Haberi destekleyen iki unsurdan birisi, Mihraç Ural’ın konuşmalarını içeren bir video kaydı.

Aslen Antakyalı olan ve on yıllardır Suriye’de yaşayan Ural’ın burada, Suriye rejimine muhalif İslamcı militanlarla savaşmak için ‘Mukaveme Suriye’ adlı bir örgüt kurduğu çeşitli haberlere konu olmuştu.

Times, video kaydında Ural’ın şu sözleri sarf ettiğini aktarıyor: “Banyas teröristlerin denize tek erişim yoludur. Banyas’ı kuşatmak son derece acildir (…) Banyas’ı kuşatmak ve sonra temizliğe başlamak… Mukaveme Suriye olarak bizler devreye girip savaşı desteklemeliyiz.”

Hatay’ın Yayladağı ilçesinde Times gazetesine açıklama yapan Suriyeli muhalif Ömer Huzeyfe, Banyas’taki Sünni köylerinde, çoğunluğu kadın ve çocuk olan 800 civarında kişinin öldürüldüğünü iddia ediyor.

'Ural da rol oynadı'

Huzeyfe katliamlarda Ural'a bağlı milislerin de rol oynadığını savundu.

Huzeyfe’nin iddialarına göre, Alevi milislerin üç saat içinde evlerini terk etmesini istediği köylülerin kimileri Hristiyan köylerine sığınmış, kimileri de dağlara kaçmış.

Huzeyfe şöyle diyor: “Bu rejimin son kozu; Alevi devleti istiyorlar. Bunu yaratabilmek için çok sayıda insanı öldürmek, diğerlerini de terk ettirmek zorundalar. Bu ellerindeki tek çözüm ve şimdi bunu sahada uyguluyorlar.”

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bir toplantı için bulunduğu Londra’daki şu açıklamasına da haberde yer veriliyor: “Banyas olayında bizi kaygılandıran husus şu; artık ülkenin tümünü kontrol altına almak mümkün değilse, belli bir bölgeyi etnik temizliğe tabi tutup o bölgede etkin olma stratejisine geçmiş olması.”

MİRAÇ URAL'DAN AÇIKLAMA


Banyas katliamını yaptığı iddia edilen Mukaveme-i Suriye lideri Mihraç Ural ise konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Suriye anti-emperyalist vatan savunmasında Banyas’tan uzakta, Lazkiye’nin kuzey beldelerinde Mukaveme-i Suriye güçlerinin konumlandığı temas hattındaydım. Hırbıt Sulas zaferi ardından bu çatışmalarda şehit olan Ali Halil adlı dost bir örgüt militanının taziyesinde sorulan bir soru üzerine Banyas olaylarıyla ilgili bir değerlendirme yaptım. Bu gün dünya şer medyasının üzerinde durduğu video da bu içeren bir kayıttır ve kendi sitemizde yayınladık.

‘SİLAHI OLMAYANA DOKUNMAYIZ’

Banyas üzerine tarihi bir açıklama yaparak vatan hainlerinin denize açılan tek kapısının Banyas olduğunu belirttim. Bunun için Banyas’ın kuşatılması gerektiğini ve bir an önce vatan hainlerinden kurtarılıp (Tahrir), temizlenmesi (Tathir) gerektiğini belirttim. Dış güçlerin kuklası hainlere karşı meşru müdafaamızda zaten bu temel üzerinde yer alıyor.
Laik, tüm mezhep ve etnik kesimlerden militanların yer aldığı Mukaveme-i Suriye  insan erdemine sonuna kadar bağlı bir güçtür. Bu güç savaşta en aktif etkinlik olmasına karşın asla, insan onur ve erdemi dışında bir davranışta bulunmaz. Bu mutlak olarak yasaktır; esire asla baskı yapılmaz ölene asla dokunulmaz, kadın, çocuk, yaşlılara ise hiçbir koşulda dokunulmaz. Masum insanlar korunur, teslim olanlara güvence verilerek elleri kana bulanmamışsa normal bir vatandaş olarak yaşaması için çalışılır. İşte Mukaveme-i Suriye budur, bunun içinde hızla büyük kitlelerin sempatisini kazanarak savaşta olduğu kadar barış için de etkin bir güç haline gelmeye başlamış ve bu arada Suriye barış diyaloglarında dış ilişkiler bürosu başkanlığı üstlenilmiştir.

‘BANYAS’LA İLGİMİZ YOK’


O videonun tümü izlendiğinde, azıcık Arapça bilen bile, bizlerin vatan hainlerine karşı mücadele ettiğimiz ve Suriye Ordusu yardım isterse Banyas’a gidebileceğimizi anlattığımızı duyacaktır. Vatan hainlerinin denize açılan tek kapısı Banyas’ın kuşatılmasından söz etmem de bu amaçladır. Ayrıca, Mukaveme-i Suriye ne Banyas'a gitti ne de Banyas'la ilgili bir konumlanışı bulunuyor. Ama medya kurgusu bu yalanın bin bir türünü yaparak okuru aldatmaya çalışacaktır ve bu yapılmıştır.

Bizim işimiz vatan hanilerine, dış güçlere karşı bir kurtuluş savaşıdır. Bunu da Suriye'yi temsil eden tüm mezhep; din ve etnik yapıdan vatanseverlerle yapıyoruz; Mukaveme ahlakı gereği de eline silah almayan hiç bir varlığa dokunmayız, çocuklar kadınlar yaşlılara ise her hal ve koşulda asla yaklaşmayız, tersine onlara güvenli bir koruma sağlarız. Medyanın çirkin yalanları iki yıldır Beşar Esad yönetimini yıkamadı, bu suçlamalarla da hiç kimsenin ahlakı yüksek, insan erdemine bağlı mücadelesini zedeleyemeyecektir.”