İsveç Barış Derneği ve Uppsala Üniversitesi Barış ve Çatışma Enstitüsü’nün (UCDP) birlikte yaptıkları araştırmanın sonuçları İsveç’in silah sattığı savaşan, insan haklarını ihlal eden ve diktatörlüklerle yönetilen ülkelerin sayılarında artış olduğunu gösterdiği gibi satılan silahların bir kaç kat arttığını gösterdi.

“Arap Baharı” olarak adlandırılan ayaklanmalar sırasında Mısır, Tunus, Bahreyn gibi ülkelerde polis ve askerin sokaklara çıkan halka karşı İsveç silahlarının kullandıklarının açığa çıkması tepki ve eleştirilere neden olmuş, parlamentoda grubu bulunan partiler silah ihracaatının daha katı kurallara bağlanması için yeni bir yasa hazırlanması üzerinde görüş birliğine varmışlardı.

Hükümetin silah satışı ile verdiği bilgilerle UCDP’nin verilerini karşılaştıran İsveç Barış Derneği, aralarında ABD, Tayland, Hindistan ve Pakistan’ın da bulunduğu savaşan ve çatışmazlık halinde bulunan ülkelere yaptığı silah satışlarını artırdığını belirledi. 2000 yılında çatışma ve savaş halinde bulunan dört ülkeye silah satılırken 2011-2012 yılında bu ülkelerin sayıları sekize yükseldi. 2000 yılında bu ülkelere yapılan silah satışı İsveç’in silah satışının % 2,8’ini oluştururken geçtiğimiz yıl bu oran % 32,7’ye yükseldi.

UCDP ve Hükümetin yayınladığı rakamlar 2000 yıından bu yana savaş halinde olmamalarına rağmen anti-demokratik olan ve diktatörlükle yönetilen ülkelere silah satışlarının 2000 yılından bu yana % 65 oranında artış gösterdiğini gösteriyor. Bu kategoriye giren ülkeler arasında sistematik olarak insan hakları ve ifade özgürlüğünü ihlal eden Tayland, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler yer alıyor.

Araştırma sonuçları, İsveç Hükümetinin yoksulluğun bulunduğu ülkelere silah satmama kuralını da çiğnendiğini gösteriyor. 2003-2004 yıllarında yoksulluğun olduğu ülkelere 2 milyar kronluk silah satılırken bu miktar geçtiğimiz yıl 13 milyar krona çıktı. Bu kategoriye giren ülkeler arasında Hindistan, Güney Afrika ve Endonezya da bulunuyor.

Barış Derneği Başkanı Anna Ek ile UCDP’nin görevlilerinden Marcus Nilsson yaptıkları ortak açıklamada silah ihracaatına gizlilik uygulanmasının vatandaşların bu tür ülkelere neden silah satıldığını bilme haklarını ortadan kaldırdığına dikkat çekiyor ve silah satışlarının şeffaf olması ve demokratik bir araştırmanın yapılmasına imkan tanıyacak şekilde yapılmasını talep ediyorlar.ANF