Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TÜGİAD’ın Almira Otel’de düzenlenen yemeğine katıldı. Yemekte konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, küresel kriz ortamında Türkiye’nin bir sıkıntı yaşamamasının en önemli nedenlerinden birinin güçlü bir lidere sahip olması olduğunu söyledi. Çağlayan, “Avrupa’nın en büyük problemi lider problemi olmuştur. Siz sanmayın ki Sarkozy yada Merkel başka konulardan dolayı zaman zaman Türkiye’ye problemler yaşatıyorlar. İnanın ki bunun birinci sebebi kıskançlıktır. Çünkü artık borç almadığı için emir almayan bir Türkiye var. Bunun arkasında da güçlü bir lider olması yatıyor. Siyasi istikrarımızın son derece güçlü olması” dedi.

Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarın sağlandığına dikkat çeken Çağlayan, “Bu küresel kriz ortamında Türkiye’nin başına bir iş gelmemişse sebebi budur. Yunanistan’ın iflas edip etmemesi an meselesi şu anda. İsteriz ki komşumuz ekonomik sıkıntından bir an önce kurtulsun. Sizdeki bu sıkıntı bizi mutlu etmez. Aynı şekilde Yunanistan’ın kağıtlarının tahvillerinin takasında bir sorun çıkarsa, hemen arkasından Portekiz, İspanya ve İtalya’ya sirayet edecektir” diye konuştu.

“TEŞVİK KULLANMAYARAK, ENAYİLİK YAPTIM”

Ak Parti hükümeti öncesi ve sonrasıyla ilgili bir değerlendirmede bulunduğu konuşmasına kendisinin yıllarca teşvik sistemini eleştiren bir insan olduğunun altını çizen Bakan Çağlayan, 27 yıllık sanayicilik yaşamında bir tek kuruş teşvik kullanmadığını belirtti. Çağlayan; “Kullanmadım derken iyi yapmadım, enayilik yaptım. Ama o tarihlerde Türkiye teşvik kullanmak bazı üç beş densizin yüzünden hırsızlık yapmak gibi değerlendiriliyordu. Çünkü o teşvikleri çarçur eden, yatırım yapmayan, devletin parasını çalmak zanneden zihniyetin olduğu günlerdi. Ama şimdi hazırladığımız bu teşvik sisteminde her tülü alt yapımız var. Her türlü bilgi birikimine sahibiz” dedi.

“BİZ ESKİDEN BIYIĞI KESİLMİŞ KEDİ GİBİYDİK”

Geçmiş yıllardaki girişimci ile yeni girişimci arasında büyük farklar olduğunu anlatan Çağlayan, “Biz karanlıkta yön bulmaya çalışan insanlar gibiydik. Adeta bıyığı kesilmiş kedi gibiydik. Kedilerin en büyük antenleri bıyığıdır. Nereye gideceğimizi bilmezdik. Elimizde veri yoktu. Şimdi elimizde girişimci bilgi sistemi dediğimiz 2 milyon 10 bin 477 işletmenin MR’ı var. Kapasitelerini görüyoruz” diye konuştu. 

Çağlayan’ın ardından söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise Ekonomi Bakanı olarak kürsüden konuşmanın çok kolay olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ekonomi Bakanı olarak konuşması çok kolay. Ben kendisinin Çalışma Bakanı olmasını isterdim. Bakalım bu kürsülerde konuşmak kolay mı değil mi? Sağınıza bakıyorsunuz işvereni görüyorsunuz, solunuza bakıyorsunuz sendikaları görüyorsunuz. Arkanıza bakıyorsunuz emeklileri görüyorsunuz. Önünüze bakıyorsunuz sosyal güvenlik açıklarını görüyorsunuz. Yan tarafa bakıyorsunuz eczacıları görüyorsunuz, sağlığı görüyorsunuz. En önemlisi işsizleri görüyorsunuz. Toplumun gerçekten sorun alanlarıyla karşı karşıyasınız. Dolayısıyla biz konuşurken zorlanarak konuşuyoruz. Acaba bu kesimlerden hangisine söyleyeceğimiz cümle olumsuz bir yansıma yapar ve karşımıza sorun çıkar diye. Ama ekonomi bakanı olunca ne güzel! Ağırlıklı olarak karnı tok olan, işi nispeten yerinde olan ve Türkiye’yi büyütme konusunda hedefini az çok belirlemiş olan insanlarla bunu tartışmak o kadar zevkli bir iş ki Sayın Bakanımız bunu son derece güzel gerçekleştiriyor.”



IA,FK (FK/RT)