Kuzey Kıbrıs'ın anayasası, uluslararası sözleşmeleri yasaların üzerinde tutuyor.

Yeni yasada silahlı kuvvetlerde görev yapmak istemeyen Kuzey Kıbrıslılara iki seçenek sunulması öngörülüyor: Yetenekleri, mesleki becerileri ve öğrenim durumlarına göre orduda sivil bir hizmet yapmak veya silahlı kuvvetler tarafından kamu yararına kamu kurumlarında görevlendirilmek.

Yasa tasarısını Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Halkın Partisi (HP), Demokrat Parti (DP) ve Toplumcu Demokrasi Partisi'nden (TDP) oluşan koalisyon hükümeti hazırladı.

Teklife göre vicdani retçiler "herhangi bir ayrımcılığa uğramadan ve cezalandırıcı nitelikte olmamak kaydıyla" görev yapacak. Bu, sivil hizmet süresinin askerlik süresiyle aynı olması anlamına geliyor. Adanın kuzeyinde askerlik süresi 12-15 ay arasında değişiyor. Adanın güneyinde ise cezalandırıcı nitelikte vicdani ret bulunuyor: Silahlı hizmette süre 14 ay iken, sivil hizmet süresi silahlı hizmetten 1/3 oranında daha fazla tutuluyor.

Yasa tasarısına göre vicdani ret hakkı herkese verilmeyecek, bu haktan faydalanmak isteyenler Vicdani Ret Değerlendirme kurulu tarafından değerlendirilecek. Başbakanlık Müsteşarı'nın başkanlığında toplanacak kurulda personel dairesi, eğitim işleriyle görevli bakanlığın temsilcisi, başsavcılığı temsilen bir savcı, silahlı kuvvetler temsilcisi, doçent veya daha kıdemli birer anayasa hukukçusu ve sosyolog da bulunacak.

Yedi kişilik kurulda salt çoğunluk ile oy verilecek.

TDP Genel Başkanı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit konuyla ilgili "Öyle gençlerimiz var ki eline silah almak istemez. Bu haktan da yararlanmak ister. O gençlere kamu işinde şu işi şu kadar çalışacaksın denecek. Öngörülen işte o şahısların öngörüldüğü gibi işte çalışmasıdır. Ama ava giden bir genç, av için eline silah alırken, askerlik için elime silah almak istemiyorum ve bu haktan yararlanmak isterim diyemez" dedi.

Kurulun 30 gün içinde karar vermesi, mevcut askerlerin de başvurabilmesi öngörülüyor. Kurulun kararlarına karşı yargı yolu da açık olacak.

Yasa tasarısında "Savaş ve benzeri hiçbir olağanüstü hal gerekçesi ile, vicdani ret hakkının kullanımı sınırlandırılamaz ve engellenemez" ifadeleri de yer alıyor.

Neden şimdi gündeme geldi?

Vicdani retçilerin yargılandığı davalar bir süredir Kuzey Kıbrıs'ın gündemindeydi. Dört partili koalisyon hükümeti, vicdani ret hakkının tanınmasını hükümet programına almıştı.

TDP, 2014'te de meclise vicdani ret hakkının tanınmasını içeren yasa önerisi sunmuş, ancak kabul edilmemişti.

Son olarak 3 Ocak günü vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu'na 2 bin TL para cezası kesilmiş, ödememesi durumunda da 20 gün hapis cezasına çarptırılması hükmedilmişti. Karapaşaoğlu parayı ödemeyeceğini açıklamıştı.

Karapaşaoğlu'na verilen ceza ile vicdani ret hakkı adanın kuzeyinde tekrardan gündeme geldi ve hükümetin programına aldığı bir hakkı tanımamış olması nedeniyle bir vicdani retçiye ceza verilmesi eleştirildi.

Bir diğer vicdani retçi olan Murat Kanatlı hakkındaki dava ise, konunun AİHM'e taşınması nedeniyle ertelenmişti.

Kanatlı: Adanın güneyindeki anti-militarist mücadeleyi de yükseltecek

Kuzey Kıbrıs'taki vicdani retçiler, Kuzey Kıbrıs yargısında kaybettikleri davaları AİHM'e taşıyordu.

BBC'ye konuşan vicdani ret aktivisti ve Yeni Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Murat Kanatlı, yasa tasarısının 'bazı sıkıntılı alanları olsa da olumlu bir adım olarak gördüklerini' söyledi.

"Daha kötü bir tasarı bekliyorduk" diyen Kanatlı, eleştirdiği konular arasında Vicdani Ret Kurulu'nun neye göre karar vereceğinin net olmadığını, bunun sonradan düzenlenecek olmasını gösterdi. Kanatlı, vicdani retçilerin AİHM'de açtıkları davaların belli bir noktaya gelmiş olmasının hükümeti adım atmaya zorladığını savundu.

Kanatlı, adanın kuzeyindeki bu düzenlemeyle birlikte adanın güneyinde de anti-militarizmin yükseleceğini, orada bulunan cezalandırıcı vicdani ret pratiğinin ortadan kalkması, sivil hizmet yapanların aylık maaşlarının askerlik hizmeti yapanlardan düşük tutulması gibi konuların tekrardan gündeme taşınacağını belirtti.

Kanatlı yasanın bir ay boyunca parlamentoda tartışılmasını beklediğini de ekledi.

Yasa tasarısını parlamentoya getiren dört partilik koalisyon, parlamentodaki 50 sandalyenin 27'sine sahip. Muhalefette bulunan Ulusal Birlik Partisi ve Yeniden Doğuş Partisi yasayı desteklemiyor.

UBP milletvekillerinden Ersan Saner "Paralı orduya geçtikten sonra bu konu gündeme gelebilir. Barış olmadan vicdani reddin konuşulmaması gerektiğini düşünüyorum" diyerek kanun teklifini desteklemeyeceğinin sinyalini verdi. Ancak Murat Kanatlı, bazı UBP milletvekillerinin yasayı destekleyeceğini savunuyor.

YDP lideri Erhan Arıklı da "Vicdani Ret yasasını hazırlayanlar iyi niyetli değildir. Bu yasa geçtiği anda Güvenlik Kuvvetleri'nin kapısına en geç 3 yıl içerisinde kilit vurulur" diyerek yasaya karşı çıkıyor.