Diyanet Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Yılbaşından kısa bir önce, Noel ve yeni yıl kutlamalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklama âmâsız, fakatsız farklılıklara, laik yaşam tarzına, yeni yılı arzuladığı gibi kutlamak isteyenlere müdahale içermektedir. Sadece müdahaleyle kalmamakta, aynı zamanda, Noel ve yeni yıl kutlamalarına katılanlarla, bu kutlamalarda yer almak istemeyenler arasında, gerginlik yaratmak ve kamplaştırmayı öngören bir açıklamalardır.

Diyanet İşleri Başkanı M. Görmez açıklamasında; "Unutmayalım ki ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz. Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi ne kadar da düşündürücüdür. Sevap- günah, hayır, şer konularında muhasebe yapılması gereken saatlerin, emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango gibi şans oyunlarıyla heba edilmesi ne kadar da üzücüdür. Yuce Rabbimiz, omrumuzun kalan kısmını gecen kısmından daha hayırlı ve bereketli yasayabilmeyi bizlere nasip eylesin. Hesabını veremeyecegimiz bir hayat yasamaktan hepimizi muhafaza eylesin.'' dedi.

Açıklamada bir noktaya dikkat çekmekte yarar var. Açıklama farklı dini inanç ve yaşam tarzlarına saygı göstermeyen, kendileri gibi inanmayan ve düşünmeyenlere, saygısızca bir davranış biçimidir. İnsanların bir yılın gelişini ve geride bıraktıkları yılın bir muhasebesi anlamına gelen kutlamalara, M. Görmez; "Unutmayalım ki ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz.'' Gayri meşru olan, M. Görmez'in kendi dar görüşlülüğüdür.

İnsanların nasıl kutlama yapacağını karar verme hakkı; işine geldiğinde, 'gören' işine gelmediğinde, 'görmemeye' çaba harcayan, tıpkı soy ismi gibi davranmayı yeğleyen, diyanet işleri başkanının zihniyetinin karanlık ilişkilerinden yola çıkan kutlamalara bağlanamaz. Diyanet işleri başkanı, M. Görmez kumar ve piyango çekilişi için açıklaması, 'dikkate' değerdir. Ama inandırıcılığı nedir? M. Görmez'e göre söz konusu kumar oyunları; ''emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango gibi şans oyunlarıyla heba edilmesi ne kadar da üzücüdür.''diyebilmektedir.

Bu düşünceye katılmamak, 'elde değil' ama inanmak bir O kadar zor desem yerindedir. Bu vb. kumar oyunlarından alınan vergilerle, 1 milyon TL değerinde Mercedes kullanırken, hiç düşünme gereği duydu mu? Peki, sormazlar mı? Milli piyango kim ve kimler tarafından oynatılmaktadır. Diyanet işleri başkanlığı, Milli piyango oyunlarından ne kadar pay almaktadır? Diyanet işleri başkanlığının aldığı ödenekten, bütçeden diyanet işleri başkanlığının payına ne kadar düşmektedir?

M. Görmez konuya ilişkin açıklama yaparsa, toplumumuzda konuya ilişkin bilgi sahibi olur. Ayrıca, Milli piyango kumar oyunundan devletin payına düşen, 'vergi' payından, Diyanete düşen ödenekten, bugüne kadar hiç, diyanet işleri başkanlığı tarafından, 'bu kumar parasıdır' bu para kumar parası olduğundan, 'haramdır' biz bunu, 'kabul etmiyoruz' açıklaması var mıdır? Varsa nerede ve ne zaman açıklanmıştır?

Yılbaşı kutlamalarına ilişkin açıklama yapmaktan çekinmeyen M. Görmez, ne hikmetse konuya ilişkin bir açıklamaya rastlanmamaktadır. Yaşanan katliamlarda, toplumda gerginlik yaratan, kamplaştırmadan çıkar elde etmeyi kendine politik hedef olarak koyanlarla ilgili bir tek kelime açıklamada bulunmayan, M. Görmez in, sorumluluğu nedir? Diyerekten sorgulamamız gerekmez mi?

Toplumda, 'islam adına' 'dindar ve kindar' gençlik yetiştirme adına, IŞİD, El Nusra gibi tecavüzcü çetelere akın eden gençlerin önünü açıldı. Yine bir çete mensubu katlin silahından çıkan kurşunlarla yaşamı elinden alınan Hrant DİNK'in, eşi Rakel DİNK cenaze merasiminde bir açıklama yapmıştı. Rakel Dink; ''bu sistem bir çocuktan koca bir katil yarattı'' evet mevcut sistem, bu sistemi koruyan, kollayan siyasal İslam, bir değil binlerce çocuktan katiller yarattı. Bu çocuklar, bu sistemin kollayıcıları tarafından bir dönem, 'öfkeli çocuklar' olarak korunuyorlardı, bugün besleyip, 'büyüttükleri' bu, 'öfkeli çocuklar' canavarlaşarak kendini büyütenleri katletmek için hareket halindeler.

Siyasal İslam ile bütünleşen Diyanet işleri başkanlığı, bu katillerin kaynağına inerek, kaynağını kurutmak yerine, yaşanan katliamlar karşısında sadece hayatını kaybedenler için genellikle,'dua etmeyi' yeğlemektedir. Diyanet işleri başkanlığı samimiyse, siyasal İslam'ın günahlarına ortak olmayı terk etmelidir. Siyasal İslam'ın ötekileştirici, kamplaştırıcı, ayrıştırıcı politikalarına ortak olmamalıdır.

İnanın toplumsal kesimlerin aklıyla, 'alay eden' açıklamalarla bizleri zorlayan bir ortamdan artık vazgeçin Kısacası, bulunduğunuz alanı istifa ederek boş bırakın, topluma ve inanlara büyük bir iyilik etmiş olursunuz.

Bu yazı 31 aralı gecesi yazılmış ama yeni yılın ilk saat'lerinde yaşanılan katliam nedeniyle yayınlanması gecikti.

04 Ocak 2017