"Yatırım Danışma Konseyi 7. Toplantısı"na ilişkin basın mensuplarını bilgilendiren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin, Avrupa'daki ekonomik krizden sağlam finansal sektör, güçlü iç talep, ekonomik ve siyasi istikrardan dolayı hafif etkilendiğini belirterek, Avrupada'ki bir çok gelişmiş ülkenin kriz öncesindeki ekonomik göstergelerine 2016-2017'den önce ulaşamayacaklarını kaydetti.

HEDEFİMİZ SADECE BÜYÜMEK DEĞİL

İstihdam verilerinin, Euro bölgesinde, 16 ülkede, işsizlik oranının yüzde 10,9 ile rekor kırdığını ve 17,5 milyon kişinin işsiz olduğunu gösterdiğini aktaran Çağlayan, "Bu, Hollanda nüfusundan daha yüksek bir insan topluluğunun iş arıyor olması demek. Proaktif ihracat politikamız, Türkiye'nin pazar ve ürün çeşitlendirmesi ile kriz döneminde ihracatını artırmasının temel belirleyicisi oldu" dedi. Çağlayan, Türkiye'nin geçmişte 10 dakika sonrasını göremediğini ancak şimdi 12 yıl ötesine baktığını anlatarak, "Fakat hedefimiz sadece büyümek değil. Biz, bir taraftan büyürken diğer taraftan bu büyümenin istikrarlı olmasın, cari açığı azaltmasını, üretimin ithalata, bağımlılığını azaltılmasını, üreticilerimizin rekabet gücünü artırmasını, katma değeri artırmasını, istihdamı artırmasını, 6. bölgeye vermiş olduğumuz desteklerle bölgesel kalkınmışlık farklılıklarını azaltılmasını hedefliyoruz. Bizi bu hedeflere taşıyacak araçlardan biri olan yeni teşvik sistemidir. Bildiğiniz gibi, yeni teşvik sistemini oluşturmamızın amacı yatırım-üretim-istihdam-ihracat politikaları arasında bütünlüğün sağlanması, ithalata bağımlı olduğumuz ara mallarının ve hammaddelerinin Türkiye'de üretiminin sağlanması ve ihracatta emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye geçişin sağlanması üzerine kurulmuştur. Stratejik sektörlerde yatırımların artmasıyla ithalata bağımlı olduğumuz ürünlerin üretimi Türkiye'de yapılacak" diye konuştu.


S&P'YE VERİLECEK EN BÜYÜK CEVAP, 'ÇİFTE STANDART&POORS' ADI


Çağlayan, ithalata bağımlı olan ürünlere yönelik yatırımların büyük bir örneğini dün gördüklerini kaydederek, "Dün bunun büyük bir örneğini sizlerle yaşadık. Türkiye'nin 3 milyar dolara yakın ithalat yapmış olduğu petro kimya alanındaki 1 milyar dolarlık yatırım bunun en büyük göstergesi ve en büyük müjdesi. Artık adını benim 'Çifte Standart&Poors' olarak koymuş olduğum S&P'ye verilecek en büyük cevap. Biliyorsunuz, Yunanistan'la Türkiye'ye, İzlanda'ya ve İrlanda ile Türkiye'ye farklı farklı standartlar uygulayan S&P dün bana göre en büyük cevabı hem Sayın Başbakanımızdan hem de yatırımcıların 1 milyar dolarlık yatırımıyla almış oldu. Önümüzdeki dönemde yabancı sermayenin oluk oluk geldiğine beraber şahit olacağız ve bunun nikah şahitliğini beraber yapacağız" dedi.


SON 10 YILDA YABANCI YATIRIMLAR TÜRKİYE'DE 10 KAT ARTTI


Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımların artış hızının 2011'de dünya genelindeki artış hızının 4 katı olduğuna işaret eden Çağlayan, 2011'de uluslararası doğrudan yatırım akımlarının 2010'a göre yüzde 17'lik artışla, 1 trilyon 509 milyar dolara ulaştığının tahmin edildiğini, geçen yıl Türkiye'de özel sektörün 140 milyar dolara yakın yatırım yaptığını bu yatırımın 15,9 milyar dolarının yabancılarca yapıldığını anlattı. Çağlayan, Avrupa'da krizin etkilerinin devam etmesine rağmen 2011'de bir önceki yıla göre yüzde 76'lık artışla 15,9 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırımın Türkiye'ye geldiğini söyleyerek, "2011'de doğrudan yabancı yatırım artışı OECD ülkelerinde yüzde 18 ve AB ülkelerinde yüzde 30'da kaldı. Son 10 yılda dünya genelinde yabancı yatırımlar 2 kat, gelişmekte olan ülkelerde 3 kat artarken, Türkiye'de 10 kat arttı. 2003'den bu yana Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım tutarı 110 milyar dolara ulaştı. İşte bu nedenle şunu tekrar etmekte fayda görüyorum. Türkiye artan cazibesi ve istikrarı ile bir yatırım beşiğine dönüşüyor. Yatırımlar konusunda yakaladığımız ivme ve uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi 2012 yılında da artarak devam etmektedir. 2012 Ocak-Şubat döneminde uluslararası doğrudan yatırım girişi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 1.7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu teşvik sistemiyle beraber hızlanarak artacaktır" diye konuştu.


KİMYA SEKTÖRÜNDE YATIRIM TALEBİ


Çağlayan, 10-11 Mayıs tarihlerinde 7'sini gerçekleştirecekleri "Yatırım Danışma Konseyi (YDK) Toplantısı"nın Türkiye'nin bir yatırım yeri olarak uluslararası yatırımcılar nezdindeki algısının öğrenilmesi için önemli bir fırsat olacağını anlatarak, toplantıya IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra 2 milyon 800 bin kişiye istihdam sağlayan ve 500 milyar doların üzerinde cirosu olan, Hindistan, İspanya, Hollanda, ABD, Çin, Avusturya, İngiltere, Japonya merkezli ve dünyanın hemen hemen her yerinde yatırımları olan 17 firmanın katılacağını da aktardı.


Yakın zamanda yatırım olup olmayacağının sorulması üzerine Çağlayan, Türkiye'ye ABD, Katar ve Suudi Arabistan'dan kimya alanında yatırım yapma isteği olduğunu belirterek, "İlerleyen günlerde özellikle kimya sektöründe çok ciddi yatırımlar bekleyin" dedi. Çağlayan, ABD'den bilhassa ilaç sektörünün yanı sıra, enerji, otomotiv, elektronik, iletişim ve bilgi sektörlerinde yatırımcı ilgisi olduğunu ifade etti.


TÜRKİYE İLE İLGİLİ 1-2 MİLYAR DOLARLIK PLANLARI OLAN YATIRIMCILARLA GÖRÜŞTÜM


Türkiye'deki enerji yatırımlarına ilişkin bir soruya da Çağlayan, Türkiye'nin enerji ihtiyacının her yıl yüzde 6 arttığının altını çizerek, "Önümüzdeki 11 yılda 130 milyar dolar bir enerji yatırımı olacaktır" dedi. Çağlayan, ABD'ye yaptığı ziyartte özellikle Houston'da Türkiye ile ilgili 1-2 milyar dolarlık yatırım planları olan ve bu konuda son aşamaya gelen yatırımcılarla görüştüğünü anlatarak, "Şimdi artık bizdeki kömürden sentetik gaz elde ederek, onların gaz üretimi ve bunlara paralel olarak kimyasal ürünler üretimine yönelik yatırımlar olacak. Gübre-amonyak bile kömürden elde edilen bu prosesle yapılacak. Yeni teknolojinin olduğu dönemde Türkiye açısından bunlar son derece önem arz ediyor. Dün Adana'da yerli ortak Bayegan AŞ ile birlikte Suudi bir firma 1 milyar dolarlık yatırım kararı aldı. Bana firmanın kendi ifadesi, Katar'dan, Suudi Arabistan'dan başka firmaların da, kimyasal konusunda yatırım yapma istekleri olduğudur. Bunla ilgili çok somut gelişmeleri yine sizlerle paylaşacağız. Yine bu firma bana, 'Diğer alanlarda da önemli yatırımlar yapacağız' dedi. Kimya sektöründe çok ciddi yatırımlar bekleyin. Bilhassa üzerinde çalışmış olduğumuz özel ekonomik bölgelerde bu bölgelerle ilgili çalışmalar yapıyoruz" diye konuştu.


Bakan Çağlayan, daha sonra uluslararası denetim kuruluşlarına yeni teşvik sistemi anlattı.