Uludağ’da devam eden Ekonomi Zirvesi’nde 'Otomobilin Yarını' konulu oturumda konuşan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, yerli otomobil ile ilgili olarak hedeflerin iyi belirlenmesi gerektiğini söyledi. Her şeyi yerli yapmak ile ilgili birçok konuda konuşulduğunu ifade eden Aybar, şunları söyledi:

“Otomobilde 5 binin üzerinde referans parça var. Küreselliği tam manası ile yaşıyoruz. Bir tsunami oldu. Binlerce kilometre ötede fabrikalar aksadı. Ciddi manada kompenent (tamamlayıcı parça) getirdik. Her şeyi yerli yapmak geçerli bir tanım değil. Ne olmalı? Kritik parçalar üretmek. Zaten üretiyoruz. Kendi fabrikamızdaki ürünlerin içeriğine baktığımızda yüzde 80 üretiyoruz. Ürettiğiniz ürünü A’dan Z’ye sizin karar verdiğiniz dizaynına, üretim adedine, üretim içindeki kompenent detaylara, üretimin yerine, kapasitesine ve satacağınız ürünün pazarlamasına detaylarına tamamen yerli bir kuruluş müteşebbis olarak karar verebiliyorsanız, bu tanım üzerinde uzlaşmamız lazım.”

Gelecek dönemde elektrik enerjisinin kullanılacağı araçların yollara çıkacağını açıklayan Aybar, “Önümüzdeki ay sonunda artık fosil yakıt üreten oto değil, onu besleyen pil ile çalışan araçlar da çıkacak. Enerjiyi motora veriyor ve tekerleklere enerjiyi aktararak sürüş sağlanıyor. Fosil yakıtlı motorlardan farklı otomobilleri önümüzdeki yıllarda çok daha yoğun pazarlanacağını fuarlarda göreceğiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde 2020 yılı itibariyle benzin ya da dizel otomobiller hala ciddi dominant. Ama toplam pazarın yüzde 10’u elektrikli otomobillerin elinde olacak” dedi.

Elektrikli araçlar için kapasite ayrıldığını ifade eden Aybar, “2015 yılından itibaren Türkiye’den ihraç edilen pazarlarda daha fazla talep çıkacak. Yılda 40 bin üretim yapabilecek kapasite donatılmış durumda fabrikamız” diye konuştu.

“İHRACATTA SIKINTI ÖNGÖRMÜYORUZ”

İhracat açısından üretimlerinin yüzde 50’sinin AB’ye gittiğini söyleyen Aybar, “Geçen sene daralma vardı. Veriler bu yıl daha da arttığını gösterdi. Yüzde 8’e yakın sonuç çıktı. Bizim ürünlerimizi masif olarak ithal eden ülkelerde biraz daha üzerinde daralma gösteriyor. Bu bizim için sıkıntı. Türkiye’de kararların dinamik çabuk verildiğini unutmayalım. Batı’dan Doğu’ya gelen talebi görmeye başladık. Kuzey Afrika’da, Rusya’da büyüme var. Türkiye’den ciddi ihracat oraya yönleniyor. Dünyanın diğer yörelerine açılım var. Biz kendi fabrikamız açısında ihracatta sıkıntı yaşanmasını öngörülmediğini söylemek istiyorum. Yeni destinasyonları görerek aşmamız mümkün” dedi.

ALİ KİBAR: BİR- İKİ YILDA YERLİ OTOMOBİLİ ÖNGÖRÜYORUM

Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise yerli otomobil üretimi konusunda toplantı düzenlediğini hatırlatarak, “Türkiye’de yerli otomobil zaten üretilmekteydi. Burada anladığım Türk markalı bir otomobilin üretilmesi şeklinde bir yönlendirme anlamak lazım. Türk markalı bir ürünün piyasaya çıkmasını çok uzun görmüyorum. Önümüzdeki bir, iki yıl içinde tamamlanacağını öngörüyorum" dedi.

Başka ülkelerde olmayan ürünün geliştirilmesi gerektiğini belirten Ali Kibar, yapılacak yatırımlarla ilgili bir sıkıntılar olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:

"Türkiye’deki tüketim alışkanlıkları sedan gelişmiş, Avrupa’da hatchback tarzı. Çalışmalarımızı az hata yapacak şekilde yapmaya çalışıyoruz. Teşvik ile ilgili bir paketten bahsediliyor. Ne tip katkılar bulunacağını görmemiz lazım. Bizlerde bu yarışın içinde olabilecek şekilde çalışmalar yapıyoruz. Paket de çok gecikti. 6 aydır geldi, gelecek. Beklenti içinde zaman kaybediyoruz gibi geliyor bana. Mümkün olduğu en kısa sürede sektörler önünü görürse faydalı olur diye düşünüyorum. İnşallah yarışın içinde oluruz. Heba edilmeyecek şekilde yönlendirilmesine dikkat çekmek lazım”

Yeni yatırımlarla ilgili olarak da biraz daha şeffaflık kazanmasının ardından konuyu kamuoyu ile paylaşacaklarını dile getiren Ali Kibar, vergilendirme sistemindeki gelişmelerin öneminden bahsetti.

JAN NAHUM: TÜRKİYE 2 – 3 MARKA ÇIKARACAKTIR

Karsan Murahhas Azası Jan Nahum ise katma değer üreten bir otomobil üretilmesi gerektiğine işaret etti. 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi için markalar oluşturulması gerektiğini vurgulayan Nahum, şunları söyledi:

"Konsept yaratmak, o ihtiyacı cevap verme kaygımız var. Tüketicinin ihtiyacını tespit etmek kolay değil, bildiğimiz bir oyun değil. Tüketicinin ihtiyaçlarını uluslar arası boyutta belirlemek kolay değil. Bu sıkıntıyı Türkiye aşacaktır. Türkiye 2 - 3 yıl içinde kendi otomobilde kendi markalarına sahip olacak. En az 2 - 3 marka çıkacaktır. Yabancıların ortak olan hem onların, hem bizim markamızı taşıyan ürün olacaktır.”

Yerli otomobil üretim için Türkiye’nin daha önce üretimi olmaması nedeniyle kamburunun bulunmaması avantaj olabileceğini belirten Nahum, bu alanda daha önce üretimin olmamasının da en büyük dezavantaj olduğunu dile getirdi. Üretilecek aracın ucuz olması gibi bir şartın bulunmadığını ifade eden Nahum, “Kırmızı okyanusa mı atlamak istiyoruz, mavi okyanus yaratmak mı istiyoruz? Buna karar vermeliyiz” diye konuştu.

Yeni araçları V1 ile ilgili olarak da ihtiyaca göre üretim yaptıklarını hatırlatan Nahum, şu an Kanada’dan çok fazla bayilik için talep aldıklarını açıkladı.

Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu ise otomotivin Türkiye’nin ihracat şampiyonu olduğuna işaret ederek, son 6 senedir dış ticaret fazlası veren sektör olduğunu kaydetti. Geçen yıl yüzde 17’lik sektörde artış yaşandığını belirten Sabuncu, 2023 hedefleri için her yıl yüzde 10’luk bir büyüme yaşanması gerektiğine vurguladı.