Almanya’nın başkenti Berlin’de Avrupa’da ilk iki dilli Kürt anaokulu Pîya, “bir eğitmen bir dil” konseptiyle, çocukların hem Almancayı hem de anadillerinin iyi bir şekilde kavramalarını hedefliyor.  Eğitim sistemi ile çocuğun dilin yanında sosyal gelişimine de katkı sunan Pîya, bundan yaklaşık bir yıl önce açıldı. 

Berlin’deki Kürt Aileler Derneği (YEKMAL) tarafından açılan 24 kişilik kapasiteli anaokulunun şu anda 17 öğrencisi var. 

Çok farklı etnik kökenden gelen insanların beraber yaşadığı Wedding semtinde faaliyetlerini yürüten Pîya, her ne kadar Kürt bir kurum tarafından açılıp, Almanca ve Kürtçe dili olsa da Kürt, Alman, Fransız, Arap, Sırp, Bulgar gibi birçok ulustan gelen öğrencileri var.

‘Bir eğitmen, bir dil’



Müzikten yemek yapmaya kadar birçok konuda çocuklara imkan sağlayan Pîya anaokulunun çalışma prensibi: “Bir eğitmen, bir dil.” 

Bu prensibe göre çocuklar, Almanca konuşan eğitmenler ile Almanca, Kürtçe konuşan eğitmenlerle Kürtçe konuşmak zorundalar. Pîya anaokulu eğitmenlerinden Marion Gericke konseptlerini şöyle açıklıyor: “Bu bizim konsept daha yeni ve birçok bilanguel (iki dilli) olan anaokulda kullanılmıyor. Oralarda bir eğitmen çocuklarla iki dilde de konuşuyor. Bir eğitmen bir dil bilimsel prensibi ile çalışan Pîya anaokulunda ise bir eğitmen çocuklarla her zaman anadilini konuşmak zorunda. 

Böylece bütün etkinliklerde her zaman bir Almanca, bir Kürtçe konuşan eğitmenin hazır olma zorunluluğunun olduğu anaokulda, iki dilin eşit şekilde kullanımı hedefleniyor.

Hergün ayrı bir plan

Pîya’nin eğitmenlerinin hepsi, yıllardır iki dille eğitim veren ve şimdi iki dilli okul da açmış olan Rus derneği Mitra ile yapılan işbirliği ile 4 aylık kursundan geçtiler. Kürt ve Alman eğitmenler, Pîya ile birlikte ilk defa çalışmaya başlamış. 

Eğitmenlerden Mehtap Kahraman kurumun çalışmalarını şu şekilde açıklıyor: “İlk olarak hangi konuları alabiliriz veya praktikleştirebiliriz, diye düşündük. Sonra aylık ve haftalık programlar oluşturduk. Yaptığımız çalışmalara somut bir örnek vermek gerekirse; çocukların kendi vücut kısımlarını tanıtmayı amaçlayan çalışma. Bu çalışmada çocuklar, ‘benim gözüm’, ‘benim dizim’ gibi kelimelerle kurduğu cümlelerle hem kendisinin farkına varıyor, hem de dil öğrenmiş oluyor. Haftalık toplantılarla hem geçen haftanın değerlendirmesini yapıyoruz hem de sonraki haftanın planlamasını hazırlıyoruz. Bu haftalık planda ne zaman ne yapılacağını belirliyoruz. Bizim planlamamızda bazı sabit uygulamalar var. Mesela pazartesi dışarıdan bir eğitmen gelip çocuklarla birlikte hamur yoğuruyor. Salı günü bizim deney günümüz. Çocuklarla beraber deneyler yapıyoruz. Çarşamba günü biraz daha serbest geçiyor: Kitap okumadan birçok oyunu kapsıyor. Diğer günler spor, sağlık üzerine oyunlar oynuyoruz. Cuma günü müzik günümüz oluyor. Bir Kürt bir müzisyen gelip çocuklara Kürtçe şarkılar öğretiyor.

Çocuğu Kürtçe ile büyüsün diye

Yedi farklı anadile sahip yaşları 1 ila 6 arasında olan çocukların olduğu anaokulunda, çocukları kapasiteleri, ilgileri ve yaşlarına göre bir program uygulanıyor. Gönüllü katılım esas alındığı anaokulda ayrıca çocukların gelişim düzeyi göz önüne alınarak, kişiye özel programlar da uygulanıyor. Haftada bir toplantı yapıp durum değerlendirmesi yapan eğitmenler, çocukların durumunu da konuşarak bireysel gelişimleri için uygulayacakları haftalık programı düzenliyorlar. 

Kilometrelerce öteden çocuğu Kürtçe ile büyüsün diye çocuğunu kayıt ettiren de var, başka anaokullarında yer bulamadığı için gelen de var” diyen Pîya eğitmeni Marion Gericke de, çocuklarındaki gelişimini gören ailelerin, kendilerine sıkça memnuniyetlerini bildirdiklerini söylüyor.  Ancak eğitmenler ebeveynlerin halen iki dille eğitime karşı önyargıları olduğunu da sözlerine ekliyor. Eğitmenler bu sorunun aşılması için de ailelerin bilgilendirilmesinin de şart olduğunu vurguluyor.  

Kürt ulusu tanınmıyor

Son yapılan bilimsel araştırmaların çoğu, çocukların doğuştan birçok dili birlikte öğrenme yeteneğinin olduğunu kanıtlanması ile birlikte, özellikle Avrupa gibi göçmen nüfusunun çok yüksek olduğu, farklı ulusların bulunduğu yerlerde çok dili anaokulları çoğalmaya başladı.

Özelikle Almanya’daki birçok göçmen grubu 90’ların başından beri iki dilli anaokullarına sahipler. Ne var ki halen bir statü sahibi olamayan Kürtler geldikleri ülkelerde de Kürdistan’ı işgal eden ülkelerin uyguladığı politika ile yüz yüze kalıyorlar ve resmiyete işgalci ülkelerin ulusu olarak kayıt ediliyorlar. Konu hakkında görüştüğümüz YEKMAL yöneticisi ve Pîya anaokulu projesinin kurucusu, sosyal pedagog Günay Darıcı böyle bir projeyi gerçekleştirmek için çok uzun zamandır uğraştıklarını ve sonunda Avrupa hatta dünyadaki bu konsepteki ilk iki dilli Kürt anaokulunu açmış olduklarını dile getirdi. 

Kürtlerin halen ulus olarak tanınmadığını belirten Darıcı, Avrupa’lı ülkerin Kürtleri Türk, Arap, Acem olarak gördüğünü belirti. 

‘Kendi dilline sahip çık’

Kürtlerin de bu kolonyal politikalardan etkisiyle , dillerini değersiz gördüğünü, özellikle Avrupa’daki Kürtlerin asimilasyonla karşı karşıya olduklarını dile getiren Darıcı, bu anaokulunu da bu asimilasyonu biraz kırmak için açtıklarını sözlerine ekledi. Anaokuluna Kürtlerin çok ilgi göstermediğine işaret eden Darıcı, kimlikleri için bu kadar büyük mücadele veren Kürtlerin kendi dillerinde açılan bir anaokuluna çocuklarının göndermemelerinin üzücü olduğunu belirtti. 

İki dil ile büyüyen çocukların aidiyet duyularının daha güçlü olduğunu söyleyen Darıcı, “anaokulunda başlamak üzere kendi anadilinin konuşmak, bireyin kişilik gelişmesi için önemlidir. Ayrıca Kürt ebeveynler bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor” dedi.

Anaokulunun başarılı olması, ilginin yükselmesi durumunda ileriki dönemlerde iki dilli bir ilkokul da açmayı hedeflediklerini belirten Darıcı, bunun Almanya’da yaşayan ailelerin isteği ve desteği ile mümkün olabileceğini ifade etti. 

Pîya’nın rıcası

Pîya eğitmenlerinin bir ricası da var. Çok düşük bir bütçe ile çalışma yapan Pîya’nin birçok çocuğu aynı anda taşıyabilecek bir çocuk arabasına ihtiyacı var. Bu konuda yardımcı olmak isteyenler aşağıdaki mail adresine bir mail atarak, Pîya ile iletişime geçebilir: [email protected]  Fehmi Katar-Berlin / Yeni Özgür Politika