Saat: 16:00’de Sternschanze S-Bahn istasyonun yanında başlayan gösteriye  Hamburg Alevi Kültür Merkezi, Haak-Bir, Hamburg El Ele Derneği, Hamburg SPD eyalet milletvekili Kazım Abacı,  Yeşiller Altona Belediye Meclis üyesi Yusuf Uzundağ, Yeşiller Hamburg Mitte Belediye Meclis üyesi Bayram İnan, Yazar Esma Arslan, Yazar Ali Hıdır Derin, AKM Başkanı Hüseyin Kayaturan, ABF Kuzey bölge Sorumlusu Cengiz Orhan, Vijdani Redciler adına Gürsel Yıldırım,  Hamburg Sol Parti Milletvekili Mehmet Yıldız, Sol parti yönetici ve üyeleri, SDAJ, SAV katılarak destek verdiler.  Sternschanze‘den başlayan gösteride kitle, savaş karşıtı sloganlar atarak Suriye'ye TBMM kararıyla savaş kararı alan AKP hükümetini, ABD, AB ve NATO’yu protesto ettiler. Türkiyeli ve alman anti-faşistlerin yoğun yaşadığı Schulterblatt caddesinden geçen göstericiler tekrar Sternschanze S-bahn istasyonun'a gelerek bir miting düzenlediler.




Mitingte  DİDF – Hamburg başkanı Sinan Özbolat  kitleye hitaben yaptığı konuşmada 
Ortadoğuda bir kaç gündür savaş çanları yeniden çalmaya başladı. Başbakan T. Erdoğan daha bir kaç hafta önce Suriye’nin başkenti Şam’ı kastederek, “inşallah büyük camide namaz kılacağımız günler yakındır” diyordu. Şimdilerde provokasyonlarla dolu Suriye politikasına yol gösteren anlayış da işte bu saldırgan ve fetihçi ruhtur. Batı emperyalizminin, özellikle de ABD’nin Türkiye egemen sınıflarına biçtiği yeni görevlerinden birisi de “Türki kardeşler” gibi, “Müslüman kardeşlerin de” entegre edilmesidir. Türkiye egemen sınıflarının yayılmacılık hülyalarının depreştiği bir dönemde verilen bu görev zaten gönüllü olarak havada kapılacak bir görevdi. Başbakan Erdoğan bu görevin bayraktarı olarak en önde yer almaya zaten çoktan gönüllüydü. İşte Suriye politikasının özünü de bu gerici yaklaşım oluşturuyor. Yani Esad yönetiminin tasfiyesi, Suriye’nin Batı’ya “entegre” edilmesidir.  AKP, ‘Bölgesel liderlik’ hevesiyle Suriye rejimini devirmeye yöneldiğinde Kürt hareketini de Suriye üzerinden kuşatma ve etkisizleştirme hesabını yapmaktadır. Yani AKP, ABD’nin de iteklemesiyle istikbalini içeride ve dışarıda savaş politikasıyla aramaya yöneldi.  Savaş, AKP’nin tercihidir. AKP, kendinden öncekilerin yaptığı gibi siyasi çıkarları için sürdürdüğü savaşı, “Türk halkı”nın savaşı gibi göstermeye çalışmaktadır. Fakat çeşitli araştırmalar göstermiştir ki, Halkın yüzde 80 askeri müdehaleye karşıdır.

Başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri, ABD ve NATO bu süreçte sürekli Türkiye ve Suriye Özgür Ordusu’na verdiği destekle bu saldırıları teşvik etmiştir. Son provokasyonu fırsat bilen Avrupa ve ABD, orta vadede, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için bölge halklarını birbirine kırdırmak amacıyla Türkiye'yi savaşın içine sürükleyerek, Esad rejimini bir bölge savaşıyla devirmenin hesaplarını yapıyor." açıklaması alkışlarla desteklendi . Anti-militarist inisiyatif Hamburg adına ise Gürsel Yıldırım, barış yürüşçüsü Halil Savda’ ya destek veren bir konuşma yaptı. Daha sonra bir şiir okuyan Hüseyin Ertuğrul, herkesi önümüzdeki dönemde savaşa karşı duyarlı olmaya çağırarak eylemi sonlandırdı.