MİT adına istihbarat faaliyetlerinde bulunduğu iddiasıyla sekiz aydan beri Almanya’da tutuklu bulunan Türk vatandaşı Mehmet Fatih S.’nin yargılanmasına Hamburg Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde başlandı. 

13 Ekim’e kadar devam edecek duruşmada Federal Savcılık sanık Mehmet Fatih S’.yi ‘ Eylül 2015- Aralık 2016 döneminde Almanya’da yaşayan Kürt politikacılar ve Kürt kuruluşları  ile ilgili bilgi toplamak ve casusluk faaliyetleri karşılığında 30 bin euro kazanç elde etmekle suçluyor. 

Alman kamuoyu ve basını ‘ Türk casuslar davası’ konusuna yabancı değil. Bundan iki yıl önce Türk İstihbaratı ( MİT) adına casusluk yapmakla suçlanan ve Almanya’da yargılanan Erdoğan’ın eski danışmanlarından Muammed Taha Gergerlioğlu ve beraberindeki iki sanık 70 bin euro tazminat ödemesi karşılığında dava kararsız sona ermişti. Hatta davada Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne ( DİTİB) bağlı bir camide görev yapan imam da tanık olarak dinlenmişti. 

Alman mahkemesi iki yıl önceki davada casusluk iddiasına konu olan sanıkların ‘casusluk faaliyetlerinin Almanya’ya karşı olmadığını’ belirtmiş ve Erdoğan’ın eski danışmanı Muhammed Taha Gergerlioğlu’nu serbest bırakılmasına karar verdikten sonra sözkonusu kişi Türkiye’ye sınırdışı edilmişti. 

Davanın birden bire kararsız sonuçlanması Alman basınında şaşkınlık yaratmıştı. Hatta bazı Alman basını Türkiye ile Almaya arasındaki ilişkilerin bozulmaması adına davanın sona erdirildiğini dillendirmişti. 

Son yıllarda Türkiye ile Almanya arasında diplomasi krizinin derinleştiği bir süreçte özellikle de 24 Eylül’de gerçekleştirilecek Almanya seçimleri öncesinde MİT adına istihbarat faaliyetlerinde bulunmakla suçlanan Mehmet  Fatih S.’nin davası gerek Alman gerekseTürk kamuoyunda dikkatle izlenmeye başlandı. Alman mahkemesi bu kez sözkonusu bu casusluk davasını sonuçlandırmaya kararlı görünüyor. Kaldı ki bugüne kadar Almanya’da casusluk iddiasıyla yirmi kişi hakında açılmış soruşturmalar devam ediyor. 

Hamburg Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde başlayan davanın duruşmasında önce Federal Savcılık hazırladığı iddanameyi okudu. İddianamede sanığın ‘2013 yılından beri MİT için çalıştığı ve Almanya’daki Kürtler’i özellikle de Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin ( NAVDEM- Alman İç İstihbarat ı Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından PKK ile bağlantlı çatı kuruluşu olarak sınıflandırılıyor) bir dönem başkanlığını yapan Yüksel Koç’u ve ailesini yakın takibe almakla görevlendirildiği’ belirtiliyor. 

'TERÖRLE MÜCADELE’DEN İKİ POLİS İLE İLİŞKİLİ OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ'

Sanık Mehmet Fatih S. Alman savcının MİT adına istihbarat faaliyetlerinde bulunduğu yönündeki iddiaları yalanlayarak kendisinin sadece tesadüfen evli olduğu eşinden ayrılmak için birtakım sorunlar yaşadığını ve eşi hakında şikayet dilekçesi vermek üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğini ve burada tesadüfen Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Biriminden Tufan Karaçalık ve Kemal Sakin adlı polisler ile tanıştığını itiraf etti. 

Sözkonusu polisler ile bir akşam yemeği yediğini ifade eden sanık Mehmet Fatih S. ‘Emniyet’teki ilgili polislerin Almanya’da tehlikeli bir durum olması halinde kendilerini haberdar etmelerini k talep ettiklerini ve kuzeni Tevfik Rıdvan Sayan adına açılan e- mail adresi ile polisler ile yazıştığını söyledi.  

Yaklaşık beş saat süren ifadesinde sürekli olarak özel hayatı ile ilgili mahkeme heyetine ifade veren Mehmet Fatih S. hayat arkadaşı Cihan Erol’un askerlik şubesinde çalışan ağabeyinin ilgili resmi dairede daha yüksek bir dereceye gelebilmesi için Ankara’daki Emniyet birimleri ile kız arkadaşı için kefil olduğunu belirterek ‘Ankara’daki Emniyet birimindeki polislere kız arkadaşımın ağabeyinin resmi dairedeki mevki atlama işinin gerçekleşebilmesi için onlara yalan bilgi verdim. Bremen’de milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasın ilişkin Kürtler tarafından düzenlenen bir mitingte görevli Alman polisini gazeteci olarak fotoğrafını çektim ve görevli  Alman polisini sanki Kürtler tarafından düzenlenen mitinge destek veriyormuş gibi yalan bilgiler hazırladım ve manipüle ettiğim bu bilgileri Ankara’da Emniyet’teki Tufan Karaçalık ve Kemal Sakin’e gönderdim’ dedi. 

Sanık Mehmet S. ayrıca Ankara’daki polis yetkilileri ile Almanya’daki NAVDEM’in eski Başkanı Yüksel Koç hakkında da konuştuklarını ve sözkonusu bu polislerin cemaat sempatizanları olduğunu söyledi. 

'İLTİCA DİLEKÇEMİN KABUL EDİLEBİLMESİ İÇİN YALAN BİLGİ VERDİM'

MİT adına faaliyet yürüttüğü yönündeki iddiaları ret eden Mehmet Fatih S. daha önce Almanya Mülteci ve İltica Dairesi’ne MİT ajanıyım dediğini ancak bunun yalan olduğunu ifade ederek ‘Almanya’da ilticamın olumlu olması için yalan beyanda bulundum. Daha sonraki duruşmalarda bu ifademden dolayı hakimden özür dileyeceğim. Beni kimse Almanya’ya bilinçli olarak göndermedi. Kimsenin emriyle gelmedim’ dedi. 

İZMİR’DE GÜLEN HAREKETİ İÇİNE GİRDİM

Batman merkezli Denge TV’de gazetecilik yapmadan önce eşiyle birlikte İzmir’de yaşadığını ve burada Gülen hareketininin içine girdiğini ifade eden Mehmet Fatih S.  ifadesinde ‘ Gülen cemaatinin hayranlarının kimler olduğunu biliyoruz. Avrupa’da en tehlikeli gruplar tarikatlardır. Almanya ve Avrupa bu örgütleri birbirinden ayıramıyor. Tarikatlar tehlikeli olduğu ve Almanya’daki radikal grupları iyi bildiğim için buradaki Alman savcıya yardımcı olmak istediğimi içeren bir mektup gönderdim’ dedi. 

Denge TV’de kültürel programlar çekmek üzere işe başladığını ancak daha sonra sırasıyla Irak, Suriye, Kobani, Helsinki, Gürcistan, Rusya’ya programlar yapmak üzere gittiğini söyleyen Mehmet Fatih S. paranın kaynağının nereden geldiğini söylemedi. 

Memet Fatih S. ‘Televizyonda sadece para kazanan bendim. Çoğu zaman reklam çekimleri için yaptığım programlardan gelir elde ediyordum. Denge TV RTÜK’e bağlı, Türkiye yasalarının geçerli olduğu, devlete biraz muhalif bir televizyondu. Eylül aylarında kapatıldı. Benim yanımda Cihan Erol çalışmaya başladı. Birlikte programlar yapmaya başladık. Daha sonra aramızda duygusal ilişki yaşandı. Kendisi ile ayrılmak istedim ancak bu onu istemedi. Evli olduğumu bile bile ilişkimize razı oldu. Hem kız arkadaşıma para verdim hem eşimi ve çocuklarımı geçindirdim hem de kız arkadaşımın kardeşinin okul masraflarını karşıladım. Bütün bunları Denge TV’de çalıştığım para ile yaptım. Başka hiçbir yerden para yardımı almadım’ dedi.  

Zaman zaman Suriye ve Irak gezilerinde IŞİD ile ilgili gelişmeleri de Ankara Emniyet Müdürlüğü’ ndeki polisler ile paylaştığını da ifade eden Mehmet Fatih S.’in  kendisini medyada ‘suikatsçı olarak gösterildiğini ve bu husustaki bilgilerin doğru olmadığını anlatmak üzere NAVDEM Başkanı Yüksel Koç’u telefon ile birkaç kez aradığını ancak kendisine ulaşamadığını söyledi. 

MİT’in suikast listesinde adı geçen KCDK- E Eşbaşkanı Yüksel Koç yarınki davada tanık olarak dinlenecek. 

Öte yandan Alman devletinin Kürt kurumlarını izlemesi için görevlendirdiği kişilerin yanlış beyanlarda bulunduğuna işaret eden Koç  daha önceki  açıklamalarında ‘ Yalan bilgi veren kişilerin yargılanması ve Paris katliamı davası da olmak üzere bütün ajanlık davalarının birleştirilmesi gerekiyor. Daha önce casusluk faaliyeti ile yargılanan M. Gergerlioğlu davası gibi umarım bu dava kapatılmaz. Üzerine gidilir’ dedi. 

Sanığın casusluk faaliyetlerinde bulunduğunu eski kız arkadaşının ihbar ettiği belirtiliyor. Savcı, sanığın kız arkadaşının da MİT adına çalışması için Temmuz 2016'da girişimde bulunulduğunu, ancak kadının teklifi reddettiğini belirtti

Davada adı geçen Yüksel Koç da çarşamba günü Hamburg'da düzenlediği basın toplantısında yargılanmakta olan sanığı kendisine karşı suikast planı yaptığını iddia ederek sanığın eski kız arkadaşı sayesinde durumdan haberdar olduklarını söyledi.

13 Ekim’de tamamlanması beklenilen duruşma sonrasında sanık Mehmet Fatih S.’nin suçlu bulunması durumunda beş yıla kadar hapis cezasına  çaptırılması sözkonusu.

Süheyla Kaplan/ Almanya