İşte Avrupa Türk Gazeteciler Birliği'nin (ATGB) "Ülkenin tüm kaynaklarını satıp tüketen iktidar seçim zaferi sarhoşluğundan hızlı bir şekilde ayılıp, sadece kendisinin değil halkının da altında kalması kuvvetle ihtimal  ekonomik çöküntüye acil çare üretmeli" şeklinde devam eden 24 Haziran baskın erken seçimlerine ilişkin o açıklaması:


"Adil olmayan şartlarda, OHAL koşullarında, muhalif medyanın susturulduğu bir ortamda gerçekleşen 24 Haziran seçimleri, gazetecilerin, muhalif politikacıların, öğrencilerin, hukukçuların, akademisyenlerin, aydınların cezaevinde esir edilmesinin gölgesinde gerçekleşti.
Diğer taraftan, Türkiye’nin tek kamu ajansı olan Anadolu Ajansı’nın çarpıtılmış verileriyle halkın gece boyunca aldatıldığı bir ortamda gerçekleşen 27. Dönem Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimi’nde vatandaşlar ve muhalefet, özgürlükçü demokrasi ve bağımsız bir Türkiye için el ele mücadele vererek tarih yazdı. 
15 Temmuz darbe girişiminden ve 20 Temmuz sivil darbesinden bu yana uçurumun eşiğine getirilen ve Başkanlık seçimi ile otoriter rejimi tescillenen Türkiye’de bu son seçimlerden sonra artık demokrasiden ve özgürlüklerden söz edilemeyeceğini üzülerek gözlemliyoruz.
Erdoğan'ın ev ödevleri ise çok:

  • Ülkenin tüm kaynaklarını satıp tüketen iktidar seçim zaferi sarhoşluğundan hızlı bir şekilde ayılıp, sadece kendisinin değil halkının da altında kalması kuvvetle ihtimal  ekonomik çöküntüye acil çare üretmeli.
  • Yargıdan eğitime, ordudan siyasete dek derinlemesine sızmış olan siyasal İslamcı anlayış tüm kadrolardan arındırılmalı.
  • Seçim kampanyaları çerçevesinde  verdiği OHAL’i kaldırma sözünü tutmalı.
  • Yeniden adalet ve hukuk tesis edilmeli.
  • Avrupa Birliği ile bağlarının tamamen kopma noktasına gelen Türkiye’nin yüzü yeniden Batı'ya çevrilmeli. 
  • Barış politikaları geliştirmeli, Türkiye'nin dış dünyayla ilişkilerini derhal düzeltmeli.
  • Suriye meselesi ve Suriyeli mültecilere yönelik hoşnutsuzlukla baş edebilen çareler üretmeli. 
  • Ve elbette zaten sayısı bir avuç olan muhalif medyaya dokunmamalı.
  • Basın ve ifade özgürlüğü ihlalleri sona erdirilmeli.
  • Cezaevindeki meslektaşlarımızın  sadece gazetecilik yaptıkları için cezalandırılmalarına son verilmeli.

Umutları örgütlemeyi başaran muhalefetin güçlü mücadelesinİ ve Türk halkının umut dolu ve inançlı direnişini ise “yüreklendirici” olarak niteliyor, özgür, çağdaş Türkiye için umudumuzun devam ettiğini bildiriyoruz.

Hiçbir şey bitmedi. Her şey esas şimdi başladı."

ATGB Yönetim Kurulu / Almanya