Anayasa Koruma Dairesi kararı sonucu 'kamu yararına dernek' statüsü sonlandırılan Marx-Okur Çevresi kararına, eyalet sosyal demokrat parti (SPD) ve Yeşiller (Bündnis 90/Die Grünen) koalisyon hükümeti ile özellikle finans senatörü Andreas Dressel'in (SPD) sessizliği dikkat çekti. 

İLK TEPKİ SOL PARTİ'DEN GELDİ

Sol Parti (Die Linke) kamu yararına derneklere yardım yasası ile ilgili 2019'dan bu yana eyalet senatosuna sundukları önergenin defalarca ertelendiği açıkladı. Sol Parti açıklamasında, konunun takipçisi olunacağına yer verildi.

ANAYASAYI KORUMA DAİRESİ RAPORU BELİRLEDİ 

Hamburg Marksist Akşam Okulu; Anayasayı Koruma Eyalet Bürosu tarafından “aşırı solcu” olarak sınıflandırıldığı için, vergi makamları tarafından, ‘kamu yararına çalışan bir kurum olma’ statüsünden çıkarıldı.

Bir Marx-Okur Çevresi, demokratik bir toplum açısından ne tür bir tehlike oluşturabilir? Hamburg vergi makamlarının ve Anayasayı Koruma Eyalet Bürosu’nun görüşüne göre, bu tehlike oldukça ciddi. “Politika ve Kültür için Marksist Akşam Okulu Forumu e.V.”nun (kamu yararına derneğin), 2018 ve 2019 yılları dahilinde, hukuki olarak ‘durumu yeniden değerlendirilerek, vergi makamları tarafından ‘kamu yararına olma’ statüsü sonlandırıldı.

Taz'dan (Die Tageszeitung) Katharina Schipkowski'nin haberine göre Hamburg Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından hazırlanan raporda bu karar; kurumun “Aşırı sol” kapsamında ele alınması olarak gerekçelendirildi. Ancak bu 15 yıllık bir durum. Kamu yararına çalışan, kâr amacı gütmeyen statüde olan derneklerin vergiden muaf tutulması, zaten onların devleti devirmeyi veya demokrasiyi ortadan kaldırmayı amaçlamadıklarını varsayar. Bunun ispat yükümlülüğü ise bizzat derneklerin kendisine aittir.

Anayasayı Koruma Dairesi, kendi hazırladığı yıllık raporunda, dernekleri ‘aşırılık yanlısı’ olarak sınıflandırdığına dair herhangi bir özel kıstaslar listesi sunmasa da, bu derneklerin Anayasa’yı reddettiklerini kanıtlamak zorundadır. Hamburg Marksist Akşam Okulu Başkanı Armin Grambart-Mertens bu durumu; “Tam Kafkalık” biçiminde değerlendiriyor. (Kafka’nın tasvirlerine göre, esrarengiz bir şekilde ürkütücü, tehditkâr).

Federal Mali İşler Mahkemesi’nin; 2019 yılında, sivil toplum örgütü (NGO) Attac'ın statüsünü iptal etmesiyle birlikte başlayan, ‘kamu yararına’ statüsünün kriterlerinin neler olduğuna ilişkin ülke çapında başlayan bu tartışma hâlâ devam ediyor. Sivil Toplum Kuruluşu olan Campackt da kamu yararına olma statüsünü kaybetti. Bu her iki kurum açısından gerekçe gösterilen şey; eğitim çalışmalarının yeterince dengeli olmaması ve siyasi hedeflerinin ön planda olmasıydı. Kaldı ki bu gerekçeler bir statü belirlemenin kriterleri değildir.

Federal Eyaletlerin Maliye Bakanları, geçtiğimiz yıl Federal Konsey’de; ‘kamu yararına olan kurumlar’ı kapsayan eski yasanın yeniden düzenlenmesi için bir reform önerisi sundu. Ancak konsey bu öneriyi bloke ederek engelledi.

ANAYASAYI KORUMA DAİRESİ'NİN İDDİALARI BELİRSİZ

Kasım 2019’da, Berlin Vergi Dairesi, Nazi Rejimi Tarafından Takip Edilenler-Kurbanları Federal Derneği / Antifaşistler Derneği'nin (VVN / BdA) kamu yararına olma statüsünü iptal etmişti. Bunun nedeni, Bavyera Anayasayı Koruma Dairesi’nin örgütü aşırı solcu olarak sınıflandırmasıydı. VVN / BdA buna karşı yasal işlem başlattı, ancak mahkemede kaybetti. Anayasanın korunmasıyla ilgili iddiaları çürütmeyi başaramamıştı.

Marksist Akşam Okulu’na yönelik hazırlanan raporun 137. sayfasında; "Almanya Komünist Partisi (DKP) inisiyatifiyle kurulan Marksist Akşam Okulu, 1981'den beri Hamburg'da faal” ifadesi mevcut. Ve dahası: “Esas olarak (...) üniversite alanında aktif ve orada tartışma ve okuma grupları oluşturuyor. Orada Marx’ı okumak ön planda” deniyor. Bu satırlar Marksist Akşam Okulu’nun faaliyetlerini doğru bir şekilde tanımlıyor. Ancak Anayasayı Koruma Bürosu, burada neyin Anayasa’ya aykırı olduğunu, neyin korunması gerektiğini açıklamıyor.

Grambart-Mertens, bu duruma ilişkin şunları söylüyor: “İddiaları çürütme şansımız yok, çünkü bunlar birer gerçek iddia değildir. Bir diktatörlük içerisinde, bizim savunduğumuz biçimde özgür ve eleştirel bir öğrenme yoktur."

IRKÇI PARTİ AfD ÖZELLİKLE BU KONUYLA İLGİLENİYOR 

Bu iddia, ırkçı Hamburg AfD (Almanya için Alternatif) Parlamento Grubu’nun Senato’ya çok geniş bir soru-araştırma önergesi yöneltmesiyle gündemleşti. AfD Kasım ayında sunduğu bir soru-araştırma önergesinde, Anayasayı Koruma Dairesi tarafından izlenseler bile, hangi aşırılık yanlısı örgütlerin kamu yararına olduğunu ya da kamu yararına olmayı hedeflediklerini sordu.

Senato, AfD’nin sunduğu önergeye verdiği cevapta, kamu yararına olma amacı gütmeme statüsünün hangi kurumları kapsadığını veya reddettiğini açıklamıyor. Ancak anarşist "Liberter Merkez LIZ" de dahil olmak üzere, Anayasa'nın korunmasının gözetildiği belirtilmekte ve en azından tüzüklerinde kâr amacı gütmeyen bir amaç için çabalayan; “Centro Sociale” ve “Klassenkultur e.V.” gibi çeşitli sol kültür merkezleri listelenmekte.

Senato, bu üç vakadan ikisinde, kamu yararına çalışma statüsünü geri alma prosedürünün çoktan tamamlandığını yazıyor. Bu kadar az kurumun bu kapsamda olma gerçeği, muhtemelen diğer kurumların çoğunun kamu yararına çalışma statüsünden daha en başta vazgeçmiş olmasından kaynaklanıyor; çünkü onlar facianın kapıda olduğunu görüyor.