Milliyet Gazetesi tarafından Eskişehir Anemon Otel'de düzenlenen 'Türkiye Ekonomisi'nin Yeni Dönemi' konulu toplantıya Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Vali Kadir Koçdemir, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Savaş Özademir, Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Harun Karan ile çok sayıda kişi katıldı.

Toplantının açış konuşmasını yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan "Cumhuriyet tarihinde geçtiğimiz yıl, etrafımızdaki ateş çemberine rağmen Türkiye ihracat rekorunu kırdı. Mal ihracatında 135 milyar dolar, hizmet ihracatında 40 milyar dolar olmak üzere 175 milyar dolar Türkiye ihracat yaptı" dedi.

MİLLİ GELİR 25 BİN DOLAR OLACAK

Bakan Zafer Çağlayan 2023 yılında Türkiye'nin ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu belirtti. Türkiye'nin Cumhuriyetin kuru dünya şampiyonlar liginde olacağını ifade eden Çağlayan şunları kaydetti:

"Dün GSMH büyüme açıklandı, bunlar göğsümüzü kabartan gelişmelerdir. Türkiye dünyada Çin'den sonra, böylesine ateş çemberi olan bir ortamda dünyanın ikinci büyüme performansı gösteren ülkesi olmuştur. Gerçekten 2011 Cumhuriyet tarihimizde rekorlarla doludur. Ama şimdi diyoruz ki; Türkiye'ye yakışan 2023'te 2 trilyon dolarlık milli gelire sahip olmak. Bugün 10 bin 444 dolara gelmiş olan 2011 yılındaki kişi başına geliri 25 bin dolara getirmektir ana hedefimiz. Bugün artık köprünün öbür tarafına aşmış, devler ligine olan ve dünyanın 12'nci büyük ekonomisi olan Türkiye, Avrupa'nın 7'nci büyük ekonomisi olan Türkiye 2023'te yani cumhuriyetimizin 100'ncü kuruluş yıldönümünün kutlandığı bir dönemde dünya şampiyonlar liginde olmalıdır. Türkiye 500 milyar dolar ihracatla 1 trilyonu aşan toplam dış ticaretle, sadece mal ticaretinden bahsediyorum, kişi başına milli gelirin 25 bin doların olduğu 84 milyonluk bir ülke olacaktır. O hedefleri yakalar mıyız? Vallahi bal gibi yakalarız. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. 9 yıl önce bu ülkenin ihracatı 36 milyar dolardı. Bugün itibariyle bu ülkenin son 13 aylık ihracatı 138,5 milyar dolar olmuştur. Bakın ihracatımızın yüzde 46'sını Avrupa'ya yapıyoruz. İhracatımızın yüzde 25'inden fazlasını Kuzey Afrika'ya, Ortadoğu'ya yapıyoruz. 2011 yılı Türkiye'nin ihracat yapmış olduğu pazarlarda depremin yaşandığı bir yıldı. Avrupa ekonomisinin küçülmesini biliyorsunuz. Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki çöküntüyü hepimiz biliyoruz. Öyle bir ortamda Türkiye ihracatının dörtte üçünü yapmış olduğu bu bölgelerdeki ekonomik ve siyasi çalkantıya rağmen ihracatını bu rakama getirmesi altı çizilmesi gereken bir değerdir. Normal bir zamanda bunu yapabilirdik. Ama bugün yapılması çok önemli bir durumdur. İşte bunu Türkiye yaptı, Türk özel sektörü yaptı. Benim oda başkanlarının üyeleri yaptı. Biz hükümet olarak sadece greyderlik, buldozerlik görevi yaptık. Sizlerin önündeki engelleri kaldırdık. Sizlerin rahatlıkla, emniyetli, güvenli kullanacağınız 3-5 şeritli otobanlar yaptık. Ben de sanayicilik yaptım. Hükümetlerden bunu isterdik. Siz bizimle rakip olmayın derdik. Devlet şarap, kibrit, bira üretmesin, özel sektöre rakip olmasın derdik. Çünkü artık rekabet var. Özel sektörde başarısız olmanın bedeli iflas etmektir. Ama kamuda iflas etmenin bedeli hiçbir şekilde ödetilmez. Devlet olarak işleri özel sektöre bıraktık."

HÜKÜMET ÖZEL SEKTÖRE YOL GÖSTEREN KONUMDA

Türkiye'nin ihracat odaklı büyüme stratejisi belirlediğini anlatan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Türkiye'nin 2011 yılındaki büyümesinin altındaki en büyük neden ihracatta yapmış olduğu pozitif katkıdır. 20 binden fazla ürünü dünyanın 246 gümrük bölgesine gönderiyoruz. Geçen yıl ihracatımızdan tam 102 ülkeye tarihimizin rekorunu kırdık. Geçen yıl ihracatımızdan 52 ilimiz, cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatını yaptı. Mart ayı ihracatımız Cumhuriyet tarihimizin en büyük ikinci ihracatı oldu. Tüm Mart aylarının en yüksek ihracatını yaptığımız ay oldu. Sadece mal ticaretinden bahsediyorum. Şimdi Türkiye bu işi öğrenmiştir. Türkiye uluslararası olmayı kendisine hedef olarak belirlemiştir. Özel sektör ve ihracat odaklı bir büyüme modelini seçmiştir. Hükümet yol gösteren, denetleyen, onları destekleyen bir konumdadır" diye konuştu.

500 BİN KİŞİ ŞİFA BULMAYA GELDİ

Bakan Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 436 milyar dolar dış ticaret hacmine sahip bir ülke olduğunu belirtti. "Türkiye dünyanın en büyük hizmet ticareti aktörlerinden birisi olma konusunda hızla ilerliyor" diyen Zafer Çağlayan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hizmet ticaretinde 40 milyar dolar ihracat yapıp, 20 milyar dolar ithalat yaparak 20 milyar dolar net döviz kazancı elde eden bir yapıya gelmişiz. Bugün müteahhitlerimiz Çin'den sonra dünyanın ikincisi. Dünyanın en büyük 225 uluslararası iş yapan firma arasında Türkiye 31 firma ile Türkiye dünya ikincisi. Türk firmaları 209 milyar dolar taahhüt gerçekleştiriyor. Dünyanın en büyük havaalanları, metroları, alt ve üst yapıları Türk müteahhitleri tarafından yapılıyor. Geçen yıl ülkemize gelen turist sayısı 31.5 milyon kişi. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa 23 milyar dolar turizm geliri elde ettik. Sağlık, eğitim, yazılım bizim şimdi en öncelikli döviz getirici hizmetlerimiz arasına giriyor. Dizi film, sinema bunların hepsi hizmet sektöründe önemli yer tutuyor. Şimdi üniversitelerimizi ihracat destek kapsamına aldık. Üniversitelerimizin katılacağı fuarlar, yapacağı yurt dışı temaslar, masraflar devletimizin bütçesi tarafından karşılanıyor. Dizi film sektöründe olduğu gibi. Sağlıkta geçen yıl ülkemizde 500 bine yakın insan sadece sağlık sektöründe şifa bulmak için ülkemize geldi. Bunların yarısı jeotermal altyapıdan faydalanmak için geldiler. Türkiye sadece mal ticareti değil, hizmet ticaretinde de son derece önemli oyuncu haline geldi."

SİYASİ İSTİKRAR

Türkiye'nin gerçekten dünyada güçlü ve önemli konuma gelmiş durumda olduğunu söyleyen Zafer Çağlayan, "Bunu yakalama nedeni Türkiye'nin yakalamış olduğu siyasi istikrardır. 1985 siyasi hayatına başladım pat ihtilal yaşadık neler gördük neler. 1994 krizini yaşadı bu kardeşiniz, 1997 krizini yaşadım, 1999 da bir kriz yaşadık. Allah bir daha göstermesin 2001 de krizlerin en büyüğünü felaketini yaşadık. Sizler 4 kriz gördünüz ben 5 kriz yaşadım. Bu arada bir de kalp krizi geçirdim. Şimdi 2008 dünyanın en büyük imtihanından geçmiş olduğumuz son yüzyılın krizini geçtik bir anlamda Türkiye tarih yazıyor. Özel sektöre verdiğimiz destek manevi destek burada ortaya çıkıyor" dedi.

KENDİ UÇAĞINI KENDİ HELİKOPTERİNİ YAPACAK

Bakan Zafer Çağlayan Türkiye'nin 2023 yılı için önüne hedefler koyduğunu anımsattı. Cumhuriyetin 100'üncü kuruluş yıldönümünde Türkiye'nin kendi otomobilini, helikopterini ve uçağını yapan bir ülke olacağını ifade eden Çağlayan şöyle konuştu:

"2023 Türkiye'sine doğru hızla ilerliyoruz. Güvenli kararlı bir adımla ilerliyoruz. Sayın başbakanımızın (yerli otomobil istiyorum, yapacak babayiğit yok mu?) demesinin altında yatan o otomobilin adının Ahmet Mehmet olması değil, o otomobilin tasarımının Türk mühendislerinin tarafından yapılması ve üretiminin Türkiye'de yapılmasıdır. Çünkü Türkiye'de otomotiv sektörü öyle bir gelişmiştir ki; bugün bir otomobilin yüzde 85'ini yapabilecek güce sahibiz. 8.5 milyar dolar otomotiv yan sanayi ihracatı yapıyoruz. Ama bugün gelmiş olduğumuz noktada Türkiye maalesef 6 milyar dolardan fazla otomobil motoru ithal ediyor. Sebebi çok basit. Çünkü Türkiye'ye otomobil lisansı verenler Türkiye'ye hamallık görevi vermiş. Ben ince işi yapacağım sen kaba işi yapacaksın. Sektörün başımızın üzerinde yeri var. Otomobili de çok iyi bilen makine mühendisiyim. 6 milyar dolarlık motor ithal ediyorsunuz, bunu yapamaz mıyız? Uçak motorunu yapıyorsunuz. Alasını yaparız evelallah. Niye yapamıyoruz? Lisansiyerler böyle görev vermişler. Başbakanımızın yerli otomobil yapalım isteğinin altında yatan budur. Artık Türk mühendisleri tasarımını gerçekleştiriyor. Göreceksiniz teşvik sistemi ile beraber Perşembe günü sayın başbakanımızın başkanlığında açıklayacağız inşallah Türkiye bu alanlarda yatırım cennetine dönüşecek. Türk mühendisi, insanı, işçisi bunu yapabilecek akla, zekaya başkasından çok daha fazlasına sahip. "