Soçi'de cumartesi gününden itibaren madalyalar ve rekorlar üzerine konuşulmaya başlanacak. Belki de doping üzerine tartışılacak. Ama acaba insan hakları konusu, özellikle de Rus makamlarının insan hakları ihlâlleri, insan haklarını ayaklar altına alması gündeme gelecek mi, bu belli değil.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nde görev yapan ve 2009 yılından bu yana Rus makamlarının Olimpiyatlar kapsamındaki keyfî tavırlarını belgeleyen Wolfgang Büttner, Olimpiyat inşaatlarında işçilerin çoğu kez sömürüldüğünü, kötü barakalarda kaldıklarını, çoğunun iş sözleşmesi olmadığını söylüyor. Büttner, “Soçi’deki inşaatlarla ya da bu kapsamdaki insan hakları ihlâlleri ile ilgili eleştiri yöneltenler hakkında sürekli gözaltılar ya da gözdağı verme girişimleri yaşandı” diyor.

Ayrıca 2 bin kadar ailenin Olimpiyat tesislerinin inşa edildiği yerlerden başka yerlere zorla göç ettirildikleri ve bunlardan sadece bazılarına tazminat ödendiği belirtiliyor.

Olimpiyatlar insan hakları durumunu düzeltir mi?

Federal Alman hükümetinin yeni insan hakları görevlisi Christoph Strässer ise bir adım daha ileri gidiyor. Strässer, Olimpiyat Oyunları'nın Soçi’ye verilmesinin hata olduğunu söylüyor ve çevrenin tahrip edileceği, güvenlik durumunun iyi olmadığı gerçeğinin önceden bilindiği suçlamasını yöneltiyor.

Kış Olimpiyat Oyunları 2007 yılının temmuz ayında Soçi’ye verildiği sırada Çin’deki insan hakları durumu üzerine yoğun bir tartışma sürüyordu. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Çin’deki Olimpiyat Oyunları'nı ima ederek, bu spor organizasyonunun oradaki insan hakları durumunun düzelmesine katkıda bulunacağını bekliyordu.

Uluslararası Af Örgütü Almanya Şubesi’nden, Rusya uzmanı Janna Sauerteig, bu beklentinin yerine gelmediğini vurguluyor. Sauerteig, Rusya'da da sadece Olimpiyat Oyunları'ndan dolayı insan hakları durumunda düzelme olacağı yönündeki argümanı onaylayacak bir gelişme görmediklerini söylüyor.

'Vaatlere fazla güvenilmesin'

İnsan hakları savunucuları Soçi’deki Olimpiyat Oyunları'nın boykot edilmesinden yana değiller. Ancak İnsan Hakları İzleme Komitesi'nden Wolfgang Büttner’in Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne (IOC) yönelik eleştirileri var.


Büttner “Bizim özellikle eleştirdiğimiz husus, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin, Rus makamlarının hayata geçirileceği hiç de belli olmayan vaatlerine fazlaca güvenmesi. Bu yeterli değil. İkincisi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin geç tepki vermiş olmasıdır. Soçi’deki Olimpiyat alanı inşaatı ile ilgili insan hakları ihlâlleri 2009 yılından bu yana biliniyordu. Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Olimpiyat Oyunları başlamadan kısa bir süre önce tepki verdi ve Rus makamlarına baskı yaparak, göçmen işçilere tazminat ödemelerinin gündeme gelmesi mümkün oldu” açıklamasını yapıyor.

'Seçimde insan hakları daha önemli rol oynasın'

Aralarında Nobel edebiyat ödüllü Günter Grass, Elfriede Jelinek, Orhan Pamuk’un da bulunduğu 200’den fazla yazar, İngiliz “The Guardian” gazetesinde yayımlanan bir çağrı ile Rusya’da ifade özgürlüğünün korunmasını talep ettiler. Yazarlar bu çağrıda Rusya’daki eşcinsellikle mücadele yasalarını da eleştiriyorlar.

İnsan Hakları İzleme Komitesi'nden Wolfgang Büttner, “Umuyoruz ki böyle spor organizasyonlarının sorumluluğu ülkelere verilirken bundan böyle insan hakları konusu daha önemli bir rol oynasın ve bu prensip sadece Olimpiyat Oyunları'nda değil, dünya futbol şampiyonalarında da geçerli olsun” diye konuşuyor.