Yazıda, krallığın Hac mevsiminde gerekli ve yeterli güvenlik tedbirlerini alıp almadığı sorusunun gündeme geldiği belirtiliyor.

Analizde özetle şu ifadeler yer alıyor:

"Her yıl 2 milyon insan Hac'ca gidiyor. Dolayısıyla izdihamın ana sebebinin aşırı kalabalık olarak gösterilmesi sürpriz değil. Ancak bu ay başlarında Mekke'de yaşanan vinç kazasında 100'den fazla kişinin ölmüş olması ve ardından bu facianın yaşanması, etkiyi artırıyor.

"Kalabalık katılımın, kutsal topraklarda inşaat yapımındaki hızlı artışın, iletişim sorunlarının ve acil durum planlamasındaki yetersizliğin katkısı oldu. Suudi Arabistan'da faciayı eleştiren çevreler aynı zamanda halkın bilinçsizliğine ve yetkililerden hesap sorulmamasına dikkat çekiyor.

"Din uzmanı Profesör Ian Reader, Hac'cın 'modernizmin dönüştürdüğü eski zaman ritüellerinin çarpıcı bir örneği olduğunu' söylüyor.

"Eskiden Müslümanlar beş farzdan biri olan Hac'ca gitmek için Arabistan'ın acımasız çöllerini geçerken hastalık, eşkiya saldırıları ya da yorgunluktan ölürdü. Şimdilerdeyse kutsal ritüelleri yerine getirirken ölüm tehlikesi yaşıyorlar."

Hacı sayısı 1973 sonrası arttı

"Hac'ca gidenlerin sayısı Arap-İsrail savaşı ve 1973'teki petrol fiyat artışının ardından aniden yükselişe geçti. 1920'lerde Suudilerin verdiği resmi kayıtlar 58.584 hacı olduğunu gösterirken 2012'de bu rakam 1,7 milyona yükseldi.

"Rakam artışında en etkili faktör, hava ulaşımının ucuzlamasıydı.

"Bugün Hac'ca gidenler terörist saldırı, tünellerden geçerken ya da şeytan taşlama sırasında izdiham ve ayaklanmanın yanı sıra, sıcak ve bulaşıcı hastalıklar nedeniyle de ölüm tehlikesi yaşıyor.

"Ancak yalnızca rakamlar bu durumu açıklamak için yeterli değil.

"2013 yılında 3,1 milyon hacı adayı kabul eden Suudiler, bu yıl rakamları düşürdü.

"Endonezya'da örneğin, bazı bölgelerde Hac bekleme süresi 17 yıla kadar çıkabiliyor."

'Acil durum önlemleri yetersiz'

"Mekke'deki büyük inşaat projeleri ve hızlı ulaşım ağları Hac sırasında hareketi hızlandırmayı hedefliyordu. Profesör Ian Reader, bu gelişmeler sonucunda yetkililerin hacı sayısını artırdığını ve Suudi Arabistan ekonomisine Hac'cın daha fazla katkı sağladığını söylüyor.


"Ancak bazıları Mekke'deki yetkililerin yeterli eğitimden geçirilmediğini savunuyor. Şehri iyi tanıyan bir Suudi avukat 'Ortada ihmal yok ancak acil durum prosedürleri bu tür büyük kazalara uygun değil. Ellerinden geleni yapıyorlar ancak yeterince profesyonel değiller' diyor.

"Suudiler genel olarak kamu hizmetlerinin zayıflığından da şikayet ediyor. Liberal gazeteci Halid el Meaana bu yıl kaleme aldığı bir yazıda 'Bakanlar ve altında çalışanlar yeni bir hükümet kültürü yaratmalılar, müşterilere yani kamuya kaliteli hizmet vermeliler' demiş, Kral Salman yönetiminde yeni bir yaklaşımın başlatılması çağrısında bulunmuştu.

"Bu konuda Suudi olmayanlar ise daha sert tepkiler verebiliyor. Kanadalı Müslüman yorumcu Zafar Bangas, Hac'ın doğal tehlikelerinin yanı sıra insan eliyle yaratılan tehlikelere de tabi olduğunu söylüyor:

"Bangas 'Bunların arasında Suudilerin efsanevi beceriksizlikleri var. Eğer Müslümanların farzlarını yerine getirmeleri için böyle yüksek ücretler talep etmeselerdi, bunlara katlanılabilirdi. Ancak Hac bugün Müslümanların çoğunun karşılayabileceğinden çok daha yüksek fiyatlara yapılıyor ki açgözlü Suudi 'kraliyeti' banka hesaplarını şişirebilsin.'

'Benzer kazalar tekrarlanmıyor'

"Birkaç hafta önce Mekke'ye giden İngiltere vatandaşı bir Müslüman, şehrin büyük bir inşaat alanına çevrildiğini söylüyor: 'Ortam pek ruhani değildi; ulaşım zordu. Arkadaşlarıma gitmemelerini tavsiye ettim.' "İngiltere'nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Sir William Patey ise hacı sayısının fazlalığına vurgu yapıyor.

"Sorunun maddi imkanlar olmadığını belirten Patey, 'Suudi Arabistan dünyadaki en organize yer değil, doğru. Ancak bu konuda büyük çaba gösteriyorlar. 'Kazalar olur' deyip geçmiyorlar. Bu konuda ilgisiz değiller. Meselelerin üzerine gidiyorlar ve benzer kazalar asla tekrar yaşanmıyor. Hac'da dünyada benzeri görülmeyen, büyük bir lojistik sorunu var' diyor." (BBC)