Die Welt gazetesinin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Lammert (CDU),  ”Almanya’da görev yapan birisinin Almanca konuşması kadar doğal birşey olamaz. Bu imamlar için de geçerli” dedi.


DİN- DEVLET İLİŞKİSİNE VURGU

“İslam Almanya’ya ait mi?” sorusuna evet ya da hayır diye kesin bir yanıt vermekten kaçınan Lammert,”İslam, Almanya’da giderek yaygınlaşan dinler arasında. Ben umut ederim ki, İslam dini de Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi siyaset ve inanç, din ve devlet ilişkisine bir açıklık getirir. Bu iki inanç, ülkemizin tarihi ve kültürü üzerinde etkindir” ifadelerini kullandı.

Norbert Lammert,”Fransız yazar Michel   Houellebecg'in ‘teslimiyet’  adlı romanında  kurguladığı gibi Batı toplumlarında İslam üstünlük kazanır mı?” sorusuna ise,”Romanda spekülasyon üzerine kurgu yapılıyor. Ben ne Fransa ne de Almanya’da böyle birşeyin olabileceğine ihtimal vermiyorum” diye konuştu.

ALMANYA’DA ÇALIŞAN ALMANCA KONUŞABİLMELİ

Lammert, Avusturya’da kabul edilen İslam yasasının hatırlatılması üzerine ise, bunun ilginç bir adım olduğunu, ancak yasal düzenlemenin gerekli olup olmadığının tartışılabileceğini söyledi. Gazetenin “Yasal düzenleme olsa da olmasa da imamların Almanca konuşmaları gerektiğini mi söylüyorsunuz?” sorusuna,”Almanya’da çalışan birinin Almanca konuşması kadar doğal bir şey yoktur. Bu imamlar için de geçerlidir” dedi.

Lammert, “Almanya’ya gelen Katolik  papazlar da Almanya’ya geldiklerinde Almanca öğreniyorlar” hatırlatmasına şu yanıtı verdi:

“Almanya dışından gelen ve yeterli Almanca konuşamayan papazlar da görevlerini yapabilmek için Almanca öğrenmek durumundalar.”

BURKA YASAĞINA GEREK YOK

Federal Meclis Başkanı Lammert, kimi politikacılar tarafından gündeme getirilen Burka yasağı konusunda ise,”Ben bu konuda acil olan bir durum görmüyorum. Bu konuda yasal düzenlemeyi gerekli görenler, bunun çözümden daha çok zorun yaratacağını görmeliler” ifadelerini kullandı.