Türkiye'den yapılan açıklamada kadının Yeni Zelanda vatandaşı olduğu belirtilirken, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern komşuları Avustralya'yı kadının vatandaşlığını iptal edip tüm sorumluluğu kendilerine atmakla suçladı.

Ardern, "Yeni Zelanda'dan altı yaşındayken ayrıldı, o tarihten beri Avustralya'da yaşıyordu. Avustralya vatandaşı oldu, Suriye'ye Avustralya'dan gitti ve Avustralya pasaportuyla seyahat etti. Yeni Zelanda ve Yeni Zelandalılar adına güçlü bir şekilde şuna inanıyoruz ki, bu kişi ile Avustralya'nın ilgilenmesi gerekiyor" dedi.

Kadının 2019'da IŞİD'in yenilgiye uğratılması sonrası iki çocuğuyla birlikte Suriye'de yakalanmasından sonra konuyu Avustralya Başbakanı Scott Morrison'la görüştüğünü anlatan Ardern, "Dürüst olmak gerekirse, Yeni Zelanda, Avustralya'nın sorunlarını ihraç etmesinden bıktı. Eğer durum tam tersi olsaydı biz sorumluluk alırdık. Doğru şey bu olurdu ve Avustralya'yı da aynısını yapmaya çağırıyorum" dedi.

Avustralya Başbakanı Scott Morrison ise Ardern'e, "Benim işim Avustralya’nın çıkarlardır. İşim bu. Ve Avustralya Başbakanı olarak Avustralya'nın ulusal güvenlik çıkarlarına öncelik vermek benim görevim. Bütün Avustralyalıların aynı fikirde olduğunu sanıyorum" yanıtını verdi.

Morrison, "Terör örgütleriyle birlikte savaşmış teröristlerin vatandaşlığın imtiyazlarından yararlanmasını istemiyoruz. Bu kişilerin, ülkemizin düşmanı olarak davranmaya başladıkları anda bu haklarından vazgeçtiklerini düşünüyoruz" diye konuştu.

Milli Savunma Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, IŞİD üyesi olduğu belirlenen ve mavi bültenle aranan 26 yaşındaki S.A. isimli Yeni Zelanda vatandaşı ile iki çocuğun Suriye'den Türkiye'ye girmeye çalışırken yakalandığı belirtilmişti.