Küresel ekonomik kriz sonrasında pazarlarını çeşitlendirmek için Ortadoğu’ya yönelen iş dünyası bu pazarlardaki başarısını kalıcı hale getirememe kaygısı yaşıyor. Güncel ekonomik konularla ilgili DHA’ya değerlendirmelerde bulunan İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, kriz döneminde, geleneksel pazarlar olan Avrupa’ya alternatif olarak geliştirilen Ortadoğu pazarında Türkiye iş dünyasının çeşitli sıkıntılar yaşadığını söyledi.

'LİBYA PAZARINI KAYBEDİYORUZ, ESAD VARKEN SURİYE YOK'

Türkiye’nin 2023 yılında hedeflediği 500 milyar dolarlık ihracat için stratejik öneme sahip Ortadoğu ülkelerindeki son durumu analiz eden Uğurtaş, "Libya’da müteahhitler iş vermiyor. İşlerin kime gitmeye başladığını görüyoruz. Buradan ticaret yapmak isteyen birçok Avrupa ülkesinin olduğunu biliyoruz. Bu durumda bizim pazar payımızın düşme ihtimali var. Türkiye, Libya pazarını kaybetmeye başladı. Suriye pazarı da Esad olduğu sürece bizim için yoktur. Ancak başka yönetim gelirse durum değişebilir. Mısır’ın hala ne olduğu belli değil. Yakın pazarlarımızdan, çevremizden ticaretimizi arttıracak bir durum söz konusu değil. Özellikle Hatay ve Gaziantep’te ticaretle uğraşanları görüyoruz" diye konuştu.

'RAKİPLER YERİNDE DURMUYOR'

Türkiye’nin önüne 500 milyar dolar gibi bir hedef koymasının çok güzel olduğunu, ancak buna ulaşmak için ülkenin ciddi bir kabuk değişimine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Uğurtaş, bunu yapabilmek için önce kaliteli mesleki eğitime ağırlık vermek gerektiğini söyledi. Uğurtaş, Türkiye’nin alt ve orta teknolojik ürünlerden üst ve orta ürünlere kayması ve bunun için yatırım yapması gerektiğini kaydetti. Uğurtaş, "Kendimize bakarken diğer rakiplerimize de bakmamız gerek. Onlar da yerinden durmuyor" dedi.

İZMİR’DE DOĞAN MANİSA’DA BÜYÜYOR

Uğurtaş, İAOSB’de 40 parseli inşaat aşamasında olmak üzere 598 parsele sahip olduklarını, bölgede yatırımların hızlanması için teşvik politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Manisa ile Aliağa arasında 15 kilometre mesafe var. Manisa üçüncü, İzmir birinci teşvik bölgesinde yer alıyor. İkinci derecede olsaydık şikayetimiz yüksek olmazdı. Hatta Manisa Organize Sanayi Bölgesi Başkanı, bize 'Siz bizim kuluçkalama yerimizsiniz. Siz doğuruyorsunuz biz büyütüyoruz, alıyoruz' diyor. Bir de İzmir’de büyük sanayicilere büyük yer tahsis etme sıkıntısı var. Bir otomotiv firması 1 milyon metrekare yer istiyor. İzmir’de yer yok. Böyle bir sıkıntı içindeyiz. Manisa bu konuda daha avantajlı. Ancak Manisa’nın da son 1 milyon metrekarelik alanı kaldı. Ondan sonra Aliağa ve bizim şansımız olacak."

'İZMİR’İN LOBİSİ YOK'

İzmir’in ve İAOSB’nin her şeye rağmen Türkiye ortalamasının üstünde büyüdüğüne dikkat çeken Uğurtaş, kentte çok fazla OSB kurulduğunu, bu yüzden sanayi alanlarının boş kaldığını belirtti ve "İzmir’in potansiyelinden fazla OSB yapılmış. Yoksa kentin genel ekonomik verilerine baktığınızda kötü değil" diye konuştu. İzmir’in ödediği vergiye nazaran daha az yatırım alması konusuna da değinen Uğurtaş, "İzmir’den seçilen milletvekillerimizin kaçı İzmirli? Merkezden geliyor, liste yapıyorlar. İzmirliler kaç milletvekilini tanıyor? Onlar da kendi bölgelerinin lobisini yapıyorlar. Oysa Anadolu için 'Ankara’da yatar' derler. İzmir’in lobisi yok" diye konuştu.

'BİZ TEKSTİLCİLER AYAĞIMIZA KURŞUN SIKTIK'

İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, İAOSB’deki tekstil fabrikalarının çoğunluğunda eleman bulma sıkıntısı olduğunun hatırlatılması üzerine de, "Biz tekstilciler ayağımıza kurşun sıktık. Krizlerde çok ciddi işçi çıkartmalar oldu. Sektörün önde gelenleri kriz sözünü çok kullandı. İşçilerimiz de nereye bulursa oraya gitti. Bugün vergiler nedeniyle kendi markasıyla Hindistan, Pakistan gibi ülkelerde üretim yapan Türk tekstilciler ülkemizde üretime geri döndü. Ancak burada fasoncu işçi arıyor, işçi yok" değerlendirmesini yaptı.



BT(İÖ/CK)