New York Daily News gazetesine yazan Miliband, “Bu dikkatli dil, savaş başladığından beri 300 bin kişinin öldüğü, nüfusun beşte birinin evlerinden kaçtığı ve yarıya yakınının evsiz kaldığını görmeyi zorlaştırıyor” dedi.

ABD, Rusya, Türkiye ve İran dahil yaklaşık 17 ülkenin katıldığı Viyana'daki toplantılarda duyurulan ortak açıklama, Suriye’deki çatışmalar, ABD’de mültecilerin kabulü konusunda ise tartışmalara neden oldu.

Miliband, ABD Başkanı Barack Obama’nın yeniden yerleştirme için önümüzdeki yıl 10 bin sığınmacıya kapılarını açma vaadini hatırlatırken, “Türkiye’nin ise yaklaşık 2.2 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını” ifade etti.

ABD eyaleti New Jersey’nin yarısı genişliğindeki Lübnan topraklarında bile bir milyondan fazla sığınmacının kabul edildiğini ekledi.

Miliband ayrıca, “Mültecilere karşı en yaygın görüş, onların potansiyel terörist olduğu. Ancak gerçekler bu kanıyı yalanlıyor. Bölgede tanıştığım mülteciler, terör ve şiddetten kaçan masum sivillerden oluşuyor. Ayrıca, ABD’ye mülteci olarak girmek diğer geçiş yollarına göre en zor ve karmaşık güzergah” diye açıkladı. 

Bu bağlamda, mültecilerin ABD’ye giriş için yüzleşmesi gereken, Birleşmiş Milletler’in mülteciler bürosu ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne yapılacak kayıtları da içeren uzun ve karmaşık güvenlik süreçleri olduğuna değindi.

Uluslararası Kurtarma Komitesi, son 40 yılda 50 ülkeden 160 binden fazla mültecinin yeniden yerleştirilmesine destek oldu. Miliband da, ABD’nin mülteciler için etkili bir “tarama” metodu olmasını desteklediklerini belirtti.