Süheyla Kaplan

Merkel'in kararına çeşitli siyasi partilerdeki milletvekilleri ve siyasiler sert tepki gösterdi. 

Sol Parti Berlin Milletvili Hakan Taş kararı şöyle değerlendirdi: "Alman Ceza Yasasaının 103. maddesi biran önce kaldırılmalı. Bu yasa en çok Erdoğan gibi liderlerin işine geliyor. Merkel'in kararı anti demokratik bir karar. Erdoğan'ın hiciv programına tepkisi de normal görünmüyor. Adaletin Erdoğan'dan yana karar vermeyecğini tahmin ediyorum. Komedyen Böhmermann ayrıca birkaç günlüğüne Almanya'yı terk edeceğini açıkladı. Umarım Türkiye gibi basın ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkeye iltica başvurusunda bulunmaz."



Hakan Taş  (Sol Parti milletvekili)             Cansu Özdemir (Sol Parti milletvekili)


Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Cansu Özdemir
"Merkel'in dün açıkladığı karar Erdoğan'ın önünde diz çöktüğü anlamına geliyor. Merkel'in bu politikası, Erdoğan'ın Türkiye ve Kürdistan'da gazetecilere ve halka karşı yürüttüğü baskı ve katliam rotasını böylece güçlendiriyor. Alman anayasası basın özgürlüğünü korumaktadır ve Merkel Böhmermann'ı ve böylece basın özgürlüğünü de Erdoğan'ın önüne yem olarak attı. Böhmermann tartışılırken, Erdoğan'ın işlediği insan hakları ihlalleri unutulmamalı Almanya'da. Katliam ve baskılara maruz kalan Türkiye ve Kürdistan halkları ile dayanışmayı yükseltmeliyiz. Özellikle Alman kamuoyu bunları göz önünde bulundurmalı" şeklinde açıklamada bulundu.

"Merkel'in Erdoğan'a diz çökmek yerine gerek yoktu"



Hessen eyaleti Yeşiller Partisi milletvekiliyken daha sonra bağımsız olarak görev yapan Mürvet Öztürk şöyle dedi: 
"Sayın Merkel'in Böhmermann ile verdiği karar yanlış ve gereksiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişisel davayı açması yeterli olabilirdi.  Almanya Başbakanı olarak bu olayın devletlerarası  kriz düzeyine getirilmesi saçmalık. Merkel buna yol açmamalıydı. Kararı reddetmeliydi. Böhmermann'a arka çıkmalıydı! Mülteciler anlaşması dolayı Erdoğan'a yapmış olduğu diz çöküşüne hiç gerek yoktu. Cumhurbaşkanının ise bir devlet  adamı olarak dava açması gereksiz, çünkü kendi kişisel hassasiyetini tüm Türk halkına mal edemez. Türkiye'de akademisyenlere, gazetecilere siyasetçilere sürekli dava açan biri olarak Cumhurbaşkanının karikatür ve basın eleştirisini gıkı çıkmadan kabul etmesi daha doğru olurdu." 



Mürvet Öztürk (Yeşiller eski vekili)              Alirıza Şimşek (SPD eski vekili)


Alman Sosyal Demokrat Parti Hamburg eski Milletvekili Ali Rıza Şimşek "Merkel'in Böhmermann ilgili verdiği karar bir skandal. Zaten güncelliğini yitirmiş bir kanunun bu şekilde gündeme getirilmesi basiretsizlik. Merkel'in mülteci sorunu konusunda Erdoğan'a yeşil ışık yakması Almanya'nın öz değerlerinden taviz verdiğini gösteriyor ki bu çok tehlikeli bir tutum. Bazı Türkiyeli özellikle de havuz medyasının gazetecilerinin 'Merkel oyunu Erdoğan'dan yana kullandı' şeklinde haber yapmaları aslında olayın gerçeğini yansıtmaktan korktukları anlamına gelir. Her ne kadar Merkel Erdoğan'a yeşil ışık yaktı gibi görünse de aslında kanun gereği topu yargıya attı ve bu tur kararların Alman bağımsız yargısının vereceğini iletti." şeklinde açıklamada bulundu. 

CDU'nun aktif üyesi, Federal Almanya Göçmen Çatı Kuruluşları Çalışma Grubu Başkanı Ali Ertan Toprak ise konuyu şöyle değerlendirdi: 

"CDU TABANI KAYNIYOR"



Ali Ertan Toprak ( CDU aktif üyesi)               Ali Yıldız ( CDU aktif üyesi)


"Mülteci krizinden dolayı  tüm alanlarda Erdoğan'a ipleri kaptırması tam bir tutarsızlık. Bu tavrı ile kendi siyasi kariyerinde gerçekleştirdiği tüm olumlu başarıları gölge altında bırakıyor. Erdoğan gibi otoriter bir siyasetçiye artık Almanya'daki basın özgürlüğne müdahale etme yetkisini verecek kadar ileri gitmesi CDU içinde de bir isyana ve krize yol açacak bir noktaya geldi.  Eğer şu an açıktan Merkel'e CDU içinden herhangi bir tepki gelmemesi kimseyi yanıltmasın. CDU tabanı kaynıyor. Eğer Merkel halen CDU'nun başındaysa bunun tek nedeni kendisinin zamanında alternatif olabilecek herkesi ekarte etmesinden kaynaklanıyor." 

CDU Hristiyan- Alevi Dostluk Halkası Sözcüsü Ali Yıdız "Erdoğan bugüne kadar yaptıklarından, izlediği politikalardan dolayı masum biri değil. Merkel'in  bu yöndeki kararı Alman halkını da zor duruma bıraktı. Almanya'da sokaktaki her Alman vatandaşı Erdoğan'ın kollarının buraya kadar uzandığını biliyor. Türkiye'de basın ve düşünce özgürlüğü bu denli tehdit altındayken, ülkede bu denli sorunlar varken Erdoğan'ın Almanya'ya odaklanması düşündürücü" dedi.