Almanya’nın da aralarında bulunduğu on ülkenin Ankara büyükelçileri ortak açıklama yayınlayarak Kavala’nın serbest bırakılmasını istediler. Erdoğan da Kavala ile ilgili suçlamalarını tekrarlarken bu büyükelçileri konuk etmek zorunda olmadıklarını söyledi. Başka bir deyişle sınırdışı ederiz dedi.

Her ülkenin böyle bir hakkı bulunuyor. Başka ülkenin ya da bir bölüm ülkenin büyükelçilerini “istenmeyen kişi” ilan edersiniz, onlar da kısa süre içinde ülkeyi terk ederler.

Söylediği sözün nereye gittiğini düşünmeden esip gürleyenlerin burada unuttukları bir şey bulunuyor: aynı hak diğer ülkelerde de vardır yani onlar da Türkiye Cumhuriyeti büyükelçisini “istenmeyen kişi” ilan edip sınırdışı edebilirler.

Burada “karşılıklılık ilkesi” vardır, yani bir taraf diğer tarafın elçisini sınırdışı ediyorsa, aynı cevabı alır.

Örnek olarak Almanya’nın Türkiye büyükelçisi sınırdışı edilirse, aynısını Almanya da yapar.

Türkiye bunu kaldırabilecek midir?

Cevabı olumlu ise hiç durmasın yapsın…

Nitekim Almanya da kendisine yönelik suçlamalara cevap vermemiş yani ciddiye almamış ve talebini tekrarlamakla yetinmiştir.

Şöyle de düşünebilirsiniz: Almanya Türkiye elçisini sınırdışı ederse, bu ülkede yaşayan çok sayıda Türkiyeli büyük protestolar düzenler…

İsteyebilirler ve hatta bu konuda Ankara’nın talebi de olabilir ama yapamazlar…

Küçük kalabalıklardan fazlasını toparlamaları zordur çünkü çok kişi konuşur ama katılmaz…

Yıllar önce aile vizesi konusunda benzer bir durum yaşanmıştı.

Almanya yeni bir karar alarak genellikle annelerin pasaportlarına kayıtlı çocuklar için de vize zorunluluğu getirmişti. Buna karşı değişik dernekler bildiriler yayınlamışlar ve o sırada başkent durumunda olan Bonn’da bir protesto yürüyüşü yapılmasına karar verilmişti.

Toplanan kalabalık o kadar azdı ki, her dernekten bir kişi gelse daha fazla olurdu.

Küçük kalabalığın bir bölümünü de sol görüşlü federasyonlar oluşturuyordu.

Bazı yetkililer bunu unutmuş olabilirler, hatırlamalarında yarar bulunuyor.

Benzer durum Avusturya’da da görülür…

Avusturya hükümetiyle Ankara’nın arası iyi değildir.

Bu ülkedeki Türkiye ile ilgili seçimde Erdoğan ve AKP’ye çıkan oy yüzdesi yüksektir.

Ama Avusturya hükümetinin açıklamalarına karşı cılız seslerden ilerisi duyulmamaktadır. Mesela Avusturya Başbakanı Afganistan’dan gelecek olanların Türkiye tarafından alınmasını istemiş, Türkiye buna karşı çıkmış, Avusturya’da yaşayan “hayranlardan” ise ses çıkmamış, çıkamamıştır.

Konuşmak bir şeydir, yapmak başka bir şeydir…