Kısa adı MİT olan Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan , Müsteşar Yardımcıları Yaşar Yıldırım ve Hüseyin Kuzuoğlu ile eski Müsteşar Emre Taner’in, özel yetkili Savcılık tarafından KCK Operasyonları kapsamında ifade  vermeye çağrılmaları, meşhur tabirle  Türkiye’nin gündemine  „bomba gibi“ düştü.Tüm gazeteler, köşe yazarları, Televizyonlar ve yorumcuların bu flaş haberi enine boyuna ele almaları da bu konuya verilen önemin bir göstergesiydi..

Başbakan Erdoğan’a doğrudan bağlı olan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Başbakan‘ın müsaadesi olmadan ifade veremeyeceği görüşüyle  savcılığa yazılan yetkisizlik dilekçesi kabul görmezken, özel savcılıkça hemen Hakan Fidan’ın ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Savcılığına yazı gönderildi.

Milli Savunma Bakanı’ndan Cumhurbaşkanı’na , siyasi partilerden hukuk çevrelerine kadar bir çok kişinin görüş belirttiği bu ortamda, Hakan Fidan haricindeki  eski yeni 4 görevli için de tutuklama kararı çıkartıldı. Hakan Fidan’ın  ifadeye gidip gitmeyeceği ve savcılığın  tutuklama istemi konusunda, Başbakan Erdoğan’in vereceği karara göre hareket edileceği ileri sürülüyor. Hatta, MİT Müsteşarı’nın bu tarzda yargı önüne gitmesini önlemek amacıyla,Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK)‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapılması için bir çalışma başlatılacağı da ifade ediliyor.

GAZETELERIMİZDEN BAŞLIKLAR

Savcılığın henüz tutuklama kararı çıkartmadığı bir saatte piyasaya sunulan günlük gazete başlıklarına bakacak olursak, hemen hemen hepsi de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’in ifade vermeye gitmeyeceği varsayımıyla konuyu manşetlerine taşımışlar :

AKŞAM: Köşk rahatsız.. MİT: Yenilir yutulur gibi değil..
BİRGÜN: Yiyin birbirinizi.
CUMHURİYET:Fidan’ı harcamadı..Cemaat-Özel yargı çatışması
HABERTÜRK: Gelmiyoruz
HÜRRİYET: İfadeye değil Köşk’e gitti
MİLLİGAZETE: Derin savaş
MİLLİYET: Yetkin yok, gelmiyorum
POSTA: Başbakanın izni yoksa ifade de yok
RADİKAL: 250. Madde kanunu
SABAH: Yetkiniz yok
SÖZCÜ: MİT’çiler gitmedi
STAR:Hedef Fidan, KCK bahane
TAKVİM: Savcıya MİT ayarı
TARAF: Savcıya değil Köşk’e gitti
TÜRKİYE: MİT’ten ifadeye itiraz
AKİT: Suç yok görev var
VATAN: Özel yetkiye Fidan ayarı
YENİ ASYA: Derin kavga kızıştı
YENİ ŞAFAK: Yetkisiz, görevsiz
ZAMAN: Savcıya itiraz dilekçesi gönderildi
                …………………………
Bazı gazetelerde MİT- Emniyet savaşı, bazılarında ise Cemaat- Özel yargı çekişmesi olarak nitelendirilen ve henüz içyüzü bilinmeyen  bu son ifadeye çağırma ve tutuklama istemi olayları, öyle anlaşılıyor ki Türkiye’nin gündemini tıpkı  Ergenekon, Balyoz ve Şike dosyalarında olduğu gibi uzun süre işgal edecek gibi görünüyor.

Tabii ki bu arada Başbakan’ın nasıl bir tavır alacağı da merak konusu.. Çünkü MİT’in attığı her adım, Başbakan Erdoğan’ın bilgisi ve izni dahilinde  atılıyor. Özellikle Oslo’da PKK temsilcisi  ve Yassıda’da Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmeler  ile KCK operasyonları konularında MİT’in rolü göz önüne alınacak olduğunda, Başbakan’ın  MİT görevlileri için vereceği karar daha da önem kazanıyor.

ÜNLÜ MAHKEMELER VE YARGILANAN ÜNLÜLER

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve yardımcıları ile eski MİT Müsteşarı Emre Taner’in özel Savcı’ya ifade vermeleri konusunda bile kopartılan bu fırtına bütün Türkiye’yi sararken,  ta Osmanlı  zamanı ve Cumhuriyet devrinden bu yana bazı özel mahkemelerin kurulmuş olduğu da zihnimizde çağrışım yaptı.

Osmanlı zamanında Şer’iye  Mahkemeleri, Cumhuriyet döneminde  kurulan  ve bir çok tanınmış kişiye idam kararı verilen İstiklal Mahkemeleri, 27 Mayıs sonrasında askerlerin emriyle teşekkül ettirilen ve Başbakan Menderes ve 2 bakanının idamıyla sonuçlanan Yüksek Adalet Divanı adli Yassıada Mahkemeleri, 12 Mart Sıkıyönetim Mahkemeleri  ve Deniz Gezmiş ile 2 arkadaşının idamı, 12 Eylül sonrası meşhur Mamak Sıkıyönetim Mahkemesi ve çok sayıda idam kararı; Başbakan,  bakan ve milletvekillerinin bile yargılandığı Yüce Divan Mahkemesi bunlardan en önemlileridir.

Yıllardır ülkemizde Başbakanlık yapan Süleyman Demirel ve Mesut Yılmaz da mahkeme mahkeme dolaşıp durdular. Onlar da devletin en mahrem sırlarını biliyorlardı.. 12 Eylül’ün lideri Kenan Evren de mahkemeye çıkacak.. Orgeneraller, Genel Kurmay Başkanları  şimdi  hapishanede.
.
Ve.. Bugünkü ortamda MİT Müsteşarı’nın ifade için olsa bile savcılığa çağrılması karşısında yer yerinden oynuyor.. Ceza yasalarındaki maddeler kişiye özel amaçlı değiştirilmeye kalkılıyor.

Ne diyelim ?

Yazımızı, Selda Bağcan'ın meşhur bir türküsüyle bitiriyoruz:

„Adaletin bu mu dünya ?“