Türkiye Moda ve Hazırgiyim Federasyonu (TMHF) Danışma Kurulu Üyesi ve İzmir Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi Nedim Örün, son teşvik düzenlemelerinin ardından avantajı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde gören sektörün, yatırımlar için buralara yöneldiğini söyledi. Bu yönelimin en fazla İstanbul’da olduğunu kaydeden Örün şöyle konuştu:

"Ege’de de, oraya inceleme için gidip yatırım yapma hazırlıkları yapan veya en azından yatırım yaptırmak için çalışma yürüten şirketler var. Bölge insanının oraya gidip 5’nci ve 6’ncı bölge teşviklerinden yararlanması ve markalara fason üretim yapması şeklinde bir takım girişimler olduğunu biliyoruz. Bu İzmir’de düşünce, İstanbul’da icraat aşamasında."

'AVRUPA TÜKETMEYE BAŞLADI, TÜRKİYE'YE SİPARİŞ ARTTI'

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde fason üretim için yapılacak yatırımların artmasıyla İzmir’e de hareket geleceğini ifade eden Örün, "Halihazırda bu bölgelere giden üretimler 'basic' üretimler. Yani standart üretimler. Katma değeri yüksek üretimler ise geleneksel bölgelerinde devam ediyor" dedi.

Şu anda İzmir ve İstanbul’da üretim yeri, atölye bulma sıkıntısı olduğunu da ifade eden Örün, "Avrupa’da kriz sonrası insanlar tekrar tüketmeye başladı. O tüketim açlığı Türkiye’ye yoğun sipariş olarak yansıdı. Birçok fabrika Şubat ayına sipariş aldı ve fason atölye sıkıntısı başladı" değerlendirmesini yaptı.

'ATELYE SIKIŞIKLIĞI BAŞLADI'

İkinci olarak da Bangladeş, Pakistan gibi ülkelerde üretimlerinin yaklaşık yüzde 25’ini yaptıran bazı firmaların konfeksiyon ve hazırgiyime gelen ek gümrük vergileri sonucu üretimlerini yurtiçine taşıdığını anlatan Örün şunları söyledi:

"İzmir bu konuda da epey sipariş aldı. İç piyasaya üretim neredeyse sıfır düzeyindeyken yüzde 30’lara kadar çıktı. Bu işsizliğe pozitif katkı açısından iyi, ancak sektörden daha önceki yıllarda çıkmış atölye sahipleri pek geri dönmüyor. Dolayısıyla yeni atölye yatırımı olmadan ek siparişler gelince bu sefer ihracata üretim için atelye sıkışıklığı başladı."

'FASON SİPARİŞLERİNE SEVİNEMİYORUM'

Siparişlerin artması, piyasanın hareketlenmesi ve buna paralel olarak istihdamda da artışlar yaşanmasının olumlu olduğunu kaydeden Örün, "Ancak ben fason siparişlerine sevinemiyorum. Üretim ister yerli markaya, ister yurtdışına olsun, markalaşma adına epey yol kat eden İzmir’de fason üretim tercih edilen bir yol olmamalı. Artık firmalar kendi markalarına yatırım yapmalı, kendi koleksiyonlarını satmalı" diye konuştu.



BT(İÖ/COŞ)