Daha önce 2007’de yaşanan kuraklık ve gıda krizinin etkisini henüz üzerinden atamayan Türkiyeli çiftçiler bu kez de ikinci bir kuraklık ve gıda fiyatı artışı söylentisiyle karşı karşıya kaldı. Daha önceki kuraklıkta en fazla etkilenen bölgelerden biri olan Ege başta olmak üzere okyanus ötesinden gelen haberleri değerlendiren üreticiler, önemli noktalara dikkat çekti. Konuyla ilgili olarak DHA’ya değerlendirmelerde bulunan İzmir Konak Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse, sadece ABD’nin değil Avrupa, Rusya, Güney Afrika ülkelerindeki rekoltelerin de incelenerek buna göre yorum yapılması gerektiğini dile getirdi. Tahıl grubunun stratejik tarım ürünleri olduğunu ve bu konuya ilişkin yorumları değerlendirirken hassas olmak gerektiğini söyleyen Köse, "Ülkemiz açısından bakarsak son yıllarda yağışlarda sıkıntı söz konusu değil. Rekoltelerde de sert düşüşler yok. Bizim ihracat yerine iç piyasada ürün değerlendirilmesine ve tedbire ağırlık vermemiz gerekiyor" diye konuştu.

'SPEKÜLATÖRLERİN KARINI YÜKSELTİR'

Dünya genelindeki fiyat artışının ülke içinde kaygılara yol açmasının normal olduğunu kaydeden Köse, "Ancak zannedildiği gibi fiyatların yükselmesinden alınteri döken üretici kazanmayacaktır. Çünkü şu anda ürün, çiftçinin elinden çıkmış durumda, tüccarın, aracının elinde. Dolayısıyla bu, spekülatörlerin karını yükseltir. Ürün satıldı, kuraklık söylentisi çıktı. Bu haberin çıkışı o açıdan çok manidar" dedi. Lisanslı depoculuğun üreticiye tam olarak anlatılmadığını ve yararlanma imkanının sağlanmadığını da vurgulayan Köse, "Öyle olsaydı üretici bu gibi durumlarda daha avantajlı olabilirdi" değerlendirmesini yaptı.

ÇİFTÇİ: BU OYUNDA ÜRETİCİ HİÇ KAZANMADI

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi de, gıda fiyatlarındaki hiçbir artışın üreticiye faydasının dokunmadığını, uluslararası tekellerin oyununa dönüşmüş fiyat belirleme işlerinin tüketiciye de zarar verdiğini kaydetti. ABD gibi ülkelerin gıda rakamları konusunda şeffaf olmadığını, bu yüzden de belli verilere göre değerlendirme yapamadığını dile getiren Çiftçi şu bilgileri verdi:

"Türkiye’de önümüzdeki yıl kuraklık olacak diye bir veri yok. Bu spekülasyona dönük olabilir. Sonuçta küreselleşme koşullarında üretici her halükarda asla kazanmıyor. Bu oyunda kaybeden hep üretici oluyor. Ben son bir haftadır sahada dolaşıyorum. Ege’de zararın çoğu aşırı yağışlardan. Kuraklık söylentileri yapanlar bunu nasıl açıklayacaklar? 'Mısır üretimi düşüyor' deniyor ama, ülkemizde bölgesel olarak arttığını görüyoruz. Şeytanın avukatlığını yapmak gerekirse, daha ileri vadede GDO üretimini meşrulaştırmak için bunun yapıldığını tahmin ediyorum. Zira mısır da, soya da adı GDO olmadan anılan ürünler değil."

AYSU: DÜNYANIN İHTİYACINDAN FAZLA STOK VAR 

Çiftçi Sendikası Başkanı Abdullah Aysu ise küresel iklim değişikliğinin bazen aşırı sıcaklık bazen de aşırı yağışlara yol açtığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Yanlış çevre politikaları yüzünden bunlar olacaktır. Ancak hatırlarsak daha önceki gıda krizi üretim yetmediği için değil, başka nedenlerle yaşandı. Çünkü 1 milyar insanın açlık çektiği dünyada tahıl, soya ve mısır stoku yüzde 110’lar civarında. Yani ihtiyaçtan fazlası var. Ancak temel gıda maddelerinin Dünya Ticaret Örgütü eliyle borsalarda ticarete konu edilmesi sonucu, sayısı 10’u geçmeyen gıda tekelleri istediği zaman spekülasyon yaratarak fiyatları yükseltmeye başladı. Gıdada istikrar için önce temel gıda maddeleri borsalardan çıkarılmalı."

Aysu ayrıca, mısır ve soyanın aynı zamanda yem sanayinin hammaddeleri olduğunu, bunlardaki artışın hayvansal ürünlere de yansıyacağını sözlerine ekledi.

TİCARET BORSASI: BU YIL YAĞIŞLAR YETERLİ

Olaya farklı bir açıdan bakan İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Barış Kocagöz, Türkiye’deki tarım alanlarının yüzde 90’ında sulu tarım yapıldığını ve bunun da barajlardaki rezervlerle sürdürüldüğünü belirtti. Kocagöz sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kış yağışlar yeterli. Buğday hasadı da yeni bitti. Şu anda stoklarla ilgili bir sıkıntı yok. Mısır da zaten sulanabilen arazilerde yapılıyor. Pamuk da aynı. O haberlerde bahsedilen çoğu yer ABD’de doğanın kendi imkanlarıyla suladığı ürün yetiştirmesi yapılan yerler. Herhangi bir sulama yapmıyorlar. Yağmurlardan dolayı o tarafta bir aksilik var. Uzun vadede küresel ısınmanın olduğunu biliyoruz. Enerji politikaları böyle devam ettiği sürece, biraz daha insanlar devam etmezse bu yükselerek artacak."

BT(AÖ/COŞ)