Sevgili okurlarım!. 
Ülkemiz bugün hiç kimsenin düşünemeyiceği tahminlerin ötesinde bir patlama yaşamaktadır. Gezi Parkı!.


Gençliğin ve halkın isyanı sanki bir “ETNA!.” Yanardağ misali bütün ülkeyi sardı. Milyonlarca insan, genç, ihtiyar, kız, erkek, bebeklere varınca yollara döküldü, pekiyi sebep neydi? Halkın bu denli tepkisi nereden, neden oluştu? Başbakan Erdoğan!. Kendisi artık Erbakan hocanın deyimi ile kadayıfın piştiğini zannetti, ben ne yaparsam artık kimsenin karşı koyacak gücü kalmadı diye düşündü, yıldırma, korkutma politikası, bunun zamanı geldi diye düşündü. Daha ne düşündü biliyor musunuz?  Zamanı geldi Lâik cumhuriyeti silip, yerine ılımlı islâm cumhuriyetini kurmayı düşündü, uzun zamandır bunların tüm hazırlıklarını yapmıştı ve plan proje dahilinde herşey yolunda giderken oda anlamadı aslında bu tepki neden? Polis teşkilatı emrindeydi, son polis alımları hep imam hatip kökenli gençleri tercih etmiş, askeri kışla yerine hapse doldurmuştu, kumandanlar içeride, donanmanın  gemileri kızağa çekilmişti. İnsanlar şaşkın adeta gölgesinden korkar olmuştu. Benim ustalık devrim diyerek başlamıştı işe aslında bir felaketti ülkem adına, amma kendine olan aşırı güveni nereden gelmişti?


Hele benim gibileri bırakın orta yaşlı insanların görüp çözemediği genç bir neslin ortaya çıkarak babalarının bile korktuğu, sindiği bir ortamda  adeta özgürlük adına ölmeyi göze alan, vatan diyen, özgürlük diyen, Atatürk’ün gençliğe hitabesinde bahsini ettiği bu gençlerde vücut bulmuştu.. Aslında bu gençleri hep dışlamıştık biz, geç oldu ama oldu yani, tepeden inme oldu.. Bir Başbakana yakışacak şekilde bir ortam yaratmazda inadına devam edecek olursa, bu demektir ki çok kanlar akıtacaktır ve akan her damla kanda Ak partinin vebali olacaktır, umarım partinin içerisinde olan bütün milletvekilleri, vijdan sahibi milletvekilleri onun yanında olmayacaktır..


Bu güne kadar yalan ve riya ile toz pembe olarak sergilediği düzenle halkı kandıran, aslında ülkeyi (A – Z) ye pazarlayıp satan, özelleştirmelerden elli milyar bile toplayamamış, sattığı değerlerin trilyon değerinde olduğunun halen farkında olmayan, bu zavallı iktidar, şöyle dönüp bir bakınız neler satılmadı ki? Dedelerinin mirası, kimisi eş, dost, akrabaya, yandaşlara,  yabancılara, adeta peşkeş çekilirken devletin satacak yeride kalmadı, halka yüklendiler, vergiler, cezalar, tükendi insanlar artık. Helbet babalarının yapamadığını yaptılar bu gençler, hepsini kucaklıyor alınlarından öpüyorum.


Ülkeyi yapmış olduğu yanlışlarla zor duruma düşüren, yurt dışında beş milyon bizler gibi insanı olan, bir nebze bile bizleri düşünmeden verdiği beyanatlarla sıkıntıya sokan böyle bir Başbakan nerede görülmüştür? Suriye politikası tamamen fiyaskodur, görsel basın, yazılı basın her birisi baskı altında, insanların haber alma olanağı kalmamış, telefon dinlemeleri, sabahın beşinde ev baskını, Astığım astık, kestiğim kestik diyecek hale gelmiş bir Baş Bakanın aslında çoktan suyunun çekilmesi lâzımken bugüne kalması büyük bir talihsizliktir. Ne kadar acıdır ki Ülkeyi bizzat orta doğu batağına taşımak için can atmaktadır, harbi kapımıza dayamıştır utanır insan biraz, Suriyedeki kardeş kavgasına, mezhep kavgasına sen neden taraf oluyorsun, yok efendim alevi sunni kavgası, yok Türk, Kürt kardeş kavgası, taşeron firma gibi adeta ihale mi alıyorsun?


Borsa diyorsun, halk bilmiyor borsanın yüzde yetmişi on tane yabancı firmanın elinde, bir gecede yüz milyar parayı çektikleri zaman, görürsün elli arapta kaç taşak var. Beş gün evvel on puan birden düştü borsa halkın ne kadar parası uçtu bir yanlış uğruna? Suriyenin muhalif kanadını adeta besliyor, silahından tut’ta eğitimine kadar, sonra Reyhanlıda kırk küsur kişi, vatan evlâdı yok olsun, burnundan kıl aldırmıyor ben yaptım oldu diyorsun. Sen bu kadar yanlış yaptıktan sonra Esad’ın sana çiçekmi göndermesini bekliyordun olmuyor.. Ülkemin tek bir kurtuluşu var, ya bir seçim kararı al seçime git veya bırak artık, yani git zarar veriyorsun..   

8. 6. 2013