Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde düzenlediği basın toplantısında Ekim ayı ihracat rakamlarını açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ekim ayı ihracatının bir önceki aya oranla binde 21 oranında düşerek 11 milyar 784 milyon 945 bin dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. Büyükekşi, 2012 yılının 10 ayındaki ihracatın da aynı döneme göre 12.9 artarak 124 milyar 807 milyon 678 bin dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. Büyükekşi, bir yıllık ihracatın ise bir önceki yıla göre yüzde 11.93 artarak 148 milyar 363 milyon 690 bin dolar olduğunu kaydetti. Büyükekşi’nin verdiği bilgiye göre, iller bazında ilk 10 ihracatçı il arasında, Ekim ayında ihracatını en fazla artıran il yüzde 19 artış ile Kocaeli oldu. Adana’nın ihracatı yüzde 11, Gaziantep’in yüzde 10, Hatay'ın yüzde 2, Bursa’nın yüzde 1 arttı. Türkiye ise alternatif pazarlardaki hızlı büyümesi ile ihracat artışını sürdürdü. İlk 10 ayda Türkiye’nin Afrika’ya ihracatı yüzde 29, Ortadoğu’ya yüzde 13, Amerika’ya yüzde 26 arttı. Suriye’ye ihracatı yılın ilk 10 ayında yüzde 69 azaldı.

Suriye’ye ihracatın bu ülkede devam eden iç savaş nedeniyle düştüğünü, ancak bunun dış ticaret hacmini çok olumsuz yönde etkilemediğini vurgulayan Büyükekşi, "Ortadoğu’ya gerçekleştirdiğimiz ihracatta lojistik anlamında bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. Bu yüzden Suriye’de en kısa sürede iç barışın sağlanmasını önemli buluyoruz. Bu noktada uluslararası kurumların da bir an önce devreye girmelerini bekliyoruz" dedi.

Açıklanan rakamlarda geçen yıl Kurban bayramı Kasım ayına, bu yıl ise Ekim ayına rastlamasından dolayı uzun bir tatilin devreye girmesiyle iki işgünü eksik olduğunu, bunun da yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ihracata karşılık geldiğini ifade eden Büyükekşi, dolayısıyla ihracatın geçen ayın artışında olduğu gibi bu ay da fiilen artışını sürdürdüğünü ve trend olarak yukarı yönlü hareket ettiğini kaydetti.

Bu tablonun önümüzdeki kasım ve aralık aylarına daha pozitif bakılmasını sağlayacağını belirten Büyükekşi, böylece ihracatın son çeyrekte de büyümeye pozitif katkı yapmaya edeceğini söyledi.

"KRİZE RAĞMEN İVMEMİZİ KORUDUK"

Büyükekşi, dünya ekonomisindeki risklerin devam ettiğine dikkat çekerek, "Euro Bölgesi'ndeki sorunlar, ABD ekonomisiyle ilgili endişeler, Çin’le Japonya arasındaki siyasi çekişmelerin ekonomilere yansımış olması küresel büyüme tahminlerini düşürüyor. Buna rağmen Türkiye iç ve dış istikrarını korumaya çalışıyor. AB’deki krize ve komşu ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıklara rağmen, ihracattaki ivmemizi koruduk. Yılın ilk 10 ayında ihracatımız yüzde 12 artış gösterdi. 150 milyar dolar hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz" dedi.

"DOĞUYA YATIRIM CAZİP HALE GELDİ"

Türkiye’nin bu yılki ihracat hedefi 149,5 milyar dolar, 2013 yılı ihracat hedefi ise 158 milyar dolar olarak revize edildiğini vurgulayan Büyükekşi, "Dünya ekonomisindeki yavaşlama var. Bunu kabul ediyoruz. Bu risklerin biz de farkındayız. Ancak bu zorlu ortamda ayakta kalmayı başaran ihracatçılarımıza verdiğimiz desteğin arttırılması ile bu zorlu dönemden yüksek ihracat artışı ile çıkmak bize göre mümkündür. İhracatın, ekonominin büyümesine verdiği katkıyı daha da arttırabiliriz" diye konuştu.

Büyükekşi, yeni açıklanan teşvik kararnamesinin Türkiye’nin büyümesine ve ihracatını arttırmasına büyük katkı sağlayacağını da ifade ederek, yeni teşvik sistemi sayesinde tüm Türkiye'de yeni bir yatırım seferberliği başladığını ve özellikle 6’ncı bölgeye büyük yatırım talebi bulunduğunu, Diyarbakır, Mardin, Van, Şanlıurfa, Batman gibi illerimizdeki OSB’ler genişletildiğini belirtti.

"NOT ARTTIRIMINI HAKETTİK"

Büyükekşi, Türkiye’nin muhtemel bir not artırımının arifesinde olduğunu hatırlatarak, "Bunun etkilerini finansal piyasalarda net bir şekilde görüyoruz. Borsa endeksleri hızla çıkıyor, tahvil faizleri iniyor. Not artırımını hak ettik. Biz Türkiye’yi uzun vadeli yatırım yapılabilir ülkeler seviyesine çekecek not artırımını artık hak ettiğine inanıyoruz. Not artırımının sadece mali piyasalara yansımasıyla yetinmemeli, bundan sonraki sürece bakmalıyız" diye konuştu.

"FAİZ İNDİRİMİ YETERLİ DEĞİL"

İhracatçılar olarak faiz indirimlerinin devam etmesinden memnun olduklarını dile getiren Büyükekşi, şöyle devam etti:

"Ancak Merkez Bankası en son kararında faiz koridorunun üst bandında sadece 0.5 puanlık bir indirime gitti. Bu faiz indiriminin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Biz politika faizlerinde de bir düşüş bekliyorduk. Dolayısıyla son faiz indiriminin beklentilerimizi karşılamadığını belirtmek isterim. Bu yüzden önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin sürmesini bekliyoruz."

Konuşmaların ardından Büyükekşi, işadamlarının sorularını cevapladı. "Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat. 700 milyar dolar ithalat hedefi var. Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi hedefi de var. 10 yılımız kaldı. Bu hedefi gerçekleştirme şansımız yüzde kaç?" sorusuna cevap veren Büyükekşi, Kore’nin ihracattaki başarı örneğini göstererek. "Kore’nin 12 yıl önceki ihracatı 130 milyar dolardı. 2011 yılı ihracatı 554 milyar dolardır. Örnek bir başarı hikayesi var. Bu olabileceğinin en güzel göstergesi. Ama Kore’de GSYH’nın yüzde 45’i ihracattan kaynaklanıyor. Kaldı ki, bizim yaptığımız 2023 stratejisinde 500 milyar dolar ihracat, 625 milyar dolar ithalat hedefi var. İhracatın, ithalatı karşılama oranı yüzde 80. GSYH’nın yüzde 25’i. Çünkü 2 triyon dolarlık GSYH planlanıyor. Dünyadaki en büyük ekonomiler arasına girmek sadece ihracatla olmaz, toplam büyüklükle olur. Bir ülkenin hiç ihracatı olmasa da ülke büyüklüğüyle ölçülebilir. Direkt ihracatla bağlantı kurulmaz. Onu ayırt etmemiz gerekiyor" dedi.

"500 MİLYAR BİR SLOGAN VE NAKARAT DEĞİL"

Türkiye’nin 500 milyar dolar şansını değerlendiren Büyükekşi, "Burada Kore örneği var. Türkiye’de yaptığımız stratejiler, bu çalışmaları bunun için yaptık. 500 milyar bir slogan değil, nakarat da değil. Burada gereken çalışmaları yapmazsak ve gereken önlemleri almazsak, 500 milyar doları söyleriz. Altı boş olursa hiçbir şey olmaz" diye konuştu.

"HEDEFİMİZ DEVLET PROJESİ OLMASIYDI"

İhracatın hedefi ile ilgili iki yıllık bir çalışma programı oluşturduklarını ve 100’den fazla toplantıda binden fazla katılımcı ile buluştuklarını hatırlatan Büyükekşi, her sektör için ayrı ayrı bağımsız çalışmalar yaptıklarını vurguladı. Özellikle bir senaryo üzerine çalıştıklarını söyleyen Büyükekşi, şöyle devam etti:

"Türkiye’de yapılan çalışmalar genellikle bir senaryo üzerine yapılmaz. Türkiye’de ilk defa bir sivil toplum örgütü böyle bir çalışma yaptı. Bu çalışmayı yaptıktan sonra hedeflerin hepsini gerçekleştirdi. Hedef şuydu; Bunu ekonomi koordinasyon kurulu gündemine getirmek. 7 saat sunum yaptık. Daha sonra Başbakan Erdoğan’ın gündemine getirdik. Hükümet programına koydu. Daha sonra muhalefet partilerin gündemine getirdik. CHP Genel Başkanına sunum yaptık. MHP Genel Başkan Yardımcısına sunum yaptık. Daha sonraki hedefimiz, bunun sadece hükümet politikası olarak değil, devlet projesi olmasıydı. Devlet projesi olabilmesi için de Yüksek Planlama Kurulu’nun imzası gerekiyordu. 8 bakan ve Başbakan imzaladı. Haziran ayında YPK kararı olarak resmi gazetede yayınlandı. Yani devlet projesi oldu. Yatırım ortamında iyileştirme koordinasyon kurulu oluşturuldu. Devlet politikası olarak yapıldığı ve resmi gazetede yayınlandığı için hükümet değişti şu anda 3 hükümet kuruldu. Yatırım Ortamı İyileştirme Toplantılar ilgili bakan nezdinde devam ediyor. Bizim de bu yaptığımız çalışma ekonomi bakanı nezdinde, ilgili bütün bakanlıkların müsteşarlıkları ile birlikte TİM’in içinde olduğu bir ortamda her yıl kontrol edilecek. Biz de bunun sevincini yaşıyoruz."

"TÜRKİYE HEDEFE OLUŞACAK DONANIMA SAHİP"

Her sektör için ayrı ihracat hedefi belirlediklerini açıklayan Büyükekşi, "Örneğin tekstil sektörün 20 milyar dolar. Otomotivin 75 milyar dolar. Makinenin 100 milyar dolar. Bunların toplamını tek tek yaptığımızda 545 milyar dolar eder. Eğer gerekenler yapılırsa, 350 sayfalık bir ansiklopedi gibi bir çalışma olacak. Her sektör için değerlendirirsek, 6 bin sayfalık bir çalışma var. Arkasında büyük bir emek var. Biz gönülden inanıyoruz. Ama yıllık yüzde 12 ortalama, Türkiye’nin ihracatını artırması gerekiyor. Dünya ticaretinden binde 8 pay alıyor. Bunu yüzde 1,5’e çıkarması lazım. 34,2 trilyon dolar 2023 yılında dünyanın dış ticaret hacmine ulaşmasını bekliyoruz. Yaptığımız senaryo bu. Bunlar gerçekleşirse, onun da büyümesi büyük bir ihtimal. Türkiye’nin top yekun büyümeyi gerçekleştirmesi biz ihracatçılar olarak sürdürülebilir büyümenin ihracat olabileceğini savunuyoruz. Bu bir gerçek. Bunu gerçekleştiren ülkeler bu şekilde yapmıştır. Türkiye bunu yapacak donanıma sahip. Son 7 yılda bunu gerçekleştirdik. Türkiye binde 5 dünya ticaretinden pay alıyordu, bunu binde 85’e çıkardı. Hedefimize doğru adımlarla ilerliyoruz" dedi.



ST,FK(FK/SS)