Afrika ziyareti sonrası uçakta gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın, Rusya'yı eleştirmesi dikkat çekti.

İdlib'de Rusya ile başlatılan ateşkesin ardından bombardımanların devam etmesine ilişkin kendisine sorulan soruyu yanıtlayan Erdoğan, "Şu an itibarıyla maalesef Rusya Astana’ya da Soçi’ye de sadık değil. Arkadaşlarımız muhataplarıyla görüşmeler yapıyorlar. Bu görüşmelerde de kendilerine artık 'İdlib’de bu bombalamaları vesaire durdurdunuz durdurdunuz, durdurmadığınız takdirde bizim artık sabrımız tükeniyor. Bundan sonra ne gerekiyorsa biz de bunu yapacağız' diye ifade ediliyor. En son Halep’ten bizim tarafa atışları var. Bunlara biz bir yere kadar sabrederiz, sabrettik ama ondan sonra da biz göbeğimizi keseriz. Bu konuda Rusya da eğer biz birbirimize sadık ortaklar isek, tavrını belli edecek. Ya Suriye ile olan süreci farklı yürütecek ya da Türkiye ile olan süreci farklı yürütecek, bunun başka yolu yok. 

Konuşmasında Rusya'yı sert sözlerle eleştiren Erdoğan'ın şu sözleri dikkat çekti:

"Biz bir şeyleri kapma gayretinde değiliz. Bir şeyleri almanın, toprak kapmanın gayreti yok bizde. Biz oradaki mazlum, mağdur insanları kurtarmanın gayreti içerisindeyiz. Rusların söylediği şey; “Teröristlere karşı mücadele ediyoruz.” “Kim terörist?” Kendi toprağını savunanlar mı terörist? Bunlar direnişçi. Şu anda bunlara sorarsan Türkiye’deki yaklaşık 4 milyon Suriyeli de terörist. Bunlar nereden kaçtı geldi? Esed’in zulmünden kaçtı geldi. Şu anda bu insanlar bize barınmış durumdalar. İdlib’de aynı şekilde devam eden bu süreçte biz ne yapıyoruz şu anda? Briket barınak yapıyoruz. Niye? Bu kışın soğuğunda bunlar çadırlarda duramazlar. Bunlara briket barınaklar yapalım. Bunları ben (Rusya Devlet Başkanı) Sayın Putin’e de söyledim. Bu insanlar şu anda çadırlarda nereye kadar? Bunun için Esed’e söylenmesi gerekeni siz söylerseniz, bu insanları da biz konforu yüksek hale getirebiliriz. Onun için de biz bu işi gevşetemeyiz, aynı kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz." 

Erdoğan şu şekilde devam etti:

Şu anda Astana süreci diye bir şey de kalmadı. Astana süreci şu anda sessizlikte veya sessizliğe büründü. Astana’yı yeniden ayağa kaldırmak ve yeniden ayağa kalkışı ile birlikte Türkiye, Rusya, İran ne yapabilir, bakmak lazım. Zaten Amerika üst düzeyde buraya katılmıyor, alt düzeyde büyükelçi veya özel temsilci öyle katılıyor. Burada ağırlıklı biz üç ülkeyiz, Rusya, İran, Türkiye. Şimdi bunu yeniden canlandırarak Astana sürecinden ne çıkar, bakılabilir. Tabi asıl gidilmesi gereken yer Cenevre. Cenevre konusunda da sanki unutma politikası var. Bunu hareketlendirmek, bir an önce işi siyasi sürece kavuşturmak ve netice almak gibi bir durum söz konusu olmalı.