Almanya'da büyük aşiretlerin kurduğu ve mafya benzeri işleyen organize suç örgütleriyle mücadele, politikayı, emniyeti, yargıyı ve kamuoyunu uzun yıllardır meşgul ediyor.

Berlin'de başlayan bir dava ise bu gruplarla ilgili tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. Almanya'da dikkatlerin başkente yönelmesine neden olan davada ilk kez Almanya'nın en tanınmış Arap aşiretlerinden birinin lideri yargılanıyor: Arafat Abou-Chaker.

Davayı ilginç kılan bir diğer nokta da en önemli tanığın ünlü rapçi Bushido olması. Bushido, yıllarca Abou-Chaker ile boy göstermiş, onun korumasında hareket etmişti. Şimdiyse davada onun aleyhinde ifadeler veriyor. Medyaya yansıyan haberlerde ünlü rapçinin eşinin bu mafyavari çeteyle ilişkisini kesmeye zorladığı, aksi halde çocukları da alıp gitmekle tehdit ettiği iddiaları ortaya atılmıştı.

Ünlü müzisyen Bushido'nun mahkemede anlattığına göre, rapçi yıllarca gördüğü baskı üzerine istediği dışında zorla paralar ödedi veya yapmak istemediği işlere zorlandı. Bushido, aralarındaki işbirliğine son vermek istediğinde de Arafat Abou-Chaker ve kardeşleri tarafından tehdit edildiğini söyledi.

Paralel bir dünya

Deutsche Welle'nin haberine göre son duruşmalarda dinlenen Bushido, Almanya'da varlığı yıllardır konuşulan, söz konusu büyük Arap ailelerin oluşturduğu organize aşiretlerin paralel dünyası hakkında kamuoyunun izlenim sahibi olmasını sağladı. 41 yaşındaki rapçinin iddiasına göre kazandığının yüzde 30'unu Abou-Chaker'lere vermek zorundaydı ve verdiği paraların toplamı şimdiye kadar 9 milyon euroyu buldu. Bushido, Arafat Abou-Chaker ölseydi bile çeteye haraç vermeye devam etmek zorunda kalacaktı.

Başsavcı Ralph Knispel, ağır ceza alanında görev yaptığı 30 sene boyunca pek çok tanığın tehdit edildiğini ve korkutulduğunu, rapçi Bushido'nun açık ifadesi ile ilk kez bir tanığın böylesi bir davada ifade verdiğini hatırlatıp önemini vurguluyor. Knispel, zaman zaman hukukçu olarak insanın sınırlarına dayandığını, kendi kendinden şüpheye düştüğünü itiraf ediyor ve pek çok tanığın poliste ve savcılıkta verdiği ifadeyi mahkemede tekrar etmediğini tecrübe ettiklerini aktarıyor. Savcı Knispel, salonda sadece sanıklar ve onların avukatları olduğundan değil, kendi arkadaşlarının ve tanıdıklarının da duruşmada bulunmasıyla pek çok tanığın cesaretini kaybedip ifadesini değiştirdiğini, yumuşattığını söylüyor.

Abou-Chaker büyük Arap organize suç çetelerinden sadece biri

Berlin merkezli Arap organize suç çetesi Abou-Chaker, 250 üyesi ile Almanya'da bu alandaki en büyük gruplardan biri değil. Berlin'de onlar arasında en tanınmışı, 2017'de Bode Müzesi'nden 100 kilogram ağırlığındaki altın sikkelerini çalan Remmo Çetesi. Çalınan üç milyon eurodan daha fazla değere sahip altın bulunamazken Remmo Çetesi'nin üç üyesi şubat ayında hapis cezalarına çarptırıldı. Uzmanlar, altının çoktan eritildiğinden yola çıkıyor.

Almanya'da "Büyük Arap aşiretleri" veya "klan çeteleri" kavramları ile tanımlanan organize suç örgütlerine dair ilk kez bir yıl önce Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) bir özel durum değerlendirmesi yaptı. Buna göre, bu şekilde faaliyet gösteren suç çetelerinin en çok yürüttüğü faaliyet uyuşturucu ticareti ve hırsızlık, en etkili oldukları bölge ise Türkiye kökenlilerin de yoğun yaşadığı Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti.