AİHM’yi pasifize etme girişimi

  Avrupa İnsan Hakları


















(AİHM) aleyhlerinde verdiği kararlardan rahatsızlık duyan ve içinde Türkiye’nin de olduğu bazı Avrupa Konseyi üyesi devletler, uluslararası mahkemenin yetkilerini budamak için harekete geçti.

Mülkiyet, adil yargılanma, ifade, eğitim hakları, özel yaşam, işkence ve kötü muamele gibi temel insan hakkı ihlalleri konusunda en üst yargı mercii olan AİHM’nin iş yükünün giderek artması ve bazı devletlerin AİHM’ye yönelik eleştirileri yeni düzenlemeleri beraberinde getirdi. 31 Ekim 2012 tarihli taslak 15 No’lu Protokol, AİHM’nin yargı yetkisini daraltacak ve mağdurların hakkını aramasını zorlaştıracak değişiklikler içeriyor. Taslakla, mahkemeye başvuru süresi 6 aydan 4 aya iniyor. Devletler, evrensel değil daha yerel bir insan hakları anlayışının İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alması için çabalıyor.

Protokol 15’in getirdiği ve uygulamayı en çok etkileyecek değişikliklerin başında, başvuru süresinin 6 aydan 4 aya indirilmesi geliyor. AİHM’ye başvuru, iç hukuk yollarının tüketilmesi ve nihai kararın alınmasının ardından 6 ay içinde yapılması gerekiyor. Hak düşürücü sürenin 4 aya indirilerek şekil şartlarının zorlaştırılmasıyla daha çok başvuru reddedilebilecek.

Temel haklara ilişkin meselelerde ulusal makamların değerlendirmelerinin dikkate alınması gerektiği anlamında kullanılan ‘takdir marjı’, devletlerin yetkili makamlarının AİHM yargıçlarına göre daha isabetli karar verebilecek durumda oldukları fikrine dayanıyor. Bu kavramın da sözleşmenin başlangıcına girmesinde ısrarcı olan kimi devletler, evrensel bir insan hakları anlayışından ziyade, ulusal farklılıkları daha çok göz önünde tutan, kısmen yerel bir insan hakları anlayışı talep ediyor. Böylelikle başta terörle mücadele adına yapılanlar gibi birçok insan hakkı ihlali, ‘takdir marjı’ adı altında meşrulaştırılabilecek olması ciddi endişelere sebep oluyor.

Zaman’ın ulaştığı AİHM kaynakları da 15 No’lu taslak Protokol’le öngörülen değişikliklerin başvurucular aleyhine, devletlerin lehine olduğunu belirtiyor. Strazburg’da artık devletlerin rahatsızlıklarının yüksek sesle dillendirildiğini belirten AİHM kaynakları, açıklanan her yeni karardan sonra, ‘Mahkeme artık çok ileri gitti.’ cümlesini duyduklarını söylüyor. AİHM, 1959 yılından bu yana karara bağladığı 15 bin davanın 13 bininde devletleri mahkûm etti.