Yakışıklı, gülümseyen 27 yaşındaki hukuk mezunu Zaur, 1 Nisan'da sivil polis tarafından sokakta gözaltına alınmış.

O zamandan beri, silah bulundurma suçlamasıyla hapiste.

Ama annesi evlerinde arama bile yapılmadığını ve oğlunun aslında hükümeti eleştirdiği için gözaltına alındığını söylüyor.

"Hatta oğlumu ziyarete bile izin yok" diyor.

"Nasıl olur da, bana onu birkaç saniye bile görme izni vermeyecek kadar acımasız olabilirler? Onlar da ana kuzusu değil mi?"

Zaur, muhalefet hareketi NİDA'nın, şu anda cezaevinde duruşma tarihini bekleyen 7 genç aktivistinden biri.

Suçlu bulunursa, 8 yıla kadar hapse mahkum edilebilir.


Son iki yılda Azerbaycan'da onlarca gazeteci, muhalif aktivist ve blogcu, uyuşturucu veya silah bulundurmakla suçlanıp tutuklandı. Bazıları da serserilikle suçlanıyor.

Azerbaycan

Fakat insan hakları gruplarına göre suçlamalar uydurma.

Bunları, otoriter hükümetin 'Arap Baharı' tarzı bir ayaklanmaya izin vermemek için girişimi olarak görüyorlar.

Ve şimdi yetkililer, Ekim ayındaki başkanlık seçimleri öncesinde, daha da eli ağır davranmakla suçlanıyor.


Milliyetçilik kartı


Ailesi yıllardır iktidarda olan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ekim ayındaki seçimleri kazanacak gibi görünüyor.


Ama şimdi memnuniyetsizliğin, geleneksel küçük muhalefet çevrelerinin ötesine, genç ve dijital alemle tanışık aktivistlerin dünyasına yayıldığına dair işaretler var.


Son protestolarda, oğulları Azeri ordusunda açıklanamayan şekilde ölen ve istismara maruz kalan orta yaşlı anneler de vardı.

Yolsuzluğa bulaşmış mülk sahiplerini protesto etmek için sokaklara dökülen yerel esnaf da...

Hükümetinse bu artan muhalefet karşısında destek toplayabilmek için milliyetçi duygulara sesleneceği şüpheleri var.

Azerbaycan


Gazeteci Hatice İsmayilova, "Bence başkanın ailesi, insanların dikkatini yolsuzluk gibi gerçek sorunlardan başka yöne çekmek için milliyetçilik kartını kullanıyor. Halkı kontrol altında tutmak için bir dış düşman gerekir." diyor.


Azerbaycan'da bu düşman Ermenistan.


1991 yılında Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra bu iki ülke, tartışmalı topraklar üzerinde on binlerce kişinin öldürülen acımasız bir savaş yaptı.

Azerbaycan topraklarının % 20'si ile birlikte, savaşı kaybetti; yarım milyondan fazla Azeri evlerini terk etmek zorunda kaldı.

20 yıl sonra geri dönmelerine henüz izin verilmedi ve çoğu hâlâ umutsuz koşullarda yaşıyor.

Cephe hattı boyunca, ateşkes düzenli olarak ihlal ediliyor; her yıl düzinelerce asker ve yerel çiftçi öldürülüyor.


Ermeni katili 'kahraman'


Bu yılın başlarında, ülke alışılmadık derecede yüksek düzeyde hükümet karşıtı protestolara sahne olurken, Ermenileri sempatik tasvir eden bir kitap skandala neden oldu.

Hükümeti eleştirenlere göre, dikkat dağıtmak için çok iyi bir zamanlamaydı bu.


Söz konusu kitap aslında aylar önce yayınlanmıştı.


Yazarı, Ekrem Aylisli'ye verilen edebi ödüller ve bağlanan emeklilik maaşı Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından elinden alındı.

Kitapları halk önünde yakıldı ve ölüm tehditleri savuran protestocular evinin önünde toplandı.

Yetkililer bu eylemleri dağıtmak için bir şey yapmadı.


Bir zamanlar saygıyla anılan yazar, bir anda istenmeyen adam haline geliverdi.

Bakü'deki evinde onu ziyaret ettiğimde, yaşlı yazar başını sallayarak "Hükümet neden korkuyor ki?" diye soruyordu.

2004 yılında Macaristan'da, uyuyan bir Ermeni'nin başını balta ile kesen Azeri asker Ramil Seferov ise milli kahraman haline getirildi.

Geçen yıl o ömür boyu hapis cezasının geri kalanını çekmek için Azerbaycan'a geri döndü.

Ama bambaşka şeyler oldu...


Bir kahraman olarak karşılandı, Cumhurbaşkanı tarafından cezası affedildi ve yarbay rütbesine terfi ettirildi.

Ramil Seferov'un komşularının biri "Tabii ki o bir kahraman!" diyordu...

Bir katilin kahraman ilan edildiğini söylediğim zaman da, "Ermeniler insan değil ki, ben olsam ben de aynı şeyi yapardım." dedi.


Hatice İsmayilova, "Liderler bu çatışmaya bayılıyor sanırım, bunu bağırlarına basıyorlar." diyor ve şöyle sürdürüyor sözlerini: "Şu anda yapılacak en doğru şey Azerbaycan'da Ermeni vatandaşları kucaklamak olacaktır. Ama bu çatışmayı sona erdirir ki hükümet de bunu istemiyor."