Sevgili okuyucular,

Başbakan A. Davutoğlu Dersim'i, namı-diğer Tunceli’yi ziyaret etti. Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü, diyerekten, halk söylencesi vardır.

Gerçekten başbakan, A. Davutoğlu neden dersimi ziyaret etti? Peki, ziyaretinde neler söyledi Dersimli’lere. Yandaş basında, ‘dersimli’lere müjde verecek’ diyerekten, algı yaratılmaya çalışıyordu.

Hakkını yemeyelim, Başbakanın, A. Davutoğlu, müjdeyi verdi…… Derler ya, ‘dağ fare doğurdu’ Tunceli üniversitesinin adı, Munzur olarak değişecek? Yolları olmayan yatırların, tekkelerin yolları yapılacak.

Devlet katında, ‘alevilere ayrımcılık yapılmayacak’ mışşşş? Anlaşılan, başbakan Alevilere yapılan devletin negatif ayırımcılık politikasını kabullenmiş oluyor.

Pes doğrusu, kocaman Türkiye cumhuriyeti başbakanı, bir ili ziyaret ediyor. Ziyaret, günlerce öncesinden, yandaş ve havuz medyası tarafından pompalanarak, bir algı operasyonu ile başta Dersim liler olmak üzere, Aleviler, Türkiye toplumu aldatılmak isteniyor.

Yaratılan beklenti neydi? Başbakan, AKP devleti, ‘özür mü dileyecek’ acaba? Yoksa Dersim katliamında, Dersim'in kaybolan kızlarının izlerini mi söyleyecek, acaba?

Sık-sık tıpkı, başbakan A. Davutoğlu, daha önceki başbakan, şimdiki Cumhurbaşkanı, R.T. Erdoğan gibi dersim vakası dolayısı ile ‘özür’ diledikleri savını her fırsatta dile getiriyordu.

Aslında, AKP devletinin, CHP Cumhuriyet Halk Partisi ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu nu köşeye sıkıştırma taktiğiyle hareket ettiği bilinmekteydi. Gerçekte kendi söylediklerine, kendileri de inanmıyorlardı. Çünkü iki yüzlülük, AKP devletinin temel prensipleri arasındaydı.

Dersim vakası ile özür dilemek erdemse, neden Dersim'de, Dersimlilerin gözlerinin içine bakarak yapmadılar? Katliamın gerçekleştiği, akın-akın, oluk-oluk kanın aktığı alanda, katliamın mağdurlarının bulunduğu bir ortamda, özür dilemekten kaçınıldı?

Çünkü Dersim de, mağdurların gözlerinin içine bakarak özür dilemek, biraz sıkar. Katliamın bir fiil sorumlusu olan Kemalist devlet, geleneksel devlet aklı, buna müsaade etmez.

Rakiplerinizi, köşeye sıkıştırma becerisinde bulunabilirsiniz, ama gerçeklerle yüzleşmekten kaçınırsınız. Bu geleneksel devletin başvurduğu, geleneksel taktiktir. Bakın geleneksel devlet aklı ne diyor? MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ne diyor; ‘’dersim dolayısı ile özür dilemek ihanettir.’’ ‘’

Unutulmasın ki, Dersim İsyanı bir Kerbela vakası değil, bir 'kin belası', bir 'kan deryası' olup hedefinde Türkiye'nin huzuru, büyük milletimizin beka ve birliği vardır.’’ ‘’Gerekirse elimizde aynı fırsatlar olsa yeniden yaparız’’ işte devlet aklı, Kemalist devlet böyle düşünmektedir. MHP Devlet Bahçeli geleneksel devletin, şahin kanadıdır.

Unutulan bir gerçeklik vardı. Dersim sefer olur. Düşmanlarının, kendilerini algı operasyonu ile aldatmaya, asimilasyonu hoşgörü olarak yutturmaya gelenlere inanmazlar. Bu ikiyüzlü, halk düşmanlarına karşı, sefer olurlar. Oldular da!

Protesto eylemleri, Başbakan A. Davutoğlu’nu Dersim'de istemediklerini yüksek sesle dile getirdiler. Başbakan, Ahmet Davutoğlu, Tunceli belediyesini ziyaret etmek istedi ama olmadı. Dersim halkı sefer oldu, buna müsaade etmediler.

Başbakan, ‘Dersim'den defol’ sloganları, kulakları çınlattı. Gökyüzünde, yıldızları kıskandıracak bir yankıya sebep oldu. Başbakan son dönemde, bir taktik olarak, yanında yandaş, havuz medyası ile birlikte, birde şakşakçılar, yalakalar grubunu beraberinde götürüyor.

Bunların başında, taşıdığı isme layık olmak için çaba harcayan, yavuz veya Yavuzlar bulunmaktadır. Bunlar bazen isimlerinin neden yavuz olduğunu anlatırlar. Bazen devletin katliamlarını, saldırganlığını, ehvenişer göstermek için ellerinden gelen çabayı gösterirler.

Başbakan A. Davutoğlu’nun, Dersim ziyaretinde de, bir yavuz çıktı. Adının neden Yavuz olduğunu, ‘içler acısı’ bir ‘dramıyla’ anlatmaya çalıştı. Ama nedense, İstanbul boğazına yapılacak olan, 3. Boğaz köprüsünün neden Yavuz olacağına ilişkin, soru sormak aklına gelmedi?

Beklide geldi, ama kapı kulu olmaya karar vermiş, zincirleri nasıl kıracak? Öyleyse kapı kulu politikasına devam etmelidir. Öyle de, davrandı.

Dersimliler, Aleviler bir gerçeği iyi bilmektedirler. Yüzlerce yıllık tarihi birikimlerinden elde ettikleri tecrübeler, nice Yavuz’lar, nice Ebussuud efendiler, Maraşlar, Çorumlar, Sivas Madımaklar yaşamışlardır. Her seferinde devlet, devlet aklı, ‘açılım’ vb. önermelerle, algı operasyonu ile aldatılmakla karşı-karşıya oldukları bilmektedirler.

Bu nedenle Dersimliler, yeniden sefer oldular. AKP devletine, devlet aklına inanmadıklarını, kabul etmeyeceklerini bir kez daha haykırarak, başbakan A. Davutoğlu nun, ikiyüzlü davranışına pirim vermeyeceklerini göstermişlerdir.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

25 Kasım 2014

Face:aliekber.pektas

Twitter: @AliekberP