Yalçıntaş, bu sıkışıklığın sadece dünyadaki krizden değil, iç talepteki yavaşlamadan da kaynaklandığını belirtti. Yalçıntaş, “Bu sıkışıklığın en önemli nedenlerinden biri Merkez Bankası’nın cari açığı azaltmak için uyguladığı sıkı para politikası tedbirleri. Sıkışıklığı gidermek için piyasaya bir an önce likidite sunulmalı. Merkez Bankası’nın son açıklamasında piyasalara verdiği ‘para politikasını gevşetme’ mesajı bir an önce yerine getirilmeli” dedi.


Yalçıntaş, yeni çek düzenlemesinin yarattığı güvensizliğin de piyasadaki sıkışıklıkta etkili olduğunu söyledi. Yalçıntaş, “TCMB verilerine göre temmuz ayında karşılıksız kalan çek adedi bir önceki aya göre yüzde 20 artış gösterdi. Bu da piyasaları tedirgin eden bir faktör” şeklinde konuştu.


Yalçıntaş, “Türkiye ekonomisi 2010 ve 2011 yıllarını ortalama yüzde 9 gibi yüksek bir büyümeyle kapattı. Hükümetin bu yıl için büyüme hedefi ise yüzde 4. Bu hedef bile reel sektörde iç talep boyutunda önemli bir fedakarlığa sebep oldu. Yüzde 3’lere inmesi ise daha da endişe verici sonuçlar doğurur. Bu keyifsizlik bugüne kadar Türkiye ekonomisinde hayata geçirilmiş olan en iddialı teşvik sisteminin de atıl kalması gibi bir riski beraberinde getiriyor” dedi.


REEL SEKTÖR GÖSTERGELERİ ALARM VERİYOR


İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, makro ekonomik veriler olumlu bir tablo çizse de reel sektörde geleceğe yönelik öncü göstergelerin gözden kaçırılmaması gerektiğini söyledi. Yalçıntaş, “TÜİK’in açıkladığı Sanayi Üretim Endeksi ve İmalat Sanayi Sipariş Endeksi çok önemli. Çünkü bu rakamlar hem mevcut durumu hem de iş dünyasının gelecek üç aydan ne beklediğini gösteriyor. Sanayi Üretim Endeksi haziranda yüzde 2.7 arttı. Oysa bir önceki ay artış oranı yüzde 5.9 olmuştu. Yine aylık İmalat Sanayi Sipariş Endeksi’ndeki artış oranı da normalde yüzde 15-20 aralığında seyrederken, haziranda yüzde 11’e geriledi” diye konuştu.


Yalçıntaş, İTO’nun üç ayda bir yaptığı Piyasa Güven ile Eğilim ve Beklenti İndeksleri’nde de durumun farklı olmadığını söyledi. Yalçıntaş, “İTO Piyasa Güven İndeksi Temmuz ayında, nisan ayına göre yüzde 7.3 azalarak 98.88’e geriledi. Eğilim ve Beklenti İndeksi’nde de aynı tablo var. Bu indeks de yüzde 7.1 oranında geriledi. TÜİK ve Merkez Bankası’nın benzer araştırmaları da aynı dönemde düşüşe işaret ediyor. Bütün bu rakamlar gösteriyor ki ekonomideki sıkışıklığın derinleşmemesi, aşılması için bir an önce tedbir alınması şart” dedi.

HE