İlki 2007'de gerçekleştirilen Maden Kenti Sivas Zirvesi'nin ikincisi Ticaret ve Sanayi Odası'nın (STSO) konferans salonunda başladı. Zirveye, Vali Ali Kolat, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen'in yanı sıra çok sayıda maden işletmecisi ve maden mühendisi katıldı. Madencilik sektörünün bilgilendirilmesi, doğru yönlendirilmesi, maden ve jeotermal kaynakların geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen zirvede Sivas'ın maden sektörü açısından önemi ele alındı. Zirvede konuşan Vali Ali Kolat, Sivas'ta 800'e yakın arama ruhsatı, 300'ün üzerinde işletme ruhsatı verildiğini ve kentin madencilik bakımından ilk 5'e girdiğini belirtti.

'YER ALTI MADENİ ZENGİNİYİZ'

Yer altı kaynakları ve madenlerin öneminin slaytlar eşliğinde anlatıldığı programa katılan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta ise madenciliğin zor olduğunu bildiğini belirterek, ''Elbette Türkiye'de maden aramak, madenleri işletmek, hem madencilerimizin finansman açısından yeterli olmayışı, aynı zamanda da arazinin hem coğrafi, hem jeolojik yapısından kaynaklanan zorlukları olur. Yani ilk yatırım maliyetleri çok yüksek. Madencilerimiz genelde yeryüzünden madeni görerek, hem maden çıkarıp, para kazanıp hem de yatırım yapmaya çalışıyor. Aslında ilk planda böyle yatırım yapmadan kazanç sağlamaya çalışıyoruz ancak bu birazcık da define işine benziyor. Sonuçta ileride ne olacağını bilmiyoruz" dedi.

Balta, gelişmiş ülkelerde ve son zamanlarda özellikle Maden Tetkik Arama (MTA) ile özel sektörün önderliğinde Türkiye'de bilimsel çalışmalara ağırlık verildiğini söyledi. Balta, "Son dönemlerde yerli ve yabancı müteşebbisler Türkiye'de, ülkemizde bilimsel veriler ışığında artık madencilik faaliyetlerini yürütmekte. Bizlerde bunu arzu ediyoruz. Yer altı zenginliklerimiz çok önemli, yeraltı zenginlikleri değerli. Değerli olan bir şeyi bulmanın da bir maliyeti var. Elbette ki yer altı zenginliklerini, bu değerli varlıkları da bulmak, işletmek ve onları insanlığın hizmetine sunmanın bir bedeli var. Bu bedeli de madencilerimizin vermesi lazım, yatırması lazım. Şu anda 150 metre yer altının artık fotoğrafını çekebiliyoruz, filmini çekebiliyoruz. Türkiye esasında metal madenciliği açısından ve diğer madenler açısından da zengin bir ülke. Bu yer altı zenginliklerinden faydalanmamız lazım" diye konuştu.

'MADENCİLİKLE İLGİLİ YANLIŞ ALGI MEVCUT'

Maden aramaya ve sektörde faaliyet gösteren firmalara genellikle karşı çıkıldığını ifade eden Muhammet Balta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer bakanlıklardaki bürokratların böyle bir bakış açısının olmadığını söyledi. Balta şunları kaydetti:

"Madencileri potansiyel suçlu olarak görmemek lazım ve madencileri de dünyanın en büyük zenginleri olarak görüp de burada zorluklar çıkarmamak lazım. Esasında burada yapılacak madencilik faaliyetlerinde kurulan firmalarda, işletmelerde, bir kişi, iki kişi, üç kişi veya beş kişi çalışıyorsa buna bakmak lazım. Yani sokakta boşta gezen insanımız ne kadar azalırsa bizim o kadar daha mutlu olmamız lazım. Onun için köylerde, kentlerde, nerede olursa olsun burada yaşayan insanlarımızın madencilik faaliyetlerinde ve diğer faaliyetlerde bulunan, özellikle üretim yapmaya çalışan, işsizliği önlemeye çalışan işadamlarımıza, müteşebbislerimize sahip çıkması lazım. Toplumunda bu bilinçte olması lazım. Çevreyi kirletiyorlar, siyanür kullanıyorlar, şöyle zehirli maddeler kullanıyorlar gibi söylemlerle birlikte madencilerin önünü kesmemek lazım. Ancak biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak hava, su, toprak ve bunları korumak, kollamakla mükellefiz. Bu nedenle de elbette ki devlet olarak bu kontrollerimizi yapacağız."

3 gün sürecek olan maden zirvesinde Türkiye'deki ve Sivas'taki yer altı kaynakları ve maden rezervleri değerlendirilecek.



HÖ(EA/CK)