriyle bir seçim yürütme niyeti olabilir. Devletin görevi, hangi noktadan gelirse gelsin seçim güvenliğini ortadan kaldıracak müdaheleleri önlemek. Gerek terör örgütleri, gerekse bunu bahane ederek iktidarın sandığa müdahelesini engellemek gerekiyor. İktidarın muhtemel risk oluşturabilecek müdahelelerine ne yazık ki terör örgütünün çatışmayı arttıran adımları bahane, gerekçe zemini yaratıyor.”

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen “Cumhurbaşkanı cenazelerdeki psikolojik ortam ve anket sonuçları analiziyle seçimin yapılamaması yönünde bir eğilimin sinyalini vermiştir. Güney illerimizdeki tehdit okuması bu tip hesapların altyapısı olarak ele alınabilir” dedi. Bilgen “7 haziran seçimlerinin eğer ‘şaibeli’ kabul edilen bir boyutu varsa, iddia edilen sandıklarda neden AKP temsilcilerinin dahi itirazının olmadığı, bu seçime dair ciddi bir tartışmanın neden yapılmadığının sorgulanması gerekiyor” görüşünü dile getirdi.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de “Seçim güvenliği için en büyük tehlike Erdoğan’ın kendisidir” derken, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki şey amaçlıyor olabilir: Birincisi, 7 Haziran’da ortaya çıkan sonuçları tersyüz edecek şekilde seçim hilelerini devreye koymak, halkı sandık başına götürmemeyi amaçlıyor olabilir. İkincisi, mevcut çatışma ortamını adeta bir iç savaş tablosu zeminine taşıyarak olası bir düşüşü hissettiğinde seçimi erteleme yoluna gitmek olabilir.