Alevilik mitolojik destanlarla yön bulan bir Yol.
Aleviliğin yazılı kitabı yok, kuralları ve kaideleri kerametlerdeki sembollerde gizli.
En büyük keramet sahibi elbette Hacı Bektaş-ı Veli.
Hacı Bektaş 9 yaşına girdiğinde o bölgede bir mağarada uyumakta olan 7 başlı ejderhayı öldürmek için yola çıkar ve öldürür. Böylece Horasan Halkını ejderhanın kötülüklerinden kurtarır.
Bektaş büyüyüp olgunlaşıp Hocasından izin isteme çağına gelince Hocası Ahmet Yesevi elindeki Asa'yı Güneş'in battığı yöne atar. Asa gökyüzünde kaybolur. O zaman Hocası der ki, git Asa'yı bul. Asa'nın düştüğü yere Ocağını yak.
Bektaş Asa'nın peşinde yollara düşer. Ama bu yolculuk herhangi bir yolculuğa benzemez, bir beyaz güvercin Don'una girer ve mavi göklerde kanat çırparak önce 76 bin Horasan Evliyasının iznini, onayını ve desteğini alır, Asa'nın izini sürer. Bu yolculukta Hacı olur, Hoca olur, evliya olur.
Beyaz güvercin kanat çırparak dağları, ovaları, yaylaları, akar suları geçer, ceylanlara selam verir, geyiklerle sırdaş olur Anadolu sınırına gelir dayanır.
Bu arada Anadolu'nun 58 bin Evliyası Anadolu'ya gelmekte olan bu ulu kişiyi karşılamak üzere aralarından bir evliya seçerler.
Anadolu Evliyası bir şahin Don'una girer. Şahinler uçuculukta en hızlı kuşlardır, hiçbir canlı şahinin pençesinden kaçamaz.
Şahin, beyaz güvercine tüm haşmetiyle şimşek gibi saldırır, tam pençesini güvercine daldıracağı an'da güvercin silkinir insan Bektaş olur ve şahini boynundan yakalar.
O an'da şahin de silkinir insan olur ve oralardan geçmekte olan bir aslanı çağırır, aslanın üzerine ata biner gibi biner ve Bektaş'ın üzerine sürer.
Koca aslan bir at gibi kükreyip şaha kalkar, pençelerini Bektaş'a daldıracağı an'da Bektaş eliyle bir harket yapar, yakınlarda duran bir kaya havalanır ve Bektaş da at'a biner gibi kaya'ya biner.
Biri aslan üzerinde diğeri kaya üzerinde iki evliya karşı karşıya gelince aslan Bektaş'ın önünde eğilir, uzanıp yüzünü yüzüne sürer.
Bektaş da kayadan iner ve iki evliya birbirlerine sarılır.
Anadolu evliyaları olan biteni izlemektedirler ve bu gelen kişinin kendilerinden daha ulu olduğuna karar verirler ve kendilerine Pir kabul ederler.
O günden sonra Bektaş evliyaların Pir'i, ustası olarak kabul edilir, çünkü kayayı havalandırmak ve üzerine at gibi binebilmek hiçbirinin ulaşamadığı bir mertebedir.
Aslan da Hacı Bektaş'ın dizinin dibinden ayrılmaz olur. Hacı Bektaş bir yanına aslanı diğer yanına ceylanı alır ve birlikte Asa'nın düştüğü yere varırlar, Ocaklarını kurarlar.
Hacı Bektaş'ın adı bundan böyle Aslanlı Hünkar olarak anılır.
Hikaye burada biter ama bittiği yerde başlar.
Çok sayıda sembolden en önde duranı izah etmekte yarar var. Öncelikle bu topraklara gelmiş olmanın bir nedeni var, kutlu bir vazife, Asa'nın bulunması.
Sonra, Beyaz güvercin barışın sembolüdür. Bu topraklara tamamen barışçı sebeplerle geldik demektedir.
Daha sonra, savaşmanın her türlüsünü biliriz, ama maksadımız savaşmak değil, kutlu Ocağı yakmak.
Kutlu Ocak nedir?
Anadolu'nun başına bela olmuş olan 7 Düvel adıyla tanınan, 7 başlı Dev'in etkisiz hale getirilmesi.
Dev'in 7 başının yedisi de ayrı ayrı kesilmedikçe, ne Anadolu'nun ne de insanlığın huzur bulması mümkün değildir. Dünya'yı boğan Dev'in başı Anadolu'dadır.
Anka kuşu Dev'in elinde esir. Dev ortadan kalkmadıkça Anka serbest kalıp uçamaz. 
DevAsa bir iş.
Bu yük Hacı Bektaş'ın Yolunu sürenlerin omzunda.
Dev ülkeler, dev şirketler, dev yazarlar, dev tarikatlar, dev hanedanlar, dev siyasetler, dev paraların hepsinin yenilmesi gerekiyor.
Aşk ile.