Güzelim ülkenin, mozaik toplumsal yapımızın, açık hava müzesi coğrafyamızın insanlarını bu duruma düşürdün ya, 'acıyorum' sana!

Avrupa ülkelerinde yaşayanlar bilirler. Gerçekten Avrupa ülkelerinde yaşayıp, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, TC pasaportu taşımak giderayak zorlaşmaktadır.

Tabii bütün bunlar basiretsiz, bazen kendi onurlarını dahi ayaklar altına almayı önemsemeyen Türkiye Cumhuriyetini idare eden yöneticiler olduğunu söylersek, yadırgamayın. Her sabah kalktığımızda, Almanya TV ve Radyo haber kanalları, gazeteleri, dergileri, Türkiye Cumhuriyeti ve AKP devleti, Saray hakkında olumsuzluk örnekleri oluşturan haberleri aktarmaktadırlar.

Son günlerde gazete, dergi ve TV ve Radyo kanallarının haber manşetlerini, başta Sarayın muktediri R.T. Erdoğan olmak üzere, AKP'nin yeni yetme bakanlarının, 'kabadayılıklar' ve 'hamaset' gösterileri süslemektedir. Bazen öyle söylemlere imza atmaktalar ki, 'rezalet' 'kepazelik' diz boyudur. Diplomatik ve politik nezaketten uzak, 'mahalle kabadayılarının' ağzıyla konuşmalara imza atılmaktan, çekinmiyorlar.

Son günlerin aktüel tartışmalarından, AKP devleti bakanlarının, başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesi ve kentlerinde, miting yapmalarına toplantılara katılıp, referandum konusunda gerginlik yaratan konuşmalarının, Almanya ki, ''çok kültürlü toplumda yaratacağı kamplaşmayı ve huzursuzluğu engellemeye'' yönelik yasaklamaların yaşanmasıdır.

Almanya ve Avrupa'nın birçok kent yöneticilerinin bu yönlü çıkışları tasvip edilemez. Demokrasi ve düşünce özgürlüğüyle çeliştiği gerçekliğini atlayamayız. Bu davranışları asla kabul edilmemelidir. Peki, bir gerçeği atlayabilir miyiz? Asla!

Türkiye'nin, basiretsiz politikacılarının, diplomatik nezaketten yoksun, 'kabadayılıkları' Avrupa ülkelerinde yaşayan ülkemizin insanlarını düşürdükleri olumsuz durumlar, asla atlanamaz. Bu nedenle diyorum ki, 'acıyorum' size, 'tek adam' ve yalakalık yapan, basiretsiz, işe yaramaz ayakaltı takımları. Almanya'daki, 'yasaklamalar' karşısında, 'Nazizm hortladı' ''Almanya ya geleyim de beni koymasınlar, dünyayı ayağa kaldırırım'' ''gerekirse haddini bildiririz'' söylemleri, sadece, 'kabadayılık' gösterileridir.

Peki, bütün bunları söylerken, 'kabadayılanırken' hem de, 'demokrasi' adına, 'hamaset' gösterilerine girerken, hiç aklınıza gelmez mi? Bir kez de olsa dönüp, 'aynaya' bakmak? Bir kez aynaya baksanız bazı gerçekleri göreceksiniz. Avrupalı politikacıların, yerel yöneticilerin, toplumsal güçlerin neden sizleri, 'istenmeyen adamlar' ilan ettiklerini görebileceksiniz.

Referandum çalışmalarının, Avrupa topraklarında, 'yasaklanmasını' içinize, 'sindiremiyorsunuz' anlıyoruz. Tepki gösteriyorsunuz doğal karşılıyorum. Türkiye topraklarında, özellikle referandum çalışmalarında, HAYIR faaliyeti yürütenlerin başlarına gelenleri neyle izah edeceksiniz? Kürt coğrafyasında uygulanan, OHAL yetkileri, 'sokağa çıkma yasakları' Şehirlerin, ilçelerin yerle bir edilip, bodrum katlarında insanların katledilmelerini nasıl izah edeceksiniz?

Kış koşullarında, hala çadırda yaşamak durumunda bıraktığınız, evlerini başlarına yıktığınız, Kürt ailelerinin durumunu nasıl izah edeceksiniz? Akademisyenleri, gazetecileri, 0n binlerce insanın tutuklanmasını, parti binalarının yağmalanması, yakılması, sendikacıların gözaltına alınmalarını, baskıları, işkenceleri neyle izah edeceksiniz?

Peki, basın mensuplarına, 'terör üst' yaftası, 'yapıştırdınız' yetmedi, şimdi de, 'büyük elçiliklerde saklanan ajanlar' olarak ifade etmenizi, nasıl açıklayacaksınız? Peki, söz konusu, 'ajanı' Almanya büyükelçiliği, 'bir ay boyunca barındırmışsa' Almanya la, nasıl bir güven ortamında stratejik ortaklıklar oluşturacaksınız?

Bırakalım Cumhurbaşkanınızın, bakanlarınızın konuşmasını, 'engelleyen' açıklamalarını bir kenara bırakalım, 'ajanlık' gelişmelerini nasıl içinize sindireceksiniz? Yoksa 'yaptıklarınız' 'açıklamalarınız' 'kabadayılıklarınız' 'hamaset' gösterileriniz Show mu?

Geçtiğimiz günlerde, Almanya RTL-TV kanalında, bir röportajın arakasından, Duesseldorf cami önünde konuşmacı bir genç insanın söylemine atıfta bulunarak, 'Erdoğan autoban yapıyor' diyerek rahatlayan gemcin açıklamasından yola çıkan kadın yorumcu, şu açıklamayı yaptı. Moderator kadın sunucunun, yorumu dikkatimi çekti. Erdoğan'ın ''Almanya'nın uygulamaları, geçmişteki Nazi uygulamalarından farklı değildir'' söylemleri karşısında, pür dikkat bir tek cümle kurdu.

''Erdoğan, autobahn yapıyormuş, sizlere bir şeyler hatırlatmıyor mu?'' Hatırlatıyor! Adolf Hitler de, Autobahn yapıyor ve övünüyordu! Eyvaaahhhhh, 'acıyorum' sizlere!

06 Mart 2017