Federal Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen’in açıkladığı Başbakanlık Dairesi ile Ekonomi Bakanlığı’nın talimatı ile yıllık olarak hazırlanan raporun ayrıntıları yayınlandı.  2013 Yoksulluk Raporu'nda Almanya'da ekonominin olumlu seyri ve istihdam piyasasındaki gelişmeye rağmen, yoksul ve zenginler arasındaki gelir makası daha da açıldı. Raporda, 2007-2011 yılları arasında işsizliğin azalmasına rağmen kişisel  servetin dağılımında eşitsizlik olduğu vurgulandı. Koalisyon partileri arasında tartışma yaratan raporun, aylar süren tartışmalardan sonra Federal Hükümet tarafından kabul edildiği belirtildi. Almanya nüfusunun yüzde 14,5’ini oluşturan yaklaşık 12 milyon kişinin yoksul olduğu ve bunun giderek kalıcı hale geldiği ifade edildi.

Raporda Doğu ve Batı Almanya’nın birleştirilmesinden sonra Doğu kesiminde işsizlik ve yoksulluğun giderilemediği, Batı’daki büyük kentlerde de yoksul mahallelerinin oluştuğu kaydedildi. Son verilere göre Almanya’da 7.4 trilyon Euro tutarında özel servet bulunurken, nüfusun en zengin onda biri bu servetin 4,65 trilyona sahip.

Raporun ilk taslağında gelir makasındaki açılma ve adaletsiz servet dağılımının, halkın adalet duygusunu zedelediği vurgulanırken hükümet ortağı liberal Hür Demokrat Partili Philipp Rössler'in tepkisi üzerine bu bölüm rapordan çıkartıldı. Rapordaki verilere göre, Almanya'da halkın yüzde 14'ü ila 16'sı yoksulluk tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. En zengin kabul edilen nüfusun yüzde 10'luk kesimin net varlıkların yüzde 53'üne sahip olduğu belirtilirken Almanya'daki hanelerin yarısı ise bu toplam özel servetin yalnızca yüzde 1'ine sahip olduğu vurgulandı. Almanya'da özel mülk dağılımının aşırı derecede adaletsiz olduğu ifadesi rapordan çıkartılınca eleştiriler yükseldi.

Sosyal Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Hubertus Heil, Hür Demokrat Parti'nin baskısı üzerine Merkel hükümeti raporda rötuş yaptığını anlatırken, “Hükümet, Almanya’nın sosyal gerçeklerini örtbas ederken, insanların adalet algısını da zedeliyor” dedi. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de raporun gelecekte bağımsız uzmanlar tarafından hazırlanmasını önerdi. Özdemir, ‘Böylece bu onursuz tartışmanın önüne geçmiş oluruz” dedi.

Federal Çalışma Bakanı Ursula von der Leyen ise raporun kasti olarak iyileştirilmediği ve son yıllarda Almanya'da pek çok şeyin düzeldiğini gözler önüne serdiğini söyledi.