Avustralya Genelkurmay Başkanlığı, Afganistan'da görev yapan ülkenin özel birliklerinin 39 kişiyi yasadışı şekilde öldürdüğüne dair "sağlam ve inandırıcı deliller" olduğunu açıkladı. Bu tespit, dört yıl süren soruşturmanın ardından açıklanan raporda yer alıyor.

Soruşturma kapsamında 55 vaka incelendi ve 400'den fazla tanığın ifadesine başvuruldu.

Raporda, 2009-2013 yılları arasında içlerinde mahkum ve çiftçilerin de bulunduğu sivillere yönelik cinayetler kapsamında 19 eski askerin polis tarafından sorgulanması gerektiği belirtildi.

İncelemeler sonucunda şu sonuçlara varıldı:

-Genç askerlere, ilk öldürme tecrübelerini, mahkumları vurarak edinmeleri söylendi

-Suçları örtbas etmek için cesetlerin yakınına silahlar ve diğer eşyalar yerleştirildi

-İki olay daha "zalimce muamele" olması nedeniyle "savaş suçu" kapsamına girebilir

-Söz konusu cinayetleri işleyen ya da işlenmesine yardımcı olan bazı askerler hâlâ görevde

“BU SUÇLARIN İŞLENDİĞİNE DAİR BİR KABUL”

BBC Türkçe’nin haberine göre, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Avustralya Başbakanı Scott Morrison'ın rapor nedeniyle kendisini aradığını ve "en derin üzüntülerini" paylaştığını söyledi.

Afganistan hükümetinde yapılan açıklamada ise Avustralya'nın "adaletin tesisinde kararlı olduğuna dair güvence verdiği" belirtildi.

Avustralya askerlerine yönelik suçlamalarla ilgili olarak Afganistan'daki ilk araştırmayı yürüten akademisyen Samantha Crompvoets, BBC'ye yaptığı açıklamada, "kasıtlı, tekrarlanan ve hedefe yönelik savaş suçları işlendiğini" söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Elaine Pearson de BBC'ye yaptığı yorumda "Bu bir doğrulama. Bu suçların işlendiğine dair bir kabul" diye konuştu.

RAPORDA NELER ORTAYA ÇIKTI

23 farklı olayda 25 özel kuvvetler askerinin doğrudan veya ikinci derecede suç ortağı olarak yasadışı cinayetlere karıştığı belirtildi.

Avustralya Genelkurmay Başkanı General Angus Campbell, yaşananların "Savaşın hiddetiyle yapıldı" şeklinde tanımlanamayacağını söyledi.

Özel birliklerden bazı askerlerin "kendilerince intikam aldıklarına" dair endişe verici kanıtlar olduğunu belirten Campbell, "Hiçbir failin eylemlerde maksadının belirsiz olduğuna ya da yanlışlıkla yapıldığına dair bir emare yok" dedi.

Campbell, "Rapor, mevcut çarpık kültürün; askeri mükemmelliyetçiliği, ego ve yetki ile birleştirmeye çalışan bazı deneyimli, karizmatik ve nüfuzlu astsubaylar tarafından benimsendiğini ve güçlendirildiğini ortaya çıkarıyor. Ayrıca, bu askerlerin himaye edildikleri de anlaşılıyor" dedi.

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, geçen hafta soruşturmayla ilgili olarak, Avustralyalıları zor haberlerin beklediğini söylemişti.

Daha fazla araştırılması gereken çok sayıda olay veya sorunun olduğunu söyleyen Morrison, "Bu soruşturma, doğası gereği karmaşık olacak" demişti.

BUNDAN SONRA NE OLACAK

Avustralya Başbakanı Scott Morrison geçen hafta, raporda yer alan bilgilerden yola çıkarak soruşturmayı yürütmek üzere özel bir müfettişin atanacağını ve bağımsız bir denetim kurulu oluşturulacağını açıklamıştı.

Ancak Avustralya medyasında, olası cezai davalardan önce polis soruşturmalarının bile yıllar süreceğinden bahsedildi.

Avustralya Genelkurmay Başkanı General Angus Campbell, özel birliklerin bir bölüğünün kapatıldığını ve "işleri düzeltmenin" sorumlulukları arasında olduğunu söyledi. Avustralya'nın Afganistan'da yaklaşık 400 askeri var.

Campbell'ın kullandığı dil de bu hikâyenin bir parçasıydı. Afgan halkından özür dileyerek konuşmasına başladı. Avustralya halkının özel kuvvetlerden daha iyi haberler bekleme hakkına sahip olduğunu dile getirdi.

Bazı birliklerin eylemlerini anlatırken "utanç verici", "dehşet verici" ve "zehirli" gibi kelimeler kullandı.

Ama bu sadece iddia edilen infazların gerçekleşmesiyle alakalı değildi. Bu cezasızlık kültürünün nasıl oluştuğuyla ilgiliydi. Aslında rapora göre özel kuvvetler içinde bir rekabet havası vardı.

General Campbell'ın konuşmasında bazı genç askerlerin, "ilk cinayetlerini" elde etmek için silahsız sivilleri vurmaya nasıl zorlandıklarını anlatması dikkat çekiyordu. Campbell, cinayetlerin ardından da kurbanların eylem sırasında öldürülen düşmanlar olduğu iddialarını desteklemek için silah ve telsizlerin yerleştirildiğini sözlerine ekledi.

Raporun kamuoyuyla paylaşılan versiyonu büyük ölçüde yeniden düzenlenmiştir. Hâlâ bazı olayların ve bazı kişilerin ayrıntılarını bilmiyoruz. Ancak bu bile ordu, hükümet ve Avustralyalılar için son derece rahatsız bir okuma oldu.

BAŞKA ÜLKELER DE BENZER OLAYLARLA KARŞILAŞTI MI

Bu yılın başlarında, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) bölgedeki diğer güçlerin işlediği iddia edilen savaş suçlarını soruşturmaya başladı.

Taliban'ın, Afganistan'ın ve ABD'nin Mayıs 2003'ten bu yana yaptıkları tüm eylemlerin incelenmesi bekleniyor.

ICC'nin 2016 tarihli bir raporu, ABD ordusunun CIA tarafından işletilen gizli gözaltı merkezlerinde işkence yaptığına dair ipuçlarının olduğunu aktarmıştı.

Raporda ayrıca, Afgan hükümetinin tutuklulara işkence yaptığına ve Taliban'ın sivilleri topluca öldürmek gibi savaş suçları işlediğine inanmanın da mümkün olduğu belirtilmişti.

İngiltere de ayrıca İngiliz Özel Kuvvetleri tarafından yasadışı öldürme iddialarının düzgün bir şekilde soruşturulup soruşturulmadığını da araştırıyor.