Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, al-Ward'ın şiddetli çatışmaların ardından ele geçirildiğini öne sürdüyse de bu iddialar doğrulanamadı.

Olay sırasında muhalif gruplar Katar'da bir dizi önemli toplantı için bir araya gelmişti.

Pazar günü ayrıca, Kızılhaç Örgütü, çatışmaların yoğun yaşandığı şehirlerden biri olan Humus'a aylardan sonra ilk defa yardım malzemesi ulaştırmayı başardığını belirtti.

Kızılhaç Örgütü'nün Suriye delegasyonunun başında bulunan Marianne Gasser, "Geçtiğimiz aylarda Humus'a birkaç kez girdik, ama bu gelişimizde ilk defa Hamidiye ve Kalidiye semtlerine ulaşmayı başardık." dedi.

Kızılhaç, 100 yaralıya yetecek miktarda tıbbi malzeme ve 1200 kişiye yetecek miktarda yiyecek ve sıhhi malzeme ulaştırdığını söyledi.

Yaptırımlar

Merkezi İngiltere'de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin başkanı Rami Abdel Rahman, " Cafer Tayyar Tugayı'nda bulunan muhalifler, birkaç gün süren kuşatmanın ardından Mayadin şehrinin doğusunda bulunan al-Ward petrol sahasını ele geçirdi." dedi.

Gözlemevi ayrıca, görgü tanıkları, yerel halk ve eylemcilere dayanarak muhaliflerin Mayadin'e saldıran bir savaş uçağını düşürdüğünü söyledi.

Gözlemevi, Suriye'deki çatışmalar hakkında bilgi sağlayan kuruluşlardan en fazla öne çıkanı. Kuruluş, verdiği bilgilerin tarafsız olduğunu söylese de, bunlar doğrulanamıyor.

Rahman, petrol sahasını koruyan 40 askerden bazılarının öldürüldüğünü, yaralandığını veya yakalandığını söyledi.

Associated Press haber ajansına konuşan Ömer Abu Leila adlı bir eylemci, petrol sahasının ele geçirilmeden kısa bir süre önce işler halde olduğunu belirtti.

Suriye'nin enerji rezervlerinin büyük bir kısmına sahip olmasından dolayı, al-Ward, Deir ez-Zor'daki en önemli petrol sahalarından biri olarak görülüyor.

Suriye petrolünün %95'ini satın alan Avrupa Birliği yaptırımlar uygulamadan önce, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın hükümeti en fazla parayı bu yolla kazanıyordu.

2011 yılının dördüncü çeyreğinde 13 bin 500 ton olan petrol ihracatı 2012 yılının ilk çeyreğinde 7 bin 500 tona geriledi.

Sürgünde hükümet

Bu sırada Suriyeli muhalif gruplar, Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı birleşmenin yollarını aramak için Katar’ın başkenti Doha’da bir araya geldi.

Doha’dan bildiren BBC muhabiri Jim Muir, Suriye Ulusal Konseyi'nin (SUK) yetkilerini yaymaya çalışacağını ve ortak bir platformda buluşmak isteyeceğini aktarıyor.

Muhabirimiz, SUK’un dört gün sürecek görüşmeler boyunca grubun genel yapısını tamamen gözden geçireceğini, amacının Suriye içindeki yeni oluşumların da dâhil edileceği yeni bir liderlik oluşturulması olduğunu söylüyor.

SUK, birleşik bir liderliğin ardından gelecek aya kadar ‘sürgünde yeni bir hükümet’ kurulmasını amaçlayan ‘Suriye Ulusal Girişimi’ adlı muhalif grupla da bir araya gelecek.

Muhaliflerin ileri gelen isimlerinden Riyad Seyf, ABD’nin yeni kurulacak hükümete liderlik etmesini istediği bir isim olarak öne çıkmıştı.

Agence France-Presse'e konuşan Seyf ise lider olmayı planlamadığını belirtti.

Seyf, "Sürgünde bir hükümetin başına geçmek için aday olmayacağım… 66 yaşındayım ve sağlık sorunlarım var." dedi.

ABD, yeni bir liderliğin muhalif unsurların birleşmesine yardımcı olacağını ve 2011 yılının Mart ayından bu yana, 36 binden fazla kişinin ölümüne neden olan Beşar Esad karşıtı ayaklanmaların sonlandırılmasını umuyor.

Doha’da bir araya gelen muhalifler arasında çeşitli dini ve laik grupların yanı sıra Kürt gruplar ve muhalif Alevi gruplar da yer alıyor.Bbc turkce