Economist son sayısında “Silah Bırak” başlığı ile verdiği ve spotunda “PKK liderinin barış çağrısı Türkiye için yeni bir mutabakat anlamına gelebilir” sözlerinin kullanıldığı bir yazıda “On yıldır Türk savaş uçakları, Kuzey Irak’taki karla kaplı Kandil Dağlarını bombaladı… Şimdi Türkiye, farklı türden operasyonları düşünüyor” diyor ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın her şey iyi giderse Kandil’de petrol aranacağı açıklamasının altını çiziyor.

Taner Yıldız’ın planlarını, Türkiye’nin PKK ile ilişkilerinde öngörülen büyük değişikliklerin bir parçası olarak gören Economist, Abdullah Öcalan’ın 28 Şubat’ta yaptığı silahsızlanma çağrısına dikkat çektikten sonra şu görüşleri dile getiriyor:

“Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürtlerin kaderini iyileştirmek için tüm seleflerinden fazla çaba gösterdi. Kürtlerin barışçıl siyasete kaymasının, sadece Türkiye’de değil, Irak’ta ve PKK ile Suriyeli yan örgütünün, İslam Devleti cihatçılarıyla savaşında Amerika’dan havadan destek aldıkları Suriye’de de yansımaları olur. Batılı bir diplomat da ‘PKK Türkiye’yi hedef almaktan vazgeçtiğinde Amerika için PKK’ya desteği izah etmek kolaylaşır’” diyor.

Ancak Economist “Sayın Erdoğan’ın Kürtlere cömertliğinin bir bedeli de olabilir” diye savunduğu yazısında Erdoğan’ın başkanlık hedefine değiniyor ve anketlerin iktidar partisinin tek başına bu hedefe ulaşmak için gerekli çoğunluğu elde edemeyeceğini gösterdiğini belirterek bu durumda başka bir partinin desteğine ihtiyaç duyulacağını, bu partinin de “muhtemelen”HDP’nin olacağını söylüyor.

“Başlıca laik parti, CHP, AK Parti ve HDP’nin şimdiden gizli bir mutabakata vardıklarını söylüyor” diyen Economist, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ise bu savları reddettiğine dikkat çektikten sonra iddiaların da HDP’nin CHP’den oy çekmek istemesiyle ilgisi olabileceğini ifade ediyor.

HDP BARAJ ALTINDA KALIRSA ERDOĞAN “SÜPER ÇOĞUNLUK” ELDE EDEBİLİR

Economist, HDP’nin yüzde 10’luk barajın altında kalması durumunda Erdoğan’ın “süper çoğunluk” elde edebileceğini düşünüyor. Bunun ardından yazıda bazı HDP yetkililerinin özel sohbetlerde Öcalan’ın "iç güvenlik paketi"ni koşul yapmadığı için “ellerini zayıflattığını” belirterek yakındıklarını ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:

“Yani (Öcalan) barış çağrısını, hükümetin tartışmalı iç güvenlik paketini rafa kaldırmasına bağlamalıydı. Şimdiden birçoğu AK Parti’nin hakimiyetindeki parlamento tarafından onaylamış olan, yasa tasarısındaki önlemler, polise, göstericilere ateş açma dahil yeni ve çok geniş yetkiler veriyor. Bu da, Kürtlerin parlamento dışında bırakılması durumunda sokaklarda patlak verebilecek şiddeti bastırmada hükümete daha fazla hareket alanı sağlayacak. “

ERDOĞAN’IN "İHTİRASLARINA DAHA BÜYÜK MEYDAN OKUMA PARTİSİ İÇİNDEN GELEBİLİR”

Buna karşın, İngiliz dergisi, “Erdoğan’ın ihtiraslarına daha büyük bir meydan okuma, kendi partinin içinden gelebilir” görüşünü dile getirdikten sonra şu değerlendirme yapıyor:

“Başbakan Ahmet Davutoğlu dahil, artan sayıda kıdemli AK Partili’nin öngörülemeyen cumhurbaşkanının kendine daha çok yetki sağlaması konusunda gittikçe temkinli oldukları söyleniyor. Seçim için adaylar listelerini kimin hazırlayacağı konusunda ufukta bir mücadele görünüyor. Muhtemelen Erdoğan galip çıkacak. Ancak kendi seçeceği milletvekillerinin sadık kalacağı garantisi yok, böylece çok arzu ettiği icra yetkililere sahip bir cumhurbaşkanlığı henüz çantada keklik değil.”